Olsaydı, bulsaydı!
Bu edebiyat bizim hiç de yabancımız değil. “Olsaydı” veya “olmasaydı” ihtimalli çarpıtmalar…
Bu vadide işi hazreti Âdem’e kadar götürmek mümkün! O Havva anamız yüzünden şeytanın iğfaline kapılmasaydı…
Neyse işi oraya kadar götürmeyelim! Şu sıralar, kemalist, sosyalist, ulusalcı, masalcı, yasalcı, TC’ci kesim iki rezillikle ilgili müdafaa arayışında.
Çalgıcı Fazıl Say’ı nasıl savunacağız? “Mukaddesata o değil bin yıl önce Ömer Hayyam saldırdı” diyerek mi?
Daha kolayı var: Muhatabı Allah. Cezasını o verir, siz niye karışıyorsunuz!
Saçmalamanın ölçüsü yok!
Bir de tabiî değişmez saylavlarımızdan Kamer Genç var!
Benim bildiğim, 1980 darbesinden beri bir şekilde vekil! Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni mekân tutmuş.
Onu darbeciler seçiyor önce, her ne hikmetse, Kurucu Meclis’e koyuyor! Doğru Yolcular seçiyor, nedense. Onlar bırakıyor, CHP’liler seçiyor ne özelliği varsa! Adamı seçenlerin sağı solu yok! (Onun var mı ki?)
Bize meçhul ama, besbelli var bir marifeti!
Başbakan boşuna alkolle ilgili konuşmuyor. Adamın Meclis’te dahi ayık gezmediğine dair iddialar ayyuka çıkmış durumda.
Alkol şişede durduğu gibi durmuyor, Kamer vekilde de sözün endazesi hem de sık sık kaçıyor. Belki damarlarında kan yerine alkol dolaşmasa böyle yapmayacak.
Son saldırı gerçekten hanımefendi bir bakana…
Bak hele densize: “Atatürk olmasaydı kim bilir sen kaçıncı eş olurdun!”
İşin esası, Kamer efendi bakana had bildirmek istiyor. Bunu da Atatürk üzerinden yapıyor. Buyur burdan yak! Mantığa çay demle!
“Atatürk olmasaydı siz kafes arkasından çıkamaz ve peçeyle dolaşırdınız!”
“Siz de sarıktan, şalvardan kurtulamazdınız!”
Bre ufuk yoksunu adam! Şu İslâm dünyasına bir bak bakalım. Atatürk’ten yoksun Arap ülkelerinin hangisinde sarıkla, şalvarla dolaşanlar çoğunlukta? Sarıklı var elbette, ilmiyeden onlar. Diğerleri, Türkiye’deki kıyafet neyse onu kullanıyorlar.
Örtünen kadınlar da var, örtünmeyen de! Peçeliler ise, örtünenler içinde bile azınlık durumunda.
Atatürk’ü, daha doğrusu onun üzerinden modernliği savunacağım diye saçmalamanın âlemi yok. Fakat, bu saçmalama tarzının başka versiyonları da var malûm. “Atatürk olmasa idi, senin adın Ahmet Mehmet, Ayşe Fatma olmazdı!”
Peki, Yunanistan’da, İngiltere’de, Fransa’da veya başka ülkelerde Ayşe, Fatma, Ahmet, Mehmet yok mu?
“Atatürk olmasaydı sen camiye değil, kiliseye giderdin!”
Atatürk’ü olmayan Boşnaklar ne camiden vazgeçtiler, ne de dinlerini değiştirdiler!
Peki böylesine abeslik yapmış, rezillik çıkarmış tipler neden ısrarla savunuluyor?
Çünkü öylelerini savunmazlarsa, kendi saçmalıkları hepten ortaya çıkar!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.