Tam zamanı! Nefret suçları ile ilgili kanun çıkacakmış. Başımı derde sokmadan yazayım bari. Evet “Türk”ten nefret ederim!

Diyeceksin ki, ne var bunda? Ortalıkta Türk nefreti tavan yapmış durumda zaten. Dünyada o kadar çok ki Türk’ten nefret eden. Türkiye’de de... “Türk” arkaplanı zengin bir kelime... Selçuklu, Osmanlı... İslâm. Hepsi Türk’e çıkıyor. Osmanlı düşmanları, Selçuklu muarızları, İslâm aleyhdarları külliyen Türk’den nefret eder.

Türkiye düşmanları Türk menfurlarının başında gelir. Bugünlerde Türkiye’nin başbakanına yöneltilen nefretin temelinde de bu var. Efendim başbakan etnik olarak şöyleydi, böyleydi... Bunlar sonucu değiştirmez. Türk etniklik değildir!

Sokoloviç, yani Sokollu Mehmet Paşa Sırp mıdır yani? Köprülü Mehmet Paşa Arnavut mu size göre? Rum Mahmut Paşa gerçekten Rum mu? (Adamın Türkçe divanı var).
Neyse, ben bu nefret kervanına katılacak değilim. Benim nefret ettiğim Türk, Ahmet Türk!

Adamın soyadı Türk! Kendinin ne olduğu önemli değil. Çok da belli değil zaten. Yezidi mi, Ezdi mi? Şu sıralar Kürtlükten geçiniyor.

Önce insan olmalı, insani hasletlere sahip olmalı. Doğru, dürüst, ahlâklı olmalı. İnsanın ölçüsü, ahlâktır. Bahsi geçen “Türk” kimbilir kaç senedir bir siyasi figür. Yaş yetmişi geçmiş. Bölgenin bir aşiret reisi, büyük toprak sahibi. Kasrı Kanco (“gonca”ya “kanco” deyince Kürtçe oluyor) sakini…

PKK gerçekten sosyalist olsa idi, öncelikle Ahmet Türk gibiler ile meşgul olurdu. Elbette toprak ağaları ile, aşiret reisleri ile gerektiği gibi meşgul oldu! Ahmet Türk hariç. Bir tek o, hâlâ siyasî bir figür olarak ayakta duruyor, akranları arasında. Ya soyadı Türk olan zat? O da ilkeli adam olsa idi ne vardı PKK’lıların arasında?

“Türk, Öztürk, Hastürk, Koyutürk” vs. soyadlarını tesadüfen almış olanlar olabilir. Fakat büyük bir çoğunluğu örtü olarak, kalkan olarak böyle soyadlarına yapışmıştır. Tek partinin Türkçü siyasetine hoş görünmek için.

Ahmet Türk’ün ailesi Türk olsa idi, böyle bir soyadı almazdı!
Ahmet Türk’ün ailevi örtüsü sadece Kürtlüğünü mü örtüyor? Türkiye’de Kürtlerin örtünmeye ihtiyacı yok. Bu toprakların kardeş halkları aynı pınarlardan su içiyor, aynı gökkubbe altında yaşıyor, aynı kitaba iman ediyor. Ama Ahmet Türk’ün var!
Ahmet Türk babadan, dededen “Türk” göründü, bunu siciline işletti. Kendisi de “Kürt” görünüyor. Fakat o dahi bir örtü. Yezidi, Ezdi… her ne ise, Türkiye’de ve yakın coğrafyada bir dini azınlık. Elbette onlar da insan, bize düşen “Allah hidayet nasib etsin” demek. Ama yolundan gidene de karışmamak. Senin dinin sana!

Yezidiye, Ezdi’ye saygımız var. Fakat kat kat örtülere sarınarak insanları kandıranlara, sahtekârlara, yalancılara, ahlâksızlara saygı duymak mecburiyeti yok.
Yiğitsen çık ortaya, gerçek kimliğini açıkla. O zaman ilk takdir eden biz oluruz. Kimsen onun davasını gütmene de söyleyeceğimiz bir şey olmaz. (400 yezidi siyasete yetmez. Türkiye’de hepi topu bu kadarlarmış)

Peki, şunu mu diyorsun: “Ben hem Kürdüm, hem Yezidiyim!” İşte bu olmaz! Hem kâfir hem Müslüman olunmaz!

Kürt kimliği ne Zerdüşti, ne Yezididir. Halis müslümandır. Bu ülkenin kardeşlik hukuku ile birbirine bağlı milletine zulmetmek için araç olma. Elini öptüğün Yezidi liderin peşine düş, açık ol. Halkı kandırma.

Türklük iddia edenden de, Kürtlük iddia edenden de hoşlanmam. Kişi neyse odur. Ya da seçtiğidir. Yap seçimini! Soyadı Türk, iddiası Kürt, aslı ne?
Daha önce bunları yazmıştım. Dün ekranda ansızın en sevmediğim Türk’le karşılaşmayayım mı?

Anadilde öğretim veya süreçle ilgili bir açıklama yapma görevi vermişler kendisine. Elindeki kâğıttan okumaya çalışıyor. Sürçüyor, tekliyor... Kuklacıları da yanında...
Neden bu açıklamayı bu zata yaptırıyorlar?

Kirli yüzlerine maske olsun diye. Ya maske yüzlerden kirli ise?
Bu adamların bir değil bin maskeye ihtiyacı var. Ortaya etnik iddia ile çıkıyorlar, “anadilde eğitim” diyorlar, fakat imzalattıkları metinde din öğretiminin kaldırılmasını istiyorlar!
Türk’ten nefrette haksız mıyım?