Allah Teâlâ, kullarını çok sever - 2
Muhabbet konusu hem ALLAH Teâlâ’ya hem insanlara nisbet edilerek hadis-i şeriflerde de geniş bir şekilde yer almıştır. Bu hadis-i şeriflerde iyilik severlik, hoşgörü, yumuşak huyluluk, kolaylaştırıcı olma, kusurları örtme, haya, iffet, zâhidlik, takva ve güzel davranma ALLAH Teâlâ’nın sevdiği meziyetler arasında zikredilir. İnsanların birbirini sevmelerini isteyen çok sayıda hadis-i şerif bulunmakta olup bu sevginin sırf Allah rızası için olması gerektiği belirtilmektedir. Zira: “Amellerin en üstünü Allah için sevmektir.” ; “Sevdiğini Allah için sevmek, yerdiğini de Allah için yermek imandandır.”
Muaz b. Cebel (R.A.)den rivayet edilen bir kutsî hadis-i şerifte:
“Benim için birbirini sevenlere, benim için oturup konuşanlara, benim için birbirini ziyaret edenlere ve benim için ihsan edenlere mehabbetim vacib oldu.”(1) buyrulmaktadır.
Diğer bir hadis-i şerifte, Allah için birbirini seven ve bu sevgiyle buluşup bu sevgiyle ayrılanlar mahşer gününde ALLAH Teâlâ’nın öze! konuklan olarak ağırlanacak yedi zümre içinde gösterilmiştir. Sizden biriniz kendisi için sevip istediğini kardeşi için de istemedikçe iman etmiş sayılmaz.” mealindeki hadis-i şerif bütün kaynaklarda geçmekte ve ahlâkın temel ilkelerinden biri kabul edilmektedir. Hadis-i şeriflerde ayrıca gerçek anlamda mü’min olabilmek için ALLAH Teâlâ’yı ve resulünü her şeyden ve herkesten daha fazla sevmenin gerektiğine dikkat çekilmiştir.
İnsan, yaratıkların en üstünüdür. Yüce ALLAH onu en güzel şekilde yaratmış ve üstün yeteneklerle donatmıştır. Toplum halinde yaşamak da insanın yaratılış özelliklerindendir. Bir arada yaşamak durumunda olan toplum fertlerinin birbirleri ile ilişkileri olacağı tabiidir. Bu ilişkiler ne derece ölçülü olursa, bu insanların oluşturdukları toplumda da o derece düzen ve güven olur.
İslamiyetin amacı insanı dünyada da ahirette de mutlu kılmaktır. İnsanı bu amaca eriştirmek için toplum fertlerinin birbirlerine karşı iyi davranmalarını, hile, haksızlık ve saygısızlıktan sakınmalarını öğütlemiştir. Sevgi ve samimiyet, karşılıklı yardımlaşma, nezaket ve alçak gönüllülük, topluma güç katan ve islâmiyetin emrettiği birlik ve kardeşliği sağlayan unsurlardandır.
Fertleri birbirine sevgi ve saygı bağları ile bağlı toplumlar güçlü olur. Önlerine çıkan her engeli kolaylıkla aşar ve her alanda başarı sağlar. Çünkü her başarının temelinde mutlaka sevgi vardır. Hatta iman yönünden kişilerin olgunlaşması da aralarındaki sevgiye dayanır. Nitekim Ebû Hureyre (RA.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
“Canım kudret elinde olan ALLAH Teâlâ’ya yemin ederim ki, iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız! Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yaygınlaştırın!” buyurmuşlardır.(2)
Bu hadis-i şerif, İslâm kardeşliğinin önemini dile getirmektedir.
Numan b. Beşir (R.A.)den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.):
“Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette, birbirlerine şefkatte Mü’minlerin misali, bir bedenin misalidir. Ondan bir uzuv rahatsız olsa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve hararette ona iştirak ederler.” buyurmuşlardır.(3)
Resûlullah (S.A.V.) efendimiz cemiyeti ve hususan Mü’minler cemaatini, yani bir küll olarak ümmeti, bir bedene benzetmiştir. İnsanların her biri Mü’minlerden müteşekkil bu küllî bedenin bir uzvu durumundadır. Nasıl ki bedende sadece bir uzuv ve mesela bir parmak rahatsız olsa o beden bütünüyle huzursuz olur, uykusuz kalır, hararet basar vs. Şu halde Mü’min, parçası olduğu cemiyette bazı uzuvlarının ızdırabı karşısında ilgisiz kalamaz, onlara şefkat ve merhamet duygularıyla bağlıdır. Bu duygular, insanlığımız ve bilhassa imanımız icabı herkeste olması gerekir.
(1) Ahmed b.Hanbel, 5/233, No:???; Muvatta, Şiir:5, ????
(2) Müslim, İman: 93, Ebu Davud, Edeb: 142, Tirmizi, İsti’zan: 1.
(3) Buhari, Edeb: 27, Müslim, Birr: 66.
MEHMET TALU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.