Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Nefretçilerin 3 kriteri

Nefretçilerin 3 kriteri

Başbakan’ın açıkladığı son “açılım paketi”nde hadi diğer hepsine tamam da, “nefret suçları yasası”nın milletin hangi ihtiyacını karşılayacağını anlayabilmiş değilim.

Deniliyor ki, “Bir suç nefret saikiyle işlenmişse cezası 3 kat artırılacak”.
Ne demek “nefret saiki”?
Herhangi bir suçun nefret duygusuyla işlenmiş olması.
“Nefret duygusu”?..
Bu hususta kimler nasıl bir saptamada bulunabilir?
Bunu sağlam bir temele oturtmak mümkün mü?
Soru çok, cevapları yok.

Değerli okurlar,
Lafı eğip bükmeden yazıyorum:
Birileri maalesef amaçlarına ulaşmak üzere.
Bir süredir bu düzenleme için Hükümet üzerinde çalışıyorlardı.
Sonunda “nefret”i Hükümet’in gündemine sokmayı başardılar.
İnanın, sürekli halkın arasında olan ne Sayın Başbakan, ne Kabine’nin herhangi bir üyesi… Milletten bir kere bile olsun böyle bir talep işitmemiştir.
Yok çünkü.
Milletin böyle bir talebi asla yok.
Sorsanız “o ne ki” der; böyle bir derdi, hayatında böyle bir eksiklik bulunmuyor ki.

Peki o “birileri” kim?
Gelelim onlara:
Değerli okurlar, düzenlemeyi Hükümet’in gündemine sokan “Nefret Suçları Yasa Kampanyası” adlı bir platform.
Platformun içerisinde yer alan oluşumların dikkat çeken ilk ortak noktası iflah olmaz İslam ve Türkiye karşıtı olmaları.
Bakın:
Ağırlıklı olarak Avrupa’da bulunan Ali’siz Alevilerden ‘1915’ci Ermenilere, sapkın eşcinsellerden Protestan kiliselerine, feministlerden Uluslararası Af Örgütü’ne, Siyonistlerden PKK’lılar ve DHKP-C’lilere kadar ne idüğü belirsiz gruplardan oluşuyor bu platform.
“Çapulcular” bile daha temiz kalır bunların yanında.

Bir süredir internet sitelerinden, sosyal medya üzerinden bu düzenlemenin PR’ını yapıyorlardı.
Düzenlemenin taslağını bile oluşturmuşlar.
Hükümet’e de sunmuş olmalılar.
(BDP’li milletvekillerinin de bu konuda yasa teklifi bulunuyor… Son AB İlerleme Raporu’nda da eşcinsellerle ilgili olarak böyle bir yasa talebi yer alıyor…)
Türk Ceza Kanunu’nun bazı maddelerine “nefret saikiyle” ifadesinin eklenmesini öneriyorlar.

Ayrıca bazı TCK maddelerine de yeni bentler eklenmesini istiyorlar.
Tamam, oldu!
Ne işe yarayacak bu?
Cevabı taslağın madde gerekçelerinde.
Aynen şöyle deniliyor:
“Türkiye’de kimi insanlar Yahudi asıllı, Ermeni asıllı, Siyonizm yanlısı olduğu gibi gerekçelerle hedef gösteriliyor. Bu suç kapsamına alınmalı…”

Değerli okurlar,
Sayın Başbakan’ın paketi açıkladığı günden bu yana, bu konudaki uyarılarımızı yapıyoruz.
Bu düzenleme ile Hükümet’in kendi ayağına kurşun sıkacağını ifade ettik, ediyoruz.
Milletin böyle bir talebinin asla olmadığını yazdık, yazıyoruz.
Uyarılarımız dikkate alındı mı alınmadı mı ilerleyen günlerde göreceğiz.
Bakanlar Kurulu’nun gündeminde olan tasarı bugün yarın açıklanacaktır.

Tabi bu arada “nefretçiler”, bastırmaya devam ediyor.
Yasa aynen arzu ettikleri gibi çıksın istiyorlar.
Önceki gün, liberal grubun sözcüsü bir gazetede “nefret düzenlemesi”nde “olmazsa olmaz”larını sıraladılar, örneğin.
Hükümet’e aba altından sopa gösteriyorlar.
“Yasa içiyle de dolu dolu olsun” beklentisiyle, avuçlarını ovuşturuyorlar.
Hükümet, yayınlarımızın etkisiyle, nefret suçu tanımı yaparken ‘cinsel yönelim’, ‘etnik kimlik’ ve ‘uyruk’ kriterlerini es geçer endişesindeler.
Onlar için düzenlemenin özünü bu 3 kriter oluşturuyor çünkü.
Bunlar yoksa, amaçlarına tam ulaşamamış olacaklar.
Bu noktada Hükümet’e büyük görev düşüyor.
Oyuna gelmemeli.
Gavura “gavur” demeyi suç haline getirmemeli.
Habervaktim.com olarak, konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi