Biber gazı suç, kimyasal silah değil!
Nihayet dünyanın müptezel ikilisi anlaştı: Esed öldürebilir!
Hani kraliçenin ajanı James Bond vardı ya, 007... Onun öldürme yetkisi vardı. O yüzden önüne geleni biçer doğrar, leşini yere sererdi.
Malûm adam, yetkili! Öyleyse, öldürür!
Şimdi Esed’e kaç numara vereceğiz?
003,5! (Yazıyla: Sıfır sıfır üç buçuk!)
Şam işgalcisi, yüzbinlerce Suriyelinin kanından mes’ul.
Her türlü öldürüyor. Silahla, havadan, karadan. Veya açlıkla. Suriye her bakımdan çökmüş durumda. Silahlar sussa bile ülkeyi büyük bir yokluk ve kıtlık bekliyor.
Çocuklar gıdasızlıktan ölüyor...
Esed katliamları başladığında bunun bu kadar uzun süreceği tahmin edilebilir miydi? Asla! O sıralar Amerika’dan, Avrupa’dan ne türlü sesler çıkıyordu hatırlayın... Peki şimdi?
Bu batılılar insan haklarına fevkalade duyarlıdırlar! Polisleri vurur kırar, öldürür... Bir şey olmaz. Onlar vazifelerini yaparlar. Senin ülkende küçük bir vukuat oldu mu, dünyayı ayağa kaldırırlar.
Vol Strit’te olanları kimse hatırlamıyor. Fakat Gezi’ye el atmadan geri kalmıyorlar. Bu nasıl hafıza? Yakını unutuyor, uzağı asla!
Esed’in beynelmilel öldürme yetkisine sahip olacağı önceden kestirilemiyordu. Fakat öyle olduğu şimdi tescillendi.
Amerika, Avrupa Esed katliamları ortaya çıktığında bayağı yaygara kopardılar. O yaygaralara bakıp her an müdahale olabilir hissine kapılmamak mümkün değildi. Her yaygaradan sonra bir şeyler oldu. Esed vuruyor, fakat yerinde duruyor!
Klasik silahlarla klasik öldürmeler! İş klasikleşince, tabii olağanlaştı!
Bu arada Esed varil bombası filan da kullandı. O da önemsenmedi. Nihayet kimyasal silah iddiaları ayyuka çıktı. Yine çok ilgilenen olmadı. Fakat, kitlesel olarak ölümler, hem de Şam’da görülünce, birden konu farklılaşır gibi oldu.
Amerikan kartalı yüksekten uçmaya başladı!
Her halükârda vururuz! Üç güne kadar mı, bir aya kadar mı belli olmaz!
Vur vur inlesin Şam kasabı dinlesin!
Ne zaman, nasıl vurulacağını ABD başkanı Senato’ya, Temsilciler Meclisine, Birleşmiş Milletlere... bakmadan kararlaştıracak. Bütün dünya gergin, Esed üç buçuk atıyor, geceleri kimbilir nerelerde yatıyor!
Üç buçuk atıyor ama attığını vurmaya da devam ediyor.
Kimyasal silah vurgunundan sonra Suriye’de kaç insan katledildi?
Önemli mi canım? Bir Yahudi’nin burnu kanamasın tek! Tüm Suriye ölse ne yazar!
ABD ve Rusya masaya oturdular, Esed’in öldürme yetkisini tescil ettiler. Tamam klasik silahlarla öldürmesinde zaten problem yok, şimdi de kimyasal veya başka silahlarla katliam, okey! (Okey’in rusçası da Okey!)
Esedciler memnun! Kim Türkiye’nin Esedcileri? “Gezici” filan deniliyor ya, o sapısilikler. (“Hayır biz çapulcuyuz!” itirazı gelebilir her an).
Esed öldürüyor, adamların yürekleri yağ bağlıyor. Türkiye’de polis şiddetinden yakınıyorlar, Esed’in öldürmesini kutsuyorlar! Şam kasabı hergün yüzlerce vatandaşını mezara yolluyor, Türkiye’de adam damdan düşüyor, polis öldürdü yaygarası koparılıyor. Kalp krizi geçirenlere bile biber gazı bulaştırmaya çalışıyorlar.
Fakat konu açıklığa kavuştu: Biber gazı suç, kimyasal silah değil!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.