Haydi bakalım Çinciler, Maçinciler!
Aydınlık, yarı-aydınlık, karanlık, zır karanlıkçılar…
Ulusalcılar, milliyetçiler, Esedciler, Sisiciler, Turancılar, İrancılar…
Sözcüler, gözcüler, yeniçağcılar, eski yağcılar…
Sizi son zamanlarda gözüm seçmiyor bir türlü. Hangi sıçan deliğine girdiniz?
Sabah kargalar kahvaltı etmeden sövme faslınız başlıyor, gece geç vakitlere kadar aralıksız sürüyor. Belki rüyalarınızda bile sövmeye devam ediyorsunuz. Hadi bakalım istediğiniz gün geldi: Hükümet uzun menzilli füze ihalesini bir Çin firmasına verdi...
Amerika’nın gölgesinde neşvünema bulup hükümete, Başbakana saldırma sebebiniz ortadan kalktı. Çin gibi muhteşem güçleri, İran gibi mübarek komşuları rahatsız eden siyasetin sonu geldi. Baksanıza, hükümet her türlü riski göze alıp uzun menzilli füze ihalesini ABD ve Batı dışı bir ülkeye verdi.
Sevincinize pâyan olmamalı! Zil (yetmez çan) takıp oynamalısınız!
Türkiye böylece Amerika’nın, Batı’nın gölgesinden çıkıyor. Sizin öve öve bitiremediğiniz büyük adamlarınız bunun lafını bile edemezdi. Eğer Avrupa’nın, ABD’nin icazeti olmazsa, Rusya’dan, Çin’den selâm bile alamazlardı.
Şimdi bu apaçık bir “posta koyma”.
Türkiye ellilerden beri NATO üyesi… Bütün silahları, silah sistemleri NATO standardına göre dizayn edilmiş. Hem NATO’da kalıyorsunuz, hem de NATO’nun ölçülerini hiçe sayıyorsunuz... İşte bu sıkar!
Bu ihalenin doğurduğu sancılar hissedilmeye başlandı bile. Sağdan soldan, okyanus berisinden veya ötesinden ses getirmeye başladı. Rahatsızlıklar yavaş yavaş yüze çıkıyor. Buyurun bakalım:
Amerikan Dışişleri Bakanlığı, “Türk hükümetinin ABD’nin yaptırım uyguladığı bir şirketle, NATO sistemleriyle uyumlu olmayan bir füze savunma sistemi için yaptığı görüşmeler konusundaki ciddi endişelerimizi ilettik. Bu konudaki görüşmelerimiz devam edecek” demiş.
Demek ki neymiş?
Onları beklemeye gerek yok Türkiye’deki uzantılar yazmaya başladılar bile.
Hani sizin cevabınız?
Bütün tantananız, zemzemeniz, demdemeniz fasaryaymış!
Hani Başbakan AB’ne karşı Şangay İşbirliği Teşkilatı’ndan söz etmişti ya… O zaman da sizi ortalıkta görmemiştik.
Bu ihale sadece bir ihale değil. Aynı zamanda bir ortak yapım sözleşmesi olacak. Çin ve Türkiye ortak üretecek füze sistemlerini.
Peki bu ne anlama geliyor?
Teknoloji transferi demek bu. Türkiye batıya verdiği ihalelerde yeni teknolojiler alamıyor. Sadece hazır ürünü alıyor. Kullanma becerisinden başka size kalan bir şey yok. Türkiye’ye teknoloji transferini bir aralar ABD sadece İsrail tekeline bırakmıştı.
O yüzden bazı modernizasyon işleri sadece İsrail’le yapılabiliyordu.
Ulusalcılık/milliyetçilik iddialarının sonucunu görmenin tam zamanı. ABD’nin tafrasına karşı yükseltin sesinizi. NATO’nun dayatmalarına karşı gösterin kendinizi…
Sizden bunu bekleyebilir miyiz?
Birkaç gündür bakıyorum gazetelerine, televizyonlarına. Tık yok. Sanki böyle büyük bir ihale yapılmadı. Sanki, ABD’nin Türkiye ayakları “bak bu iş fena olacak” demedi...
Hadi “Amerikancı Tayyip büyük ihaleyi Çin’e verdi. Bu bir ABD oyunudur” deyin.
Der misiniz, dersiniz!
Bugüne kadar söylediğiniz bundan farklı mıydı? Türkiye haysiyetli dış siyaset takip etmek istiyor, tarafınızdan Amerikan uyduluğu ile itham ediliyordu. Bu ihale kimin uydu, kimin haysiyetli olduğunun mihengi.
Fakat çark etme konusunda, yanar dönerlik hususunda bunlardan ustası yoktur. Yarın onlar da “Tayyip köklü ve aziz müttefiklerimize karşı Çin’le işbirliği yapıyor” derse hiç şaşmam!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.