Gözyaşlarımızı bitti sanmıştım
Zafer Ercan’ı ilk ne zaman tanıdığımı hatırlamıyorum.. Çocuktum gibi geliyor.. Meğer değilmiş.. 2000’lerin ortalarında, yaşlarımızın yakın olduğunu öğrendiğimde çok utanmıştım.. Çünkü ben hayatın gerçeklerinden uzak ve her tehlikeye açık bir gençlik yaşarken, okullarda, televizyonlarda, radyolarda, dergi ya da gazete mülakatlarında Zafer Ercan’ın bağımlılık karşıtı mücadelesini görürdüm.. Salt bir polis müdürü değildi anlayacağınız.. Bağımlılıkla mücadeleye ömrünü adamış bir dava adamıydı.. Anlamlı bir hayat nasip etmişti Allah (c.c) Zafer’e.. Bir görevi vardı O’nun bu hayatta.. bi hakkın yerine getirdi..
NE ZARARI OLABİLİR Kİ?
“Pamuk Ayna”yı bana gönderdiğinde heyecanla okudum.. Pamuk Ayna, aslında bağımlılıkla mücadelede Zafer Ercan’ın geliştirdiği bir metot.. Bu metoda göre, kalbi pamuk olanın, aklı da ayna olur.. Ercan’ın Pamuk Ayna’da kastettiği “Pamuk” metaforu sevgiyi ve sevdiğine şefkati, “ayna” metaforu ise yüzleşme başta olmak üzere bilgi ışığında sorunun çözümünü hedefliyor.. Pamuk Ayna’da bizzat uyuşturucu ya da bağımlılık yapıcı madde mağdurlarının ikrarları olduğu gibi uzman gözüyle Zafer Ercan’ın mülakatları da var..
Dolayısıyla en çok ilgilenmesi gereken anne-babalar için rehber niteliği taşıyan önemli bir kitap çıkmış ortaya. En çok da iki çocuk babası bir adam olarak benim dikkatimi çeken, bağımlılık yapan maddeler arasındaki akrabalık bağı.. Ki bunu bugüne kadar fark etmiş değildim. Mesela “bonzai” adı verilen bir maddenin üzerinde çokça durmuş kitapta Zafer Ercan.. İşimiz haber olduğundan, emniyet bültenlerinden adını sıkça duyardık.. Meğer Bonzai’de benim atladığım başka bir detay varmış.. Bonzai, sentetik bir madde olmasına rağmen, doğal bitkisel bir madde olarak satılıyormuş.. Bonzai için verilen partilerde, çocuklar; “esrar gibi bir şey, fazla zararı yok” denilerek davet edilirmiş..
Bu aynı zamanda şu anlama geliyor.. Esrar için hep duyduğumuz; “sigara gibi bir şey, fazla zararı yok” sözünün bir anlamda devamı.. Ve sıkça nargile için duymakta olduğum; “sigara gibi zararlı bir şey bile değil, elma kabuğu gibi bir şey”.. Bu demek oluyor ki, bazı maddeleri birbirine benzeterek, diğerinin masumiyetinden yararlanarak presente etmek ve böylece en aşağıya inecek olan merdivenin ilk basamağına çocukları çekmek mümkün olabiliyormuş.. Zira bu sigaraya benzeyen esrar ve esrara benzeyen bonzai için yapılan tanımlamaların tamamen yanlış olduğunu, kitapta ağlayarak okuduğum Emily’nin hikayesi’nde daha iyi anladım.. Sentetik uyuşturucudan ölen kız çocuğu Emily’nin annesinin, facebook günlüklerini okuyacaksınız birazdan.. Eğer sizin de kızınız varsa, 16.doğum gününden dört gün önce yaşam destek ünitesinin fişini çekmek zorunda kalan anne ile empati kurabilirsiniz.. 16.doğum gününden 4 gün önce..
Hayalleriyle, umutlarıyla, planlarıyla birlikte girdi toprağın altına.. Bütün bu anlatılanları okurken, “alkolsüz bira bir şey yapmaz”, “ben dudak tiryakisiyim, istesem bırakırım” türü bize özgü savunmalar geldi gözümün önüne.. Kaç yaşında korumalıyız ki çocuklarımızı?.. Kitapta tüyleriniz ürpererek göreceksiniz, uyuşturucuya bağlı ataklar nedeniyle acile gelenlerin yaş ortalamasını.. 12 ile 17 arasında.. Yani araba çarpar diye tek başına bakkala bile yollayamayacağınız yaştaki çocuklar, bağımlılığın pençesinde yaşam savaşı veriyor..
PAMUK AYNA BİTTİĞİNDE
Pamuk Ayna’yı okuyup bitirdikten sonra, ellerimle kucakladığım kitabı göğsüme bastım ve başımı yukarı kaldırıp, “yaşanmış hikayeler”e konu olmamak için yalvardım Allah’a.. Çünkü kitap açıkça bir şey söylüyor.. Sizin muhafazakâr yaşantınız, ahlâki ve dinî telkinleriniz, etrafta gösterdiğiniz kötü örnekler, ailenizden herhangi birinin bu nedenle ölümü bile, çocuklarınızı korumak için yetmeyebilir.. Her saniye, çocuğunuzun omzunun üzerinden önüne baksanız bile, ensesinde her an nefesinizi de hissetse, yalnızca uyurken yalnız bıraktığınızı bile zannetseniz, çocuğunuz ve uyuşturucu, birbirine her an çok yakın..
Velhasıl, Zafer Ercan’ın bu kitabı, anne-babalar için tam anlamıyla bir başucu kitabı olacak.. Sadece bağımlılıkla mücadele ve çocuklarını zararlı alışkanlıklarından korumak isteyen anne-babalar için değil, hayatı çocuklarıyla yaşamak isteyen anne-babalar için de, aile bilincini tesis etmek ve muhafaza etmek isteyen anne-babalar için de bulunmaz nimet.. Yüreğine sağlık amirim.. Kalın sağlıcakla.