Eli kanlı İsrail sonunda Türkiye’den özür diledi. Özrün ne anlama geldiğini herkes bilir. Suç işledik, zararlarını telafi etmeye hazırız! Samimi mi, değil mi diye niyet okumayı da uygun görmüyoruz. Zira bizi sonuç ilgilendiriyor. Mavi Marmara’ya yaptığımız kanlı baskından dolayı özür diliyor, 9 şehidiniz için her türlü tazminatı ödemeyi kabul ediyoruz. Ayrıca Türk hükümetinin 3. şartı olan Gazze’ye ambargonun  kaldırılması şartını da aynen kabul ediyoruz. Türkiye medyası şokta, ana muhalefet partileri şokta, adeta sevinemediler, ya da bile bile sevinmediler. Nasıl oldu bu iş, neden oldu? Nerede ise İsrail’e üzüntülerini bildirecekler.

“Kıymetli dostum Netanyahu, özrünüzden dolayı duyduğumuz üzüntüyü bildirir, bir daha böyle durumların tekerrür etmemesini bekleriz. Özrünüzle bizi burada çok zor durumda bıraktığınızı bilmelisiniz. Başbakan Erdoğan’ın da ekmeğine tereyağı sürdünüz, unutmayınız.”

Bu mektubu fotokopi ile çoğaltıp başta ana muhalefet liderlerine, Türk medyasının şaşı bakış üstadı genel yayın müdürlerine, köşe yazarlarına ve kanal program yapımcılarına dağıtıp altına adını yazdırıp doğru İsrail’e postalanacak ki, İsrail aynı hataya bir daha düşmesin. Efendim, arada bir vicdan sahipleri de çıkıp bir anlamda özür beyan ediyor. Mesela Taraf gazetesi Genel Yayın Müdürü Oral Çalışlar, taa işin başında, yani Mavi Marmara saldırısının ardından, “Başbakan Erdoğan’ın bugünkü özrü şart olarak ileri sürdüğünde hiçbirimiz inanmadı, ama o haklı çıktı, İsrail’i özre götüren süreci onlar tamamladılar” diyebiliyor.

Şimdi gelin CHP’ye, görün hal-i pürmelâlini. Bütün CHP milletvekilleri, başlarında genel başkanları Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere iki gözleri iki çeşme ağlıyorlar. “İsrail neden özür diledi?” CHP parti meclisi eski üyesi Savcı Sayan, “CHP Beşar Esat’ın Enformasyon Bakanlığı gibi çalışıyor” demişti, anlaşıldı ki eksik söylemiş. CHP aynı zamanda İsrail’in devlet bakanlığı gibi çalışıyor.

İsrail’in özrünü değerlendiren Başbakan Erdoğan ise, İsrail’in bile özür dilediğini, ama CHP’nin bu erdemi bile gösteremeyeceğini söyledi. CHP’nin tarihine dönüp baktığımızda sicilinin hayli bozuk olduğu görülüyor. Böyle bir durumda CHP’nin tüm suçları bir kitapta toplanıp, özre doğru ilk adım atılsa. Ne yani şaşırdınız mı? Çok rahat bir kitabı doldurur. CHP’nin suçları ve arka kapakta tek cümle:

“Her şey için çok özür dileriz. Lütfen özrümüzü kabul ediniz!”

Şimdi CHP özür komisyonu tarafından hazırlanan partinin suçlarından küçük bir bölüm sunuyoruz:

Çanakkale savaşlarında Türklerle birlikte kahramanca savaşan Kürt kardeşlerimizin savaştan sonra kimliklerini inkar edip, dillerini yasakladığımız için tüm Kürtlerden özür dileriz.

¥ Hilafeti kaldırıp, 1,5 milyar Müslümanı başsız ve sahipsiz bıraktığımız için tüm İslâm aleminden özür dileriz.

¥ Şapka inkılabı dolayısı ile suçsuz yere astığımız İskilipli Atıf Hoca, Erzurumlu Şalcı Bacı ve şapka giymeyi reddettiği için Hamidiye zırhlısı ile sahilden bombalattığımız Rize halkından ve diğer şapka mağdurlarından özür dileriz.

¥ İstiklal Mahkemeleri’nde suçsuz yere asılmış, işkence görmüş, ömrü zindanlarda geçmiş, sürgüne gönderilmiş binlerce mazlum ve mağdurdan özür dileriz.

¥ Menemen’de sahte bir kalkışma tezgahlayıp kurban seçilen Kubilay’dan ve o vesile ile astığımız 30 masum insanın ruhaniyetinden özür dileriz.

¥ Yıllarca Türkçe ezan okutarak, dinine müdahale ettiğimiz, jandarma dipçiği altında inlettiğimiz halkımızdan özür dileriz.

¥ Toplumun saygın din adamlarını inkılapların emrinde kılık-kıyafetleri ve ruhları ile adeta bir kuklaya çevirdiğimiz için tüm din adamlarından özür dileriz.

¥ Yıllarca Kur’an öğretimini yasaklayıp dinini asli kaynaklarından öğrenmesini engellediğimiz milyonlarca gencimizden özür dileriz.

¥ Pek çoğunu sattığımız, ya da depo, ahır, bar-pavyon olarak kullanılmasına sebep olduğumuz binlerce cami için halkımızdan özür dileriz.

¥ Medeniyet getireceğiz diye başörtüsünü ve çarşafını yırttığımız Anadolu kadınlarından özür dileriz.

¥ Bir günde alfabeyi değiştirip, milleti aynı anda cahil yaptığımız ve tüm kütüphaneleri bir çırpıda hurda yığını haline getirdiğimiz için halkımızdan özür dileriz.

Dünyada benzeri olmayan bir uygulama ile Türk müziğini yasaklayıp, bir milleti kendi şarkılarından ve türkülerinden ayrı bıraktığımız için tüm halkımızdan özür diliyoruz.

¥ Yurtdışına hurda olarak sattığımız milyonlarca kıymetli vesika için tüm halkımızdan özür dileriz.

¥ Şeyh Said gibi Kürt kanaat önderlerini sırf Kürtlere gözdağı vermek için idam sehbasına gönderdiğimiz için Kürt halkından özür dileriz.

¥ Dersim’de mağaralara doldurup zehirli gazlarla fareler gibi öldürüp, çocuklarını evlatlık verdiğimiz ve darağacında sallandırdığımız Seyid Rıza ve Dersimlilerden özür dileriz.

¥ Fethin sembolü Ayasofya’yı camilikten çıkarıp müze yaptığımız için Fatih Sultan Mehmed’den ve tüm halkımızdan özür dileriz.

¥ İran sınırında suçsuz yere kurşuna dizdirdiğimiz ve 33 kurşun diye tarihe geçen, 33 köylümüzün katli için özür dileriz.

¥ Bizi seçimle hezimete uğratan Adnan Menderes ve arkadaşlarını tezgahladığımız bir darbe ile devirip, astırdığımız için özür dileriz.

¥ En son halkın oyları ile gelmiş bir iktidarı devirmekten sanık Ergenekon terör örgütünün avukatlığına soyunup, üye olmak niyetiyle adresini aradığımız çirkin davranışımızdan dolayı AK-PARTİ’den ve halkımızdan özür dileriz.

Şaşırmayın canım, CHP’de böyle birl irade olsa bir kesere sap olurlar. Özür dilemeyi bilmek için geçmişinle hesaplaşmayı göze alacaksın, bunun için de partide mangal gibi yürek olacak. CHP’ye ise en iyi teşhisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan koyuyor:

“İsrail özür diler, CHP asla!”