Her şeyin profesyoneli!
Adam çok haklı! “Profesyonellik” fevkalade mühim! Hakikaten çok önemli!
Fakat bugüne kadar bu “mühim” mesele hatırlarına gelmemiş nedense! 30 küsur yılı amatör amatör geçirmişler, kırda, dağda, tepede, bayırda.
E bakın çevreye, sırf futbolda değil ki profesyonellik. Bütün spor dallarında.
Hadi sporu bir tarafa bırakalım, fuhuş bile profesyonel! Hemi de dünyanın en büyük sektörlerinden biri!
“Fuhuşun mevzuyla ne alâkası var?” Denilebilir. Çok alâkası var, birinci derecede ilgili. Sırası gelince görülecek!
Tam-resmî K’elahram (pardon Öskür Kündem) de beyan buyurmuş Zifatkarasıyılan. “Yeniden yapılanma süreci”ne gireceklermiş!
Tabii siz zannetiniz ki, bu süreç hükümetin demokratikleşme sürecine parelel barışçı bir süreç! Silahlar bırakılıyor, ülkenin demokratik yapısı içinde siyaset konuşuyor.
İyi niyet tek taraflı olmaz. Tek taraflı iyi niyet hamakatten bir parçadır.
Zannınızda tamamen yanıldınız! Hükümet hürriyetleri genişletecek hamlelere hazırlanıyor, öbür taraf profesyonelliğe!
“Profesyonel gerilla!”
Bu şişgöbek, emekliliğini çoktan hak etmiş terörist şefi, size göre “amatör” olabilir mi?
Bunca yıl karın tokluğuna bu kadar insanı sevk ve idare etmiş, ölüme göndermiş veya öldürmüş olabilir mi? Bu kanlar bedavaya mı sebil edildi?
Güldürmeyin beni! Adam bir hayli besili. Enikonu semiz. Göbeğinin hatırı sayılır; yanağından kan damlıyor. Kandil’in bir ininden değil de Erbil’in löküs ve klimalı bir bürosundan çıkmış konu mankenine benziyor.
Açılıma cür’et eden hükümete teditler savuruyor... 1 Eylül, 15 Eylül en geç 1 Ekim vs. vs. “şöyle yaparız da, böyle eseriz ve savururuz.”
Ulan elinden geleni yap! Serhildanı başlat! Kıçın kaç okka görülsün! Senin başkaldırmak neyine, kaldırsan kaldırsan kıç kaldırırsın!
İşte geldi “fuhuş”un yeri...
Fahişe parayı verenle yatağa girer. Bunların yaptığı ne?
Değişmez yatak ortağı İsrail, sonra ABD! Pencereden sarkan, lağımdan giren dost İngiltere! Görünür görünmez oynaş Almanya! Fransa’yla kırıştırma, Rusya’yla sürüştürme... Ya İran’ı ne yapacağız?
En hasas noktaya geldik: Esed bunların nesi? Belâlısı mı? Son günlerde en çok onunla hemfiraşlar.
Hadi söyle: Bütün bu ilişkiler “platonik” de! “İşin ucunda maddiyat yok” de!
Vay kırk kocadan, kırıktan, oynaştan arta kalmış bakireler! Sizin nereniz amatör be?
Sen bal gibi profesyonelsin! Yüksek kaldırımdakilere taş çıkartırsın profesyonellikte.
Parayı bastıran arkanda!
Gelelim işin esasına! Sen iyi niyetli olacaksın, buna rağmen ikinci aşama, üçüncü aşamaya geçmemekle itham edileceksin. Onlar ise hiçbir sözünü tutmayacak; üstüne üstlük sağda solda zafer naraları atacak. Başbakan son durumu açıkladı: Çekilenler yüzde yirmiyi geçmez, onlar da kadın çocuk, yaşlı...
Barış tek taraflı olmaz! Barış adam gibi adamlarla, sözünün eri olanlarla yapılır. Sahtekârlarla, yalancılarla, dolancılarla yapılana barış denmez. Her an bir kancık vuruş bekleyeceksin!
Nitekim, her şey beklentiye uygun seyrediyor!
Profesyonelliği şöyle şerhedelim: Türkiye’de de savaşacaksın, Suriye’de de. İcabında Irak’ta veya Mısır da da olabilir. Filistin neden olmasın? Siyonistin eline kan bulaşmasın! Parayı veren düdüğü çalar! Haydi profesyonel gerillalar!
Son söz: Sürecin kuyruğunu çekmekte geç kalmayalım!
Karayılan, Özgür Gündem’de yayınlanan açıklamasında, “yeniden yapılanma sürecine girdiklerini” söylüyor.
Bundan ne anlarsınız? Silah bırakma ve silahsız siyaset süreci yönünde bir yapılanma, değil mi? Öcalan da Diyarbakır mitinginde okunan bildirisinde “Silahlı mücadele devri bitti” dememiş miydi?
Fakat Karayılan’ın açıklaması şöyle:
“Her alanda daha fazla ideolojik, daha fazla siyasal, içeriği zengin olan, daha fazla disiplin ve Önderlik çizgisini güçlüce uygulayabilen profesyonel bir gerilla olunması hedeflenmektedir.”
Çözüm sürecinin hedefi, PKK’nın silahsız siyasete yönelmesi değil miydi? Halbuki PKK’nın kendisi, hedefinin “profesyonel gerilla” olduğunu söylüyor!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.