Kulak, dil ve şeytan!
Ebu Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse bir mecliste oturur da orada Allah Teâlâ’nın ismini anmazsa, Allah’a karşı eksik bir iş yapmış, bir günah işlemiş olur. Bir kimse yatağa yatar da orada Allah Teâlâ’yı zikretmezse, yine eksik bir iş yapmış, bir günah işlemiş olur.”( Ebu Dâvûd, Edeb 25, 98)
Açıklama:
Sosyal bir varlık olarak yaratılan insan yalnızlığa alışık değildir. Dertleşeceği, istişare edeceği ve duygularını paylaşacağı arkadaşlar ve dostlar edinmek ister… Ve bir şekilde bir araya gelirler…
Bir arada olmak demek alıcı ve vericilerin açık olması demektir… İnsanlar ortamına göre konuşmaktan ve dinlemekten zevk alırlar… İnsanların bir araya gelmesiyle hayır ve şer kapıları ardına kadar açılır…
İnsanların bir arada olmasıyla; gıybet, dedikodu, iftira, suizan, malayani konuşmalar gibi haramların işlenmesi an meselesidir… Hadisimizde, işte bu türden haramlara bulaşmamak için bizlere hem ikaz hem de yol haritası sunulmuş…
İnsanlar bir arada olduklarında-özel dersler dışında- genelde malayani konuşmalar yaparlar… Bunun en büyük sebebi bir anlık Allah’ın o ortamdaki konuşmaları işittiğinin unutulması ve Allah ile iyi bir iletişimin kurulmamasından kaynaklanır.
İnsan yaratıcısının her an bir işte olduğunu unuttuğu an şeytanın güncellemesine maruz kalır… Şeytan o kişiyle yakından ilgilenerek dil ve kulak ile işlenebilecek tüm günahları tattırır…
Oysaki Allah’u Teâlâ şu ayetleri bizlere öylesine söylememiştir;
“Göklerde ve yerde olanları Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir.” (Mücadele-7)
“…Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur…” Bu ayeti aklından hiç çıkarmayan bir insan bulunduğu her yerde Allah’ın varlığını hisseder ve konuşmalarına ve dinlemelerine dikkat eder.
Bir toplulukta Allah’ın varlığının hatırlanması demek olası bütün haram kanallarının tıkanması demektir.
Peki, bir ortamda Allah’ın varlığının hatırlanması nasıl bir etki yapar?
İşte bu sorunun cevabı kişinin Allah ile arasındaki diyaloga göre değişir… Allah’ı hakkıyla tanımaya çalışanla sadece ismen adını işiten birinin Allah ile olan diyalogu aynı olmaz…
Bu hadisimizde Resulullah aleyhisselam insanların bir araya geldiklerinde Allah’ı anmalarını hatırlatmasının birçok hikmetleri vardır. Şimdi maddeler halinde o hikmetlere bir göz atalım;
- Allah anıldığında o topluluğu melekler kanatlarıyla kuşatırlar ve rahmet yağar.
- Allah anıldığında kalpteki Allah sevgisi artar. Bu da ibadetlerin önünü açar.
- Allah anıldığında şeytanın gücü oldukça zayıflar ve haramların kanalları da tıkanılmış olur.
- Allah anıldığında başka salih amellerin işlenmesi de kolaylaşır.
- Allah anıldığında ki bu bir davettir ve insanlar bilmediklerini öğrenmiş olurlar.
- Allah anıldığında kalbe huzur geleceğinden stressiz bir hayat olmuş olur.
Hadisimiz bizlere geceye gözleri yummadan önce de Allah’ı anmamızı hatırlatıyor… Yani, yat kalk Allah’ı zikret!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.