Faruk Köse

Faruk Köse

Herkes yerini ve görevini bilecek

Herkes yerini ve görevini bilecek

Toplumu oluşturan unsurların her birinin yerini, değerini ve görevini biliyor olması, “toplumsal istikrar” ve “sosyal denge” için çok önemli. Aksi durumda, büyük çalkantıların yaşanması “yasal ve adli baskılama” ile önleniyor da olsa, ilk fırsatta birliği ve dirliği bozmak için gün yüzüne çıkmak üzere, içten içe kaynayan, derinden derine yürüyen sinsi bir “kaos” besleniyor demektir. Evvela insan, Yaratan’ın verdiği hak ve özgürlüklerinden vazgeçmeyecek, kendinden alınmasına, işlevsiz bırakılmasına, insani vasıflarının gelişmesinin önlenmesine karşı çıkacak; hakkını gasbettirmeyecek. “Derin yapılar”ın, “kirli ilişkiler”in, “yabancı eller”in oyunu ve oyuncağı olmayacak; insan olarak özgür ve üretici aklını “ilahi irade”nin dışında hiçbir iradenin ipoteği altına sokmayacak.
“Siyasetçi”, ülke ve millet menfaatlerine uygun politika üretecek. Milletin değer yargılarına ve ihtiyaçlarına aykırı siyaset gütmeyecek. Kalkınmayı, özgürlüğü, refahı, toplumun mutlu ve huzurlu olmasını sağlayacak politikalar üretecek. Siyasi faaliyetlerini kirli emellere alet etmeyecek ve kirli emelleri olanların çıkarlarına hizmet etmeyecek.
 “Milletvekili”, milletin istek ve ihtiyaçlarının dışında başka hiçbir şahıs, makam, kurum ve kuruluşun emellerine hizmet etmeyecek; milletin kimlik ve kişilik değerlerini gözetecek.
“Cumhurbaşkanı”, cumhurun arzu ve ihtiyaçlarına göre, toplumsal ve kurumsal birlik ve beraberliğin ikamesi için çalışacak; cumhura ters düşmeyecek.
“Başbakan”, milletten yetki alıp millete hesap verecek. Seçkinlerin milletin iradesine aykırı bir düzen kurmasına izin vermeyecek. Milletin kimlik ve kişilik değerlerine uygun düşmeyen, ülkenin gelişmesini önleyen ve başka ülkelerin çıkarlarına bağlanmasına sebep olan her ne varsa onu önleyecek.
 “İşçi”, işini en iyi şekilde yapacak, verimli ve üretken olmak çalışma prensibi, kazancını hak etmek ana hedefi olacak. “İşveren”, işçinin hakkını alnının teri kurumadan verecek, onlara muhtaç olmayacakları kadar ücret ödeyecek, çalışma şartlarını insani gereklere göre düzenleyecek ve helalinden üretim yapacak.
“Memur”, işini zamanında ve gerektiği gibi yapacak. Gereksiz bürokratik işlemlerle işleri zora sokmayıp kolaylaştıracak.
“Asker”, vazifesinin, ülkeyi dış düşmanlara karşı korumak olduğunu bilecek ve ideolojik amaçlar gütmeyecek, rejim bekçiliğine soyunmayacak. “Polis”, toplumun güvenliğini sağlayacak, vazifesini yaparken kişisel çıkarlarını değil toplumsal menfaatleri ve güvenlik gereklerini esas alacak. Vazifesinin gereklerine uygun düşmeyen ilişkilere girmeyecek.
“Savcı”, yasaların adalete uygun olarak uygulanmasını takip edecek, adaletin ikamesini sağlayacak. “Yargıç”, adaleti ayakta tutacak, adil ve eşit muamele ile adaleti yerine getirecek. “Avukat”,  hukukun üstün tutulması, hakkın sahibine iade edilmesi, adaletin hakim kılınması için çalışacak. Bunlar kimseyi kayırmayacak, haksızlık etmeyecek.
“Gazeteci” ve “Yazar”, kalemini satmayacak. Hakikatleri gizlemeyecek. Gerçekleri saptırmayacak. İnsanların doğru bilgiye zamanında ulaşmasını sağlayacak. Gerçek gündemi dikkatlere sunacak, toplumu suni gündemlerle oyalayıp tezgâha getirmeyecek. Hakikati yazacak, faydalıyı öğütleyecek, gerekliyi önerecek. Bireysel ve toplumsal faydaya artı değer katacak. İnsanları mâlâyâni ile meşgul etmeyecek, bilgi kirliliği yapmayacak.
“Okur”, neyi okuyacağını bilecek, okunacak her şeyi faydalanarak okuyacak. Kaynak eserlerden sürekli istifade edip, geçmişin birikimini geleceğe taşıyan araç olarak kitaplara önem ve değer verecek.
“Mütefekkir”, fikri gelişimin önündeki engellerle mücadele edecek, fikir özgürlüğünü savunacak, fikrin gelişimini sağlayacak. Faydalı fikirlerin gelişmesine, insanlığın hizmetine sunulmasına, fikri hür nesiller yetiştirilmesine çalışacak.
“Bilim adamı”, insanlığı bilimin kölesi haline getirmeyecek, bilimi insanlığın hizmetine sunacak. Üretici aklı bilimsel çalışmaların temeline alacak.
“Doktor”, tedaviyi ticaret haline getirmeyecek. Tıbbi bilgisini kazanç kapısı olarak kullanmayacak. Hastalara bir obje olarak değil, bir insan olarak yaklaşacak. “Hasta”, sağlığının kıymetini hastalanmadan önce bilecek, hastalandığında tedavinin gereklerine uyacak. Sağlık görevlilerine saygılı olup tıbba güvenecek, ama tıbbi gelişmelerin kendisi üzerinde sınanmasına da müsaade etmeyecek. “Öğretmen”, geleceğe güvenle bakabilen, kültürlü, ferdi ve toplumsal sorumluluklarının bilincinde, geleneksel değerlerine bağlı, modern gelişmeleri izleyebilen ve bunları toplumsal ana değerlerin süzgecinden geçirerek hayata uygulamayı becerebilen nesiller yetiştirecek. “Öğrenci”, vaktini öğrenmekle geçirecek. Kendisini özünden koparmayan ve akıl melekelerini köreltmeyen bir eğitim sistemi talep edecek.
“Tüccar”, ticari faaliyetlerini “sosyal ve iktisadi fayda”ya endeksleyecek. Ayıplı mal satmayacak, ticaretiyle ekonomiyi güçlendirecek. Ticaretine hile karıştırmayacak. Ticari hayatın canlı ve aktif olmasını, ticarette dürüstlüğün ve karşılıklı güvenin diri tutulmasını sağlayacak.
“Gıda mühendisi”, gıda maddelerinin toplumsal değerlere, beslenme ve sağlık gereklerine uygun olmasına çalışacak. Gıda maddelerinin insanlık için felaket oluşturacak bir teknolojik madde olmasına müsaade etmeyecek. “Gıda üreticisi”, insanların helal ve sağlıklı beslenmelerini temin edecek gıda maddeleri üretecek.
“Tüketici”, bilinçli tüketecek. Neyi tükettiğimi bilip, gereken ürünü gerektiği kadar, gereken biçimde tüketecek. Üreticinin ya da satıcının kendisini aldatmasına izin vermeyecek. Tüketim alışkanlıklarıyla üretimin ve ticari faaliyetlerin doğru biçimde gelişmesine ve yönlendirilmesine katkıda bulunacak.
“Tarihçi”, geçmişin doğru analiz edilip gerekli derslerin çıkarılmasını, bugünün geçmişteki köklerinin tesbit edilmesini, böylece geleceğin doğru inşâ edilmesini sağlayacak.
“Belediye Başkanı”, görev yaptığı kenti yaşanabilir kılacak.
“Senarist”, toplumun kimlik ve kişilik değerlerini diri tutan, sosyal ve siyasal gelişmelerin doğru bir istikamette yürümesine katkı sağlayan, insanı özünden koparmayan senaryolar yazacak.
Hülâsa, “dengeli toplum hayatı” için herkes yerini ve görevini bilecek, vazifesini tam olarak yapacak.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Faruk Köse Arşivi