Ak Parti % 75 alır
Eski siyasetin kurallarıyla ve değişkenleriyle yeni siyaset mümkün görünmüyor.. 3 Kasım 2002’de yaşanan tabloyu gözünüzün önüne getirmenizi bir kez daha rica ediyorum. Siyasette kendini layüsel makamında gören Ankara partilerinin nasıl birer ikişer tarihin çöp sepetine atıldıklarını gördük.. Bugün yeni bir silkeleme dönemi ile karşı karşıyayız.. Bu dönemi doğru anlayan, doğru okuyan siyasi hareketler var olur ve varlığını sürdürür.. Yok eski siyasetin kurallarıyla yol yürümeye çalışanlar ise marjinalleşmeye mahkûm olur..
BÖLGESEL GÜÇTEN KÜRESEL GÜCE
Son yaşadığımız iki mesele arka arkaya yeni paradigmanın inşa edilmeye başlandığının bir göstergesi. Abdullah Öcalan’ın; “silahlar sussun” mesajı ve hemen arkasından gelen İsrail’in “Devlet Özrü”.. Tek tek detaylarına girmeyeceğim. Ülke Tv Haber Koordinatörü Mustafa Güngör, bu iki gelişmeyi birlikte değerlendirirken şöyle dedi; “Türkiye, bölgesel gücünü tescillerken küresel güç olma yolunda da en önemli adımı atmış durumda”.. İşte yeni dönemin şifresini çözecek anahtar bu.. Ve ne Kemal Kılıçdaroğlu doğru okuyabiliyor bunu ne de Devlet Bahçeli.. Her iki lidere de bir şeyi hatırlatmama izin verin.. Biri %25’lik biri de % 13’lük (ortalama) bir seçmen kitlesini temsil eden iki partiden söz ediyoruz.. Bu iki partinin tabanlarında, yeni dönem, parti kurmaylarının okuyabildiğinden daha iyi okunuyor..
ÇALIŞAN LİDER VAR OLUR
Çok net biçimde söyleyebiliriz ki, Türkiye’de her kim kemikleşmiş sorunları tarihe gömerse o liderliğini halktan aldığı destekle sürdürmeye devam eder.. Siyaset bilimi falan bilmeye gerek yok bunun için.. Enflasyonu ve terörü bitiren lider Başbakanlığı, trafiği ve hava kirliliğini çözen lider Belediye Başkanlığını, trabzan temizliği ve saatinde çöp alınmasını sağlayan lider de apartman yöneticiliğini kimseye kaptırmaz.. Bu çok açık değil mi? Ya muhalefet bunu göremiyor ya da hepimizden daha iyi görüyor da köşeye sıkıştığı için başka bir taktik geliştirmeye çalışıyor.
ZATEN OYU %60’TI
Şimdi gelin sizinle, siyasal hamlelerle birlikte siyasi hareketlerin alacağı değerleri tahmin edelim.. Bugün %50’yi zaten çoktan geçtiğini gördüğümüz bir Ak Parti fenomeni ile karşı karşıyayız.. 12 Eylül Referandumu’nda alınan netice, bu son iki gelişme yaşanmadan evvel (terör ve İsrail) Recep Tayyip Erdoğan’ın muhtemel bir Başkanlık seçimindeki ilk tur puanıydı zaten.. Yani hiçbir şey olmasaydı da Erdoğan’ın ilk turda alacağı oy en az %60’tı.. Bunu CHP de, MHP de doğru okuyamadı.. Onlar hâlâ; %20 ile % 10 oy alan iki partinin, dışarıdan destekli koalisyonla hükümet kurabileceğine inanıyorlar.. Dedik ya, yeni bir dönem başlıyor.. Siyasette kartlar, yeni döneme göre yeniden karılıyor..
CHP’NİN HÂLÂ ŞANSI VAR
MHP ve CHP’nin yeni dönemdeki varlıklarına gelince.. Acilen süreçle ilgili rasyonel bir plan ortaya koyup ona göre çalışmaya başlamaları gerekiyor. MHP ile ilgili yazdık. İdeolojik bir parti MHP.. Bu ideolojik alt fikir, bazı dönemlerde MHP’yi yükseltir bazı dönemlerde düşürür.. Buna MHP’yi idare edenler çok da müdahale edemezler. Yani evet, yeni dönemde MHP marjinalleşecek ama ben bunda Devlet Bahçeli’yi sorumlu görmüyorum.. Mukadderat.. CHP için ise durum farklı.. Hâlâ silkelenip kendine gelmesi için vakti var.. Zira ilk seçimde Ak Parti %75 oy aldığında, bu oylar gökten zembille inmeyecek. MHP ve CHP’nin oylarından götürecek. Bunu görse iyi olur.. Kalın sağlıcakla.