Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Türkiye Habervaktim'den Öğrendi Bu Hainliği

Türkiye Habervaktim'den Öğrendi Bu Hainliği

Değerli okurlar,

Yazın internet sitelerinin ziyaretçi sayıları diğer aylara oranla düşük olur.

Ama çok şükür ki, Habervaktim yaz aylarında da yeni okuyucular kazanıyor.

Habervaktim ailesine hergün binlerce yeni okuyucu katılıyor.

Google Analitik verilerine göre,

Haziran ayı içinde sitemizi ziyaret eden kişilerin yaklaşık yüzde 35’i yepyeni okuyucu; Habervaktim’i ilk defa tıklamış.

Yine üyelerimizin sayısı da günden güne artıyor.

Şuan onbinlerce üyemiz bulunuyor.

(Sizlerden gelen talepler doğrultusunda, yorum bölümümüzü yeniledik.

Belli kriterleri gözeterek en kısa sürede yayına almaya çalıştığımız yorumlarınızla ilgili “beğendim-beğenmedim” şeklinde görüş bildirebiliyorsunuz artık.)

Özetle,

Bağımsız bağlantısız, özgün bir site olan Habervaktim yerinde saymıyor, sağlam adımlarla ilerliyor.

Büyüdükçe etkisi artıyor.

Bugün Habervaktim, ulusal gazetelerin pek çoğundan daha çok okunuyor.

Yaptığımız özel haberler pek çok ulusal gazeteden daha etkili oluyor.

Türkiye çok kritik olayların perde gerisini, olaya dair yeni gelişmeleri Habervaktim’den öğreniyor.

Ve yayınlarımız her zaman birilerini fena halde rahatsız ediyor.

Hedefe konulduğumuz oluyor bu yüzden.

Kimileri hakkımızda imza kampanyaları düzenliyor,

Kimileri bizleri, Habervaktim’i karalamak için kalleşçe iftiralar atıyor,

Kimileri de sitemizi çökertmek için çeşitli girişimlerde bulunuyor.

(Bizi yıldırmaya dönük hakkımızda açılan davalara hiç girmiyorum. )

Gezi olaylarıyla ilgili yayınlarımız ve sonrasında sitemizin, Başbakanlık'ın resmi sitesiyle eşzamanlı olarak, Türkiye düşmanı küresel bir hacker grubu tarafından çökertilmek istenmesini hatırlayın.

3-4 saat yayınımıza ara vermek zorunda kalmıştık.

Yine, Gezi’de çapulculuğa soyunan Garanti’nin MEB oyunu, Habervaktim’in yayınları sayesinde bozuldu. Sitemizin etkisini gösteren bir olaydı bu.

Habervaktim’in haberleriyle oyunu gören Bakanlık, ÖRAV’la olan protokolünü zamanı gelince sonlandırdı, uzamasının önünü kesti.

Başkentgaz’ın 1.6 milyar dolar teklife almış olmasına rağmen, son ihalede 1.1 milyar dolara özelleştirilmesinin de peşini bırakmıyoruz.

Özel şirketin ilk işinin gaz satışına 70 TL’lik kota koymak olduğunu yazdık.

Dikkat ettiyseniz, konu sadece Habervaktim’in gündeminde.

Tüm Başkentlileri ilgilendiren böylesi bir meselede bir tek Habervaktim yazıp çiziyor.

Ama olsun.

Yalnız kalıyoruz diye doğru bildiğimiz yoldan dönecek değiliz, Allah’ın izniyle.

Yine AK Parti Diyarbakır Milletvekili Ensarioğlu’nun “son dönemde 2200 kişi dağa çıktı” dediği olayı ilk gündeme getiren de Habervaktim’di.

“Çözüm süreci” ile birlikte liseler ve üniversitelerden 2 binden fazla öğrencinin dağa çıkarıldığını Habervaktim, haftalar önce yazmıştı.

“Mardinli babanın feryadı” haberlerimizi hatırlayın.

ODTÜ öğrencisi oğlu dağa çıkarılan o babayla halen iletişim halindeyiz.

Ve her telefon açtığında bize “Sizden Allah razı olsun” diyor.

Önceki günkü son görüşmemizde, yeni gelişmeler yaşandığını anlatırken sevinçliydi bu kez.

Şu bilgiyi verdi:

“Sayenizde konu gündeme geldi. Birilerinin üzerinde baskı oluştu. Kısa bir süre öncesine kadar bilgi taleplerimizi reddeden o birileri şimdi bana ‘yakında oğluna kavuşacaksın’ dediler."

İnşaallah.

Terör örgütüne güvenilmeyeceği; oluşan boşluğu istismara kalkışacağı yönündeki uyarılarımızın takipçisi olmaya devam ediyoruz.

Nitekim, gizli gizli bir takım tehlikeli adımlar atılıyor.

“Kare kare ihanet” haberimizi hatırlayın.

Bu adımların en bariz örneğiydi.

“PKK yüksek gerilim hattına bayrak çekti” haberimizle ortaya koyduğumuz gerçek de…

Fotoğraflı, net bilgili haberlerdi bunlar.

Onlarca site tarafından alıntılandı…

Türkiye Habervaktim’den öğrendi bu hainliği.

Lice’deki olaylar sonrası Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile İçişleri Bakanı Muammer Güler’in açıklamalarındaki “ezikliği” eleştiren tek site de Habervaktim oldu.

Devlet topraklarının, halkının güvenliği için adım atarken, bir terör örgütünden izin mi alacaktı?..

Atalay ile Güler’in ezik bir dille “Karakol yapmıyoruz, yok karakol falan, hatta mevcut karakolları da kapatıyoruz” şeklindeki açıklamaları kabul edilemezdi. Tepkimizi gösterdik.

Sonrasında Salı günü AK Parti Meclis Grubu’nda Başbakan Erdoğan’dan, yüreklere su serpen bir açıklama geldi.

“Kalekol, karakol hikayedir” diyen Başbakan, ekledi: “Tabi ki bunları yapacağız. Ülkenin güvenliği için bunlara ihtiyacımız var. Sınır güvenliğinde de bunları yaparız, içerideki güvenlik için de bunu yaparız. Ülkemizin güvenliği için bunlar. Bunun için de bazı siyasi partilerden veya örgütlerden izin alacak halimiz yok.”

Yazarlarımızın yazıları da ses getiriyor.

Örneğin, geçtiğimiz hafta Prof. Dr. Namık Açıkgöz’ün “TOMA NÂME”si büyük yankı buldu. Okunmakla yetinilmedi;  facebook’ta, twitter’da paylaşıldı. Yüzbinlerce kişiye ulaştı Namık Hoca’nın müthiş “TOMA NÂME”si. (Namık Hoca, bu haftaki yazısında TOMA NÂME karşısında alınganlık gösterenlere cevap veriyor.)

Cemal Nar Hocamızın “Mısır bir aynadır dünyaya” başlıklı yazısı da, geçtiğimiz hafta öne çıkan makalelerdendi. Mısır’da yaşanan son olaylarla ilgili çarpıcı teşhislerde bulunuyordu Cemal Nar Hoca: “Ey Müslümanlar! Verilen bir iman küfür savaşıdır. Küfrün taraftarlarının kafaları nettir. Ama görüyoruz ki Müslümanların kafaları net değil, çok karışıktır. Bunun altında yatan ise cehalettir.”

Bir diğer yazarımız Ziya Müezzinoğlu’nun “Sıra Türkiye’de” yazısı da takipçilerimizden büyük ilgi gördü. Müezzinoğlu, bölgemizdeki son gelişmeleri değerlendirirken “Sisteme dibine kadar entegre olduğumuz için göremesek de, görmek istemesek ve dillendir(e)mesek de galiba sıra bize geldi…” diyordu.

Mustafa Durdu da, “Kurtarın Milleti Bu Sanatçı Bozuntularından” başlıklı yazısında, son olarak Gezi filminde sahneye çıkan sözde sanatçılarla ilgili şu tespitte bulunuyordu: “Bu milletin ahlakını baskı, işkence ve idam ile temeyyüz eden İstiklal Mahkemeleri kökten bitiremedi ama operalar, tiyatrolar ve nihayet filmler en büyük tahribatı yaptı. Hâlâ akıllanmayacak mıyız?”

Yine Ahmet Türk’ün gündeminde geçtiğimiz hafta da “terör” vardı. Yine çarpıcı bilgiler aktarıyor ve ilgililere kritik uyarılarda bulunuyordu. Başbakan Erdoğan’ın,  “çözüm süreci”nde ikinci aşamaya geçmekten söz eden terör örgütü ve siyasi uzantılarına “PKK’nın henüz yüzde 15’i sınır dışına çıktı” cevabını vermesini değerlendirirken, “Anlaşılan sözde PKK çekilmesinde “Devlet” görevinin başındaymış!”  diyordu Türk.

Değerli okurlar,

Son günlerdeki bu haber ve yazılar, Habervaktim’in farkını ortaya koyan küçük birer örnek.

Başından bu yana söylüyoruz:

Medya organları için sık sık kullanılan “candaşlık”, “yandaşlık” gibi bir derdimiz asla olmadı, olmayacakta.

Biz farklıyız.

Dinimize, değerlerimize, vatanımıza, milletimize kim laf ediyorsa, biz karşısındayız.

Bu farkımızı bilenler, bu farkımızdan haberdar olanlar bizi hiç yalnız bırakmadı.

Bundan sonra da bırakmayacaktır inşallah.

Haftaya görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi