Kutlu Doğum Haftası – 6
Sad b. Hişam (R.A.) diyor ki: Hz. Aişe (R.Anha) validemize geldim de:
- Ey Mü’minlerin annesi! Bana, Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin ahlâkından haber ver! dedim. Hz. Aişe (R.Anha) validemiz:
- O’nun ahlâkı Kur’an-ı Kerim idi. Sen, Kur’an-ı Kerim, ALLAH Teâlâ’nın:
“Şüphesiz sen, en güzel ve en yüksek bir ahlâk üzeresin.” Ayet-i kerimesini okumuyor musun? Diye sordu.
- Evet okuyorum! dedim.
- İşte Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin ahlâkı, Kur’an-ı Kerim idi, buyurdu. Sonra:
- Ben evlilikten uzak kalmak istiyorum, yani evlenmeyeceğim, dedim. Hz. Aişe (R.Anha) validemiz:
- Bunu yapma! Çünkü:
“Ândolsunki ALLAH Teâlâ’nın Resûlünde, sizin için, ALLAH Teâlâ’ya ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve ALLAH Teâlâ’yı çokca zikredenler için güzel bir numune vardır.” Ayet-i kerimesini okumuyor musun? Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz evlendi ve çocukları da oldu, buyurdular.
Gerçekten Sevgili Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz yaşayan bir Kur’an-ı Kerîm idi. İslâm’ın nasıl yaşanacağını bütün insanlık için gösteren canlı, en güzel örnek ve modeldir. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin hayatı canlı bir Kur’an-ı Kerim’dir.
Tarih boyunca pek çok insanlar gelip geçmiştir. Ama onların çeşitli sahalardaki büyüklüklerine rağmen mutlaka bir tarafları eksiktir. Büyüklüklerine rağmen çoğu kere zâlim, ahlâksız ve adâletsiz olabilmişlerdir. İşte hiçbir sahada küçülmeyen, eksiği, kusuru bulunmayan ve bütün müsbet vasıfları ile insanî kıymetleri şahsında toplayan yegâne insan Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizdir.
Tereddütsüz söyleyebiliriz ki, bugün insanlık namına, hak, adalet ve ahlâk adına her neye sahib isek hepsi O fazilet güneşinin eseridir. Nitekim merhum Mehmed Âkif:
“Dünya neye sâhibse O’nun vergisidir hep,
Medyûn O’na cem’iyyeti, medyûn O’na ferdi,
Medyûndur o ma’sûma bütün bir beşeriyyet,
Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.” , demiştir.
Büyüklerimizden Mustafa İsmet Garibullah Büyük Şeyh Efendi (K.S.), “Risale-i Kudsiyye” isimli kıymetli eserinde şöyle buyurur. Sh:2
“Ne mümkün vasf olunmak ol Habibi,
Ana vassâf hemen ALLAH karîbi.
Ana bî had salât kim ol Habîbi
Bu vuslat derdinin oldu Tabibi”
O, iman edenlere, salih ameller işleyenlere, iyilere, doğrulara, cömert mü’minlere dua etmiştir. Bu dualar üzerimize sâyeban olsun.
Onu vesile kılarak ALLAH Teâlâ’dan bağışlanma dileriz. Rab olarak ALLAHü Teâlâ’yı, nebi olarak Muhammed Mustafa aleyhissalatü ve selamı, düstur ve imam olarak Kur’ân-ı Azimüşşanı, Şeriat olarak Şeriat-ı Garra-i Muhammediyeyi kabul edip, güçleri yettiğince uygulayanlar inşaALLAH kurtulacaktır.
Candan yürekten Lâ ilâhe illALLAH Muhammed Resûlullah diyerek iman edenler, bu imanlarını giderecek sözlerden, fiillerden ve davranışlardan kaçınanlar, ölümleri ömürlerine iman ile bitişerek dünyadan âhirete hüsn-i hâtime ile göçenler için ebedî zarar ve hüsran olmayacaktır.
O bize, hepimize en büyük iyiliği yapmış kimsedir.
O’na büyük minnet borcumuz vardır ve kendisine çok teşekkür ediyoruz.
O’nu nefsimizden, yakınlarımızdan, sevdiklerimizden daha fazla, en fazla seviyoruz.
O’ndan gördüğümüz faydayı ve iyiliği başka hiçbir insandan görmedik.
Bir gün yüz yüze buluşmak ümidiyle salat olsun ona, selam olsun ona.
Bizi ona ümmet kıldığı için eşi, ortağı, benzeri olmayan, zaman ve mekândan münezzeh bulunan, kemal sıfatlarla sıfatlı, noksan sıfatlardan münezzeh Âlemlerin Rabbine sonsuz hamdler ve şükürler. O’nun ümmeti olmak ne büyük mutluluk.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.