Kılıçdaroğlu akıllı adam taklidi yapıyor
CUHAP Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu Habertürk’te yayınlanan bir söyleşide partisinin çeşitli konulardaki görüşlerini açıklıyor. Programın sorgucuları 6 kadın gazeteci ve moderatör de Ece Üner. Nihal Bengisu Karaca, Nilgün Balkız, Afşin Yurdakul, Pelin Batu... Hep birlikte Kılıçdaroğlu’na yükleniyorlar. Adam soğuk terler döküyor ve sorulan sorulara kaçamak cevap vermekten, sürekli topu taca atmaktan nefesi kesiliyor. Hazretin en büyük sıkıntısı yalan üzerine kurulu olan bir parti programını savunmak. Ne yapsa nafile, sorulan her soruya tekerleme gibi cevaplar verip hanım gazetecileri kanser ediyor.
Gazetecinin birisi soruyor:
- Sayın Kılıçdaroğlu, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye karşı takındığı olumsuz tavrı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Adam cevap veriyor:
- 10. Yıl Marşı’nı tüm gençlerinize öğrettik mi çağdaş uygarlık düzeyini yakalarız.
- Efendim ben AB ile ilişkilerimizi sormuştum.
- Başbakan Erdoğan ne karşılığı PKK ile barış yaptığını açıklamalıdır.
- Efendim soruma cevap...
- Bakınız Sayın Nihal Hanım dünyanın en pahalı benzinini biz kullanıyoruz.
2 saati aşkın Habertürk’teki programı seyrediyorum. Kâh gülüyorum, kâh hüzün doluyorum, bu ülke adına. Bu adam Türkiye’deki ana muhalefet partisi lideri. Orta sahada sürekli top çevirip oyun oynadığını zannediyor. Oysa karşısında Recep Tayyip Erdoğan gibi usta bir oyuncu var ve sürekli CHP’nin boş kalesine gol atıyor. Kılıçdaroğlu da sağda solda konuşup:
- Ne oyun oynuyorum ama diye de hava atmayı ihmal etmiyor. Tabii her seçimde CHP küme düşme riski altında kalıyor. İnanın yanlışlıkla CHP’li Savcı Sayan teknik direktör olsa bu takımın disipline gireceği kesin. Adam konuştukça CHP’yi batırıyor, sanırsınız Erdoğan’ın partiyi batırmak için gönderdiği ajan!
Gezi olayları oluyor, ortalık kan gölüne dönmüş, bütün şer odakları devlete saldırıya geçmişler, yakıp yıkıyorlar ve CHP Genel Müdürü Kılıçdaroğlu tam kadro orada düşmana siper oluyor. Partinin milletvekili Hüseyin Aygün’le de bir başka ihanet şebekesine mavi boncuk veriyorlar. Birgül Ayman Güler’le de Atatürkçülere göz kırpıyorlar. Bu kadar ilkesiz, bu kadar tutarsız bir parti hatırlıyor musunuz tarihte? “Türkler Kürtlerden üstündür” diyen Birgül Ayman Güler burada, PKK muhibbi Hüseyin Aygün burada, her gördüğü çiçeğe uzanan Kamer Genç burada, “Deniz dalgasız olmaz” diye coşan Deniz Baykal burada, öğrenci velisi bayanlara SMS’le ince mesajlar gönderen Muharrem İnce burada, hacca gidecek hacı adayı CHP’li vatandaşı ti’ye alan Önder Sav burada, İstanbul’da çöp dağları oluşturan Nurettin Sözen burada, bir tek memur maaşı ile boşandığı eşine 1.5 trilyon lira tazminat veren Ergun Göknel burada, “Hepimiz çapulcuyuz” diyen Zülfü Livaneli burada. “Yamyamları doyuramıyorum” diyerek CHP’li müteahhitlerden bizar olduğunu söyleyen Çankaya Belediye Başkanı burada, “Meclis’e acele cemevi açmalıyız” diyen müftü eskisi İhsan Özkes de burada. “Bu kafa ile gidersek askere, nah alırız teskere!” diyen Savcı Sayan da burada.
Bence CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun en büyük hüneri bu kadar renkli adamı bir araya toplayabilmesidir.
Sonra da katıldığı nikah törenlerinde büyük bir filozof edasıyla:
- Çocuklar size kaç çocuk yapacağınızı söylemeyeceğim, onu siz bilirsiniz. Yeter ki çocuklar laik ve Atatürkçü olsunlar!”
Aman Allah’ım, bu kadar cahillik ancak tahsil ile mümkündür. Erdoğan’ın bir devletin nüfus politikasını vatandaşa empoze etmesini bile anlayamayan bir kafadan ne beklenir? Bu kafa partisini kardan adam gibi eritir. Ve kendilerini eleştirenleri de ancak mahkemeye verir. Elin oğlu senin Dersim de yaptığın zulmü onarmak için önce özür diliyor, sonra Tunceli’nin adının Dersim olarak değiştirilmesi için kanun teklifi veriyor, sen de “Dersim katliamını CHP yaptı” diyen Fatih Uğurlu’yu mahkemeye veriyorsun. Avukatı zehir zemberek açıklama gönderiyor bendenize:
- Sen müfterisin, kötü adamsın, geçen ay yazdığın yazıda “Dersim katliamını CHP yaptı” diyorsun, oysa Dersim katliamını CHP yapmadı, devlet yaptı!
Bu arkadaş avukat olduğuna göre hukuk fakültesini bitirdi, haydi Kılıçdaroğlu bir cahillik yaptı, avukatının uyarması gerekmez mi? O dönem tek parti dönemi. CHP il başkanı hem vali, hem belediye başkanı. Yani CHP devletin ta kendisi! Ve ben de ertesi gün bir yazı yazarak bu cehaleti yüzlerine vuruyorum:
- Evet, ben müfteriyim, kötü adamım, size iftira ettim. Dersim katliamını aslında CHP değil, AK Parti yapmıştı! Camilerde ezanı yasaklayan da AK Parti idi, Kur’an öğretimini yasaklayan ve camileri kelepir fiyatla satışa çıkaran ve bir kısmını da ahır yapan da AK Parti idi!
Yine Kılıçdaroğlu’na hitaben yazdığım “Ya ol, ya öl!” başlıklı yazım da mahkemeye verilecek ve oradan “Bu yazı eleştiri sınırları içindedir, hakaret yoktur!” cevabı gelecektir.
Ve garabetler içinde çırpınan bu parti bugünlerde mahalli seçimlere hazırlanıyormuş. Harıl harıl da seçim şarkısı aramakta imişler. Benden CHP’ye armağan bir halk şiiri:
Keşiş dağı arpalık
Eğer sapan yürürse
Her köylüden bir tavuk,
Eğer köylü verirse.
Her dereden bir değirmen
Eğer suyu gelirse
Bu gidiş iyi gidiş
Eğer sonu gelirse!