Camisiz Atina inadı...
Yunanistan’ın başkenti Atina’da, büyük çoğunluğu Afganistan, Irak ve Pakistan kökenli, yaklaşık 200 bin Müslüman yaşıyor. Fakat Atinalı Müslümanların, özgürce ibadet edebilecekleri, bir camileri bile yok.
Yunanistan’da, ikisi Atina’da olmak üzere, kırktan fazla Osmanlı eseri cami bulunuyor. Ancak bu camilerin tamamı, şu veya bu sebeple, ibadete kapalı tutuluyor.
Atina’daki Mustafa Ağa Camii, seramik müzesi olarak kullanıyor. Fatih Sultan Mehmet Han ya da Fethiye olarak adlandırılan diğer camii ise, antik eser deposu olarak kullanılıyor.
Camiler ibadete kapalı olduğundan Atinalı Müslümanlar, apartman dairelerinde, bodrum katlarında, garajlarda ya da depolarda ibadet edebiliyorlar. Bayram Namazlarını, meydanlarda ya da spor salonlarında kılıyorlar. Cenaze işlerini ise Batı Trakya’da ya da büyük masraflarla gönderdikleri kendi ülkelerinde hallediliyor.
Uluslararası anlaşmalara ve Yunan Anayasası’ndaki ‘dinler arası hoşgörü’ ilkesine rağmen, Atina’ya cami yapımı tam 80 yıldır sürüncemede tutuluyor.
Atina’ya cami yapılmasına ilişkin ilk yasa tasarısı, 1939 yılında hazırlandı. İkinci yasa tasarısı, 2004 Atina Olimpiyat Oyunları öncesinde, PASOK Hükümeti tarafından 2000 yılında onaylandı.
Atina’ya cami inşaasına ilişkin üçüncü karar, Temmuz 2006’da, Kostas Karamanlis liderliğindeki Yeni Demokrasi Partisi Hükümeti tarafından alındı. Şehir merkezine yakın olması ve ulaşım kolaylığı sebebiyle, caminin Votanikos bölgesinde inşa edilmesine karar verildi.
Cami inşaatı için 2006 yılında 56 dönüm arazi tahsis edildi. Tahsis edilen arazi, ikinci toplantıda 42 dönüme, üçüncü toplantıda 25 dönüme ve en sonunda 17 dönüme indirildi. Kilisenin de onay verdiği bu karara göre, 2009 yılı sonunda bitirilmesi planlanıyordu. Fakat, cami inşaatına bile başlanamadı.
Yunanistan Parlamentosu, 7 Eylül 2011’de oy çokluğuyla dördüncü bir kararı onayladı. Caminin, bir önceki kararda olduğu gibi, Votanikos bölgesindeki Eleona semtinde inşa edilmesi kararlaştırıldı.
Alınan son kararda, minareye onay verilmedi. Atinalı Müslümanlar beş yüzü bile yetersiz bulurken, cami kapasitesinin üç yüz elli kişilik olması öngörüldü. Müslümanların ısrarla talep ettikleri kültür merkezinden ise hiç bahsedilmiyor.
Cami inşaatı dediğimize de bakmayın, aslında yapılacak olan, Yunanistan Deniz Kuvvetlerine ait eski bir hangarın camiye dönüştürülmesinden ibaret. Yunanistan Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı, Deniz Kuvvetlerine ait eski oto tamirhanesinin camiye dönüştürülmesi için 946 bin Euro’luk ödeneği sağladı. İhale sürecini ise Altyapı Bakanlığı yürütüyor. Ancak bugüne kadar açılan üç ihale de teklif verecek firma bulunamadığından (!) iptal edildi.
Cami projesinin mevcut halinden memnun olmayan Yunanistanlı Müslümanlar, aslında, bir camiye kavuşabileceklerinden bile emin değiller. Çünkü yıllardır sümen altı edilen cami projesine; Yunan Kilisesi ve Yunan ırkçıları şiddetle karşı çıkarken, oy kaybetmekten çekinen siyasiler de büyük bir irade eksikliği yaşanıyor.
Camii inşaatı çalışmaları, önce dönemin hükümet ortaklarından, aşırı sağcı ortağı Ortodoks Halk Partisi-LAOS’a mensup Altyapı Bakanı Makis Voridis tarafından durduruldu. Tam bu engel de aşıldı derken, Pire Metropoliti Serafim, Atina Güzelleştirme Derneği, iki bahriye binbaşısı, bir akademisyen ve beş bölge sakini, camiye onay veren yasanın iptali için Danıştay’a başvurdu. Böylelikle süreç bir kez daha kesintiye uğradı. Danıştay’dan çıkacak muhtemel bir olumsuz karar, süreci yeni bir belirsizliğe sürükleyecek.
Aslında bu, Pire Mitropoliti Serafim’in ilk İslam tahammülsüzlüğü değil. Serafim, 2010 yılında da, Kocia Meydanı’nda Bayram Namazı kılınmasına müsaade edilmesini ‘sorumsuzluk’ olarak nitelendirmişti.
Cami inşaatı ihalesiyle başlangıçta 24 firma ilgilenirken, bu yıl içerisinde açılan üç ihaleye, teklif verecek tek bir firma bulunamamasında; Pire Mitropoliti Serafim ve ırkçıların parmağı var. İhalenin gerçekleştirileceği alan, her üç ihalede de, göstericiler ve çevik kuvvet ekipleri tarafından çevrildi. Birçok firma, çıkabilecek olaylardan ve hedef gösterilmekten çekinerek, teklif vermekten vazgeçti.
Atina ile Pire kentlerini içine alan Atika bölgesindeki 700 bin Müslüman’ın özgürce ibadet etmesini sağlayacak Atina Camii projesinin, özellikle bir din adamı tarafından, sürekli engelleniyor olması gerçekten üzüntü verici.
Her fırsatta, ‘demokrasinin beşiği’ olmakla övünen Yunanistan, bugüne kadar, bu unvanı hak etmekten çok uzak kaldı. Bakalım bundan sonra hak edebilecek mi? Bunu hep birlikte göreceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.