Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Sezen mi, Sazan mı?

Sezen mi, Sazan mı?

Türkiye’de herkes mütefekkir olmak zorunda. Bilhassa da düşünmekle alâkası olmayanlar... Ömrü boyunca düşünmemiş, Orhan Veli’nin fehvasınca böcek gibi yaşamışlar bile:

Düşünme arzu et sade, bak böcekler de öyle yapıyor!
Muganniler, muganniyeler, şantözler, dansörler, dansözler... Hepsi ama, hepsi bazı gazeteler, televizyonlar nezdinde düşünce merkezi muamelesi görürler. Bu taifenin hangi organları ile düşündüğü henüz tesbit edilememiştir!

Bu durumda bugünkü Türkiye’nin en süper düşünürü kimdir?
Elbette süperstar Ajda!
Hemi de Fransa’dan lejyon döneri almış!

Düşüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı devirler gerilerde kaldı. Artık düşüncenin yok sayıldığı devirdeyiz. Türkiye’nin düşünenleri düşünmekle kalıyor sadece. En fazla üç-beş yüz satan dergilerde yazıyor, yüz-iki yüz basılan kitaplar yayınlıyor.
Düşünmek fuzuli bir iş çünkü.

Buna mukabil, maşallah bütün siyasiler büyük düşünür! Kafalarını kullananlar yerine ayaklarını kullananlar, sporcular düşünürlerin ön safında yer alıyor.
Sinema dünyası bir düşünürler meşheri...

Artistler, aktiristler... Bundan sonra düşünür denildiğinde ilk onlar hatırlanmalı.
Geçenlerde “minik serçe” fakat “büyük düşünür” bir hatun konuşmuş. Onu epey zamandır görmemiştim. Minik serçeden çok besili kart hindi görünümündeydi! Uzun zamandır dillerde dolaşan yeni şarkısı yok. Eskileri tüketip duruyor.

Sahneye bir zamanlar itiyle çıkar, onu da alkışlatırdı. Millet, daha doğrusu onu seyretmeye gelenler ikisini de aynı ölçüde alkışlardı. Sefaletin daniskası! Rezaletin dikalası!

Sazan –pardon Sezen- hatun, Zorlu Center Performans Sanatları Merkezinde konser vermiş. Şunu doğru dürüst yapın: Zorlu’s Center Performans Art!
“Performans sanatları” da neyin nesi oluyor? Türkçesi seyirlik sanatlar, sahne sanatları olmalı!

Evet Sazan/Sezen hanım orada anlaşılan konser vermek yerine mütefekkirliğini konuşturmuş. Alevilerin Türkiye’de zulüm gördüğünü söylemiş. Erzurumlu bir alevi olan Erdal Erzincan’ı sahneye çağıran Aksu, alevi haklarına dair konuşmuş. Alevilerin tarih boyunca hiç huzur görmediğini söyleyen Sezen Aksu, sözlerine şöyle devam etmiş: “Ben bir kardeşiniz olarak yanınızdayım. En çok zulmü onlar gördüler. Bunu görmezden gelemezsiniz. Vicdanı olan herkes bu zulmün karşısında durmak zorunda. Artık bunu çözmek zorundayız.”

Bu şantöz yahut performans sanatçısı, meğer büyük bir tarihçi imiş. Yoksa nereden bilecek alevilerin tarih boyunca hiç huzur görmediğini. Halen de zulüm görüyorlarmış, büyük sosyoloğumuza göre.

Bugün aleviler nasıl bir zulüm görüyorlardır acaba?
Sazan hanım açıklarsa, sütunum ona açık.

Takibata mı uğruyorlar? Okuldan, işten, hastahaneden, Meclis’ten geri mi çevriliyorlar?
İşleri ellerinden mi alınıyor? Açlığa, yokluğa mı mahkum ediliyorlar? Cem evleri mi kapatılıyor?

Bu ülkede kim alevi kim sünni? Bunu nasıl ayırıyorsunuz?
En büyük zulüm haksızlıktır! Adaletsizliktir!

Fatma Sazan hanım! Siz örtülü kızlarımız üniversite kapılarından çevrilirken, hastahanelerden kovulurken, devlet dairelerinde tahkir edilirken nerelerdeydiniz?
Ben de aynı şeyi söylüyorum: Aleviler zulüm görüyor!

Alevilere en büyük zulmü alevilik iddiasıyla ortaya çıkan bazıları yapıyor.
“Alisiz alevilik” alevilere en büyük zulümdür!
İslâm dışılık iddiaları alevilere katmerli zulümdür!
Gelin bu zulme son verelim!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Asım Yenihaber Arşivi