Eski demokrasi “Game Ower” oldu
Bilgisayar, atari veya tetris
oyunlarını bilenleriniz hatırlar. Bu oyunlarda, her aşamada oyun biter; yani “game ower” olur; ondan sonra oyun bir üst seviyeye “(level’a) yükselerek devam eder. Üst seviyede kurallar değişir; oyun daha da karmaşıklaşır, rakipler ve risk artar, oynayanın refleksi hızlanır. “Level” yükseldikçe oyunun zorluğu artar.
Türkiye’deki demokratik dönem ve tek partili yönetim devrinin yönetim zihniyeti 2002’de “game ower” olmuştur. Özellikle 2007’den itibaren yönetim oyununun kuralları daha da zorlaşmış, karmaşıklaşmış, risk unsuru daha da artmıştır.
1950’ye kadar tek parti yönetimi hâkim idi. 1950-2002 yılları arasında ise eciş-bücüş, yamuk-yumuk bir demokrasi dönemi geçirdik. 3 fiilî darbe ve bir 28 Şubat müdahalesiyle kesintiye uğrayan bir “demokrasi oyunu” dönemiydi bu. Bu dönem 2002’de bitti; yani oyunun o “level”ı bitti ve oyun “game ower” oldu.
Contra, Call of Duty, Generals, Red Alert, GTA gibi dijital ve sanal oyunlardaki gibi, ilk “level” bitti ve şimdi demokraside bir üst level’a yükseldik. Bundaki tek başarı iktidarın gibi görünse de, bizi bir üst “level”a yükselten şey, zamanın ruhudur.
Önceki dönem demokrasileri karmaşıklaştığında, meselelerin çözülmesi için, demokrasinin tabiatine güvenilmedi ve askerî müdahalelerle oyun hep “game ower” oldu ama demokrasi oyunu asla bir üst “level”a yükselmedi. Hep “sil baştan” oldu herşey.
Dijital oyunlarda, üst “level”ı, önceki “level” kuralları ve refleksleriyle oynarsanız, oyunu baştan kaybetmişsiniz demektir. Bu demokraside de böyledir. Demokrasi oyununu eğer ilk “level” refleksleriyle oynamaya devam ederseniz, üst “level”da başarılı olamazsınız.
Türkiye’deki “demokrasi oyunu”nda şimdi üst “level” oynanıyor ama muhalefet hâlâ önceki ve basit “level” refleksleri ve kurallarıya oyun oynamaya devam ediyor. Açılan demokrasi paketine tepki de bunu gösteriyor.
1950’lere, 60’lara, 70’lere ve hatta 80’lere göre, demokratik işleyiş ve uygulamalar daha da karmaşıklaşmıştır. Yeni dönemde demokrasinin etken unsurları artmıştır. 20. yüzyıldaki kadar basit veya sade değildir demokrasi. Artık sindirilmiş bir halk yoktur. Haklarının bilincinde olan ve tepki gösterme konusunda son derece hassas kitleler oluşmuştur. Yani artık “aktif demokrasi/eylemsel demokrasi” devri başlamıştır. Eylemsel demokrasi devrinde, “game ower” olmuş dönemin değer yargıları, zihniyeti ve kavramlarıyla siyaset yapılamaz. 20. Yüzyılın bütün değerleri tükenmiştir. Bunlarla üst “level” demokraside hayat bulmak mümkün değildir. Yeni dönemler demokrasisinde rol almak isteyenler, üst “level” kurallarıyla hareket etmek mecburiyetindedirler. Bu açıdan, 30 Eylül günü açılan “Demokrasi Paketi”, Türkiye için önemlidir. Bu paket, üst “level” demokrasinin ilk aşamasıdır.
Elbette açılan paketten bütünüyle memnun olmak mümkün değil. Bana sorsanız, gönül neler ister de... Söylesem kıyamet kopar... Şimdi bunları söylemenin zamanı değil.
Bilirsiniz, tabiat sıçrama yapmaz. Everest zirvesi, Gor çukurluğundan birden başlamaz. Bulut gelmeden yağmur yağmaz. Açılan demokrasi paketi, sonraki “level”ların müjdecisidir... Yani bunlar bulut zamanlarıdır; rahmet sonra gelecek. Dereyi görmeden paçayı sıvayıp insafsız eleştirilere başlayanlar, bulut gelmeden yağmur bekleyenler ve üst “level”ı, ilk “level” kurallarıyla oynamaya çalışanlardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.