'Ayağa kalk yargıç!'
Mısır’da ordu tarafından görevinden uzaklaştırılan Muhammed Mursi, yargılanmaya başlandı.
Darbenin yapıldığı andan itibaren nerede tutulduğunu kimsenin bilmediği Mursi’ye ilişkin bugüne kadar duyabildiklerimiz yalnızca korkmadığı, yılmadığı ve cesurca darbeyi reddettiği ile sınırlı kalmıştı. Duruşmanın başlamasıyla nihayet o “duruş”u görebildik. Zalimler bu duruşu çok iyi bildiklerinden olsa gerek bırakın canlı yayını, mahkeme salonuna gire(bile)nlere bile Mursi’yi göstermediler neredeyse.
Direnen adam!
Mısır’ın seçimle işbaşına gelmiş ilk cumhurbaşkanı Muhamed Mursi’nin bu duruşu, tarihe altın harflerle yazılacak ve dünya var olduğu müddetçe mazlumlara örnek olacak destansı bir duruştur. Bu duruş sayesinde Müslüman yürekler bir kez daha zalimin yüzüne korkmadan Hakk’ı haykırabilen bir imanlı yürek gördü Mısır’da. “Bu yüzyılda artık yiğit mi kaldı?” diyenlere inat, “Sahabe kim, biz kim?” diye hayıflananlara inat, tüm zaman ve mekanları aşarak Müslümanca bir duruş, Ömerce, Selahaddince, Şamilce, Abdülhamitçe bir duruş sergiledi Mursi.
Duruşma salonunda bulunanlara, "Özgür Mısır halkına benden selam iletin. Onlara 'Kardeşiniz Mursi, direnmeye devam edecek. Davasından vazgeçmeyecek' deyin." şeklinde seslenen Mursi, Allah Resulü’nün, (SAS) “Vallahi bir elime güneşi, öbür elime de ayı verseniz, yine de davamdan vazgeçmem.” kararlılığının 21. yüzyıla yansımış mücessem halidir.
Duruşma arasında kafes içinde namaz kılan ve beraberindeki arkadaşlarına imamlık yapan Mursi ve arkadaşlarının namazı, esir düştüğü Rus kumandan karşısında “Ben bir Müslüman alimiyim. Kalbimde iman vardır. Kendisinde iman olan bir şahıs, imanı olmayan kimseden daha yüksektir.” diyerek ayağa kalkmayı reddeden ve bu hareketinden dolayı idama mahkum edilen Bediüzzaman’ın, infazdan önce kıldığı iki rekat namazın Mısır’da cemaatle kılınmış tekrarıdır.
Mursi’nin “Yargıç ayağa kalk” çıkışı, Şeyh Şamil’in Rus çarına verdiği “Ben, Kafkas Müslümanlarının hürriyete kavuşmaları için silaha sarılan gazilerin en aşağısı Şamil! Allah’ü Teala’nın himayesini, Çar’ın efendiliğine feda etmemeye yemin eden, özü sözü doğru bir Müslümanım. Daha önce Çar I. Nikola’yı tanımadığımı, emirlerinin bu dağlarda gerçersiz olduğunu general Klugenav’a anlayacağı şekilde tekrar tekrar söylemiştim. Bu sözleri sanki taşa söylemişim gibi Çar, hala görüşmek için beni Tiflis’e davet ediyor. Bu davete icabet etmeyeceğimi size son defa bildiriyorum. Bu yüzen fani vücudumun parça parça kıyılacağını ve sırtımı verdiğim şu vatan topraklarında taş üstünde taş bırakılmayacağını bilsem, bu kesin kararımı hiçbir zaman değiştirmeyeceğim. Cevabım bundan ibarettir. Nikola’ya ve onun kölelerine böylece malum ola!” cevabının 2013 yılında düşülmüş haşiyesidir.
Üzerine giydirilmek istenen gömleği giymeyi reddeden ve "Rabia” işareti yaparak, "Ben Mısır'ın meşru cumhurbaşkanıyım ve sizin meşruiyetinizi tanımıyorum." diyen Mursi’nin sözleri, yıllarca mücadele verdiği partisi kapatılan merhum Erbakan hocanın 1997 ylında sarf ettiği ''Bu kararın tarihin akışı içinde zerre kadar ehemmiyeti yoktur.” sözüne 2013 yılında Mısır’dan verilen “ses”tir.
Daha önce Rabia eylemlerinin sona erdirilmesi karşılığında özgürlük vaad edilen Mursi’nin, mahkeme salonundaki “Sizi tanımıyorum!” çıkışı, düşmanlarına esir düşünce mücahitlerin teslim olmaları karşılığında ömür boyu bitmeyecek bir maaş ve Bingazi’de bir köşk vaadinde bulunan İtalyan faşistlerine Ömer Muhtar’ın verdiği “Ben her isteyenin böyle kolayca yutabileceği bir lokma değilim. Beni kimse imanım, davam ve cihadımdan alıkoyamayacaktır.” ve yine idam kararı verildiğinde söylediği “Hüküm ve karar yalnız Allah’ındır. Sizin bu sahte ve uydurma hükmünüzün hiçbir geçerliliği yoktur. İnna lillah ve inna ileyhi raciun. Biz asla teslim olmayız. Ya kazanırız, ya ölürüz. Bizden sonraki nesillerle de savaşacaksınız. Bana gelince, ben cellâtlarımdan daha uzun yaşayacağım." sözlerine 82 yıl aradan sonra Mısır’dan verilen destektir.
Ve nihayet zalim sultana karşı Hakk’ı haykıran bu duruş, Allah Resulünün (SAS) deyişiyle cihadın en efdalidir.
Mursi’nin kardeşi Hüseyin Mursi’nin darbecilerin iddialarına ve dünyaya çok şey anlatan ve ayakları yerden kesen o müthiş cümlesiyle bitirelim:
"Hafız bir cumhurbaşkanı, halkını nasıl öldürebilir?"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.