Devlet bebeği!
İzmit’in Gölcük ilçesinde hazin bir defin merasimi... Devlet görevlileri itina ile bir cenazeyi toprağa veriyorlar.
Bu neyin cenazesi?
Türkiye’de ahlakî çöküşün cenazesi!
Bir öğretmen hanım. Çocuklarımızı yetiştiren, onları bilgilendirmekle kalmayan, terbiye eden bir hanım. Uzun bir Kurban Bayramı tatiline çıkıyor...
Bunda bir anormallik yok. Elbette çıkar. Ailesinin yanına gittiği söyleniyor. Doğru veya yanlış. İster ailesinin yanına gider, ister başka yere. Hürriyet onun.
Tatilci öğretmenin evinde 2 aylık bir bebek var. Bu normal olabilir mi? Normal-anormal var! Öğretmen hanım evini o bebeğe emanet ediyor! Tatil dönüşü, çoktan ölmüş olan bebeğini güya beslemeye çalışıyor ve çocuk sütü içmeyince (!) hastahaneye götürüyor!
Nasıl senaryo ama!
Bu resim kadının anne olmayı reddedişinin en net resmi.
Anne dediğin, kadından olur. Fakat, her kadın anne olamaz! İşte bu öğretmen çocuğu doğurmuş, fakat anne olamamış!
Eğer o kadın gerçekten anne olsa idi, hayatı rağmına, ölümüne bebeğinin yanında olurdu. O ölmeden çocuğu bu dünyayı terk etmezdi. Çocuğunu yaşatmak onun birinci amacı olurdu!
Bu kadın anne olamamış!
Ona “anne” deyip anneliği kubura atmayın!
Eğer anne olsa idi, anne olmaya hevesi olsa idi, çocuğunu nasıl yaşatacağını da bilirdi. Bir çocuk kaç saat veya gün aç ve susuz yaşayabilir, bilir ve gereğini yapardı.
Çocuğun adını Berk koymuş! Yanlış yapmış!
Doğrusu “Terk” olmalıydı.
Sonra bayram tatilinde çocuğu terk etmiş.
Buna taammüden cinayet denir. Bilerek, isteyerek öldürmek! Hiç bir anne çocuğunu bilerek öldürmez!
Değil öğretmenlik yapan o kadın, ilk mektep talebesi kızlar bile bilirler bir çocuğun aç, susuz ne kadar yaşayacağını/yaşamayacağını. Bunları bilmeseler bile ille de annesiz yaşayamayacağını bilirler.
O çocuk, asla açlıktan veya susuzluktan ölmedi.
Annesizlikten öldü!
Annesi yanında olsa idi, açlığa, susuzluğa direnirdi.
Annesi gitti, Berk’i terk etti.
Çocuk işte o an öldü!
Annesi terk etti! Annesinin babalık isnad ettiği şahıs sahiplenmedi! Annenin ailesi kabullenmedi...
Devlet ölüyü defnetti!
Türkiye büyük bir ahlâkî çöküşü yaşıyor... Aile kurumu ağır darbelere maruz kalıyor. Anayasa hükümetin aileyi korumasını emrediyor. Hükümet çaresiz.
İşte kız erkek karışık evleri konuşmanın tam zamanı!