Akil akil gel çengele takıl! “Akil adamlar” belli olmuş!
Bir dakka! Önce doğrusunu bilelim: “Akil” değil, “âkil”! “Akil” nedir bilmiyorum fakat, âkil “akıllı” demektir! Ukalanın biri “ya ‘yiyici’ demek olan ‘âkil’i ne yapacağız” diyebilir. Ona da hak veririz. “Âkil” diye başka bir kelime daha var. Eski yazıyı bilenler, bunun “kef”le yazıldığından da haberdardırlar. “Ekl” arapça “yeme” demek. Âkil de diyen, yiyici olur bu durumda…
Bizim konumuz olan âkil ise, “akl, akıl” kökündendir. Bu kelime “kaf”la yazılır. Yani kalın “k”dır. O yüzden bazı sözlükler “âkıl” olarak almayı tercih eder ki, daha makuldür. Hani nasıl “akıl”ı kalın sesli ile okuyorsak, öyle. Âkil”i kalın okumak bir hayli zor. “Aakıyl” gibi okumak lâzım galiba! Sanki durup dururken dil bahsi açtık! Açmasan olmaz! Açın TDK sözlüğünü, orada sadece “akil”i görürsünüz! O da âkıl, âkil kelimesinin asliyetinden uzaklaştırılmıştır. Şimdi en “akil”ler bile, ilk heceyi kısa telaffuz edip “akil” diyecekler. Sadece heceyi mi kısaltacaklar? “K”yı da inceltip söyleyecekler. Bu kelime “akıllı”dan çok “yiyici” anlamına yakın olacak. Eğer Araplar bizim televizyonları seyrediyorlarsa, “bu yiyicilerin çözüm sürecinde ne işi var” diyebilirler! Mevzuumuz bu değil elbette! “Yedi âkil adam” açıklanmış!
(“Yedi güzel adam”a nazire!) Müjdeler olsun yurdumun toprağına taşına! Gerçi nerde bizde o akıldaneleri eleştirecek kudret! Ama yine de kıt aklımızla bu liste hakkında kafamıza takılan bazı hususları dile getirmek zorundayız. Bu liste ile Türkiye’nin akıllı adamlarının batıdan değil, doğudan çıktığını öğrenmiş olduk. Hem de güney doğudan! Bir tane kuzey doğulu yok! Batıdan da yok sayılır! Akılın Erzurum’un, Kars’ın yaylalarında ne işi var? İkincisi, çoğu eski darbeci, gençlik eylemcisi tipler… Bir zamanların anarşistlerinin arkadaşı veya kendisi. Ortak vasıfları “din” konusundaki benzer tutumları. Diyeceksiniz ki, o gençlikteydi, yaşlandılar akıllandılar! Öyle olsun bakalım! Bazıları terör örgütünün karargâhlarının müdavimleri… Hani şimdi içeride olmasalardı Doğu Perinçek ve Küçük Yalçın da muhtemelen bu adamlar safında yer alırdı! Bazıları, ağır sosyologluk satan, ama 1915 tehcir davası için sütre gerisinde yatanlardan… Kısmı azamı operasyon gazetesi “Taraf”ın içinden veya etrafından! Bazıları artis! Hatta aktris! “Heeyt uleynnn, barışın demedim mi beee!” Kendi adına “izm” icad edilen jön Kadir her halde âkil adamlar toplantılarında böyle naralanacak!
(Aktrist hatun ne kelam edecek, onu kestiremedim! Ona da “Naayır, nolamaz” kaldı!) Hukukçu, strateji yazarı, kamuoyu yoklamacısı ve bir edebiyatçı; onun da mesleği ve meşrebi malûm! Bir tek ilahiyatçı yok! Sosyolog yok! Ruhiyatçı yok! Tabloya bakıp, “böylelerinde zaten akıl yoktur!” desek yanlış olmaz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.