Akit Gazetesi’nde yayınlanan Sancaktar Dergisi’nin, “Olmasaydı da Olurduk” ilanı tartışılıyor.. Üzerinde ne bir resim ne de bir isim var.. Yorum yaparken bu ilanın Gazi Mustafa Kemal ile ilgili olarak verildiğini söylediler ki mümkündür.. 10 Kasım’da böyle bir ilan vermek doğru mudur? Vefatın sene-i devriyesi olduğu için eleştiririm. Biz ölülerimizi rahmetle yâd ederiz.

Onların hatıralarına saygı ve hürmet ederiz. Diğer meseleler, teknik meselelerdir ve en azından senenin diğer günlerine sarkıtmakta bir sakınca yoktur. Amma “tam 10 Kasım’a denk gelmiş olması, bazı şeylerin yüksek perdeden tartışılmasına imkân sağlamadı mı?” diye soracak olursanız, elbette buna katılırım. Normal zamanlarda binlerce kez “olmasaydı da olurduk” yazsan bunun yüzde biri kadar yer bulmazdı kamuoyunda.. Yine de şerh düştüğümü bildirmem gerekir. “Şart mıydı?” diye soracak olursak verdiğimiz yanıt bizi doğru analize götürecektir kuşkusuz..

NEREDEN İCAP ETTİ?
Muhataplarıyla özellikle konuşmadım. İlanın yayınlandığı gazete zaten benim gazetem, ilan veren dergi de kalben yaptıkları her işin altına koşulsuz imza koyduğum arkadaşlarımın dergisi. Dolayısıyla tüm muhataplar benim için bir telefon kadar uzakta. Ama samimiyetle ifade etmek isterim ki, hiç kimseyi arayıp da ilanla ilgili bir şey sormadım. Çünkü bende oluşan bir nesnel algı var; bunu subjektif alana çekip tesir altında kalmak istemedim. Sadece ilana baktım ve “nereden icap etti ki?” diye düşünmeye başladım..

GEZİ KALKIŞMASI’NDA DA BU VARDI
Önce aklıma Gezi Kalkışması sırasında Tayyip Erdoğan için sarf edilen sözler geldi.. Yüksek perdeden edilen küfürler, hakaretler vesaire.. Acaba bunun bir yanıtı olarak mı bu ilan verildi?” dedim kendi kendime.. Çünkü; “Olmasaydın da olurdu be Tayyip” diye twitter hesaplarından mesajlar yazılmış, sokaklar sprey boyalarla bu ifadelerle doldurulmuştu.. Önce o zannettim. Yani o sözlerin rövanşı.. Sonra aklıma başka bir ilan geldi.. Üzerinde; “Olmasaydın Olmazdık” yazan, Gazi Mustafa Kemal’in resminin ve doğum-ölüm tarihlerinin yazılı olduğu bir ilan. Kim vermişti hatırlamıyorum. İlgilenmiyorum da. Ama biçimsel olarak çok benzediği için bu ilana karşılık verildiğini düşündüm.. Sadece bir tahmin benimkisi..  “Olmasaydın Olmazdık” sözü üzerine fırtına koparılmış mıydı, hatırlamıyorum. Ama “Olmasaydı da Olurduk” sözünden daha çok tartışılması gerektiğine inanıyorum.

EFENDİMİZ OLMASAYDI OLMAZDIK

Çünkü bizim (ve nakledilene göre anlıyoruz ki Gazi Mustafa Kemal’in de) inancımıza göre, “Olmasaydı Olmazdık” diyebileceğimiz tek bir yaratılmış vardır, o da Peygamber Efendimiz.. Bu yanlış olabilir, doğru olabilir, pozitif bilime uygun olabilir, olmayabilir.. Ben bilemem.. Ben inandığıma bakarım. Üzerime ortalama bir Müslüman olarak düşen neyse, onunla ilgilenirim. Zaten bir günahkâr olarak pek çok hatanın içindeyim, daha fazlasının tartışmasına da girmem.. Dolayısıyla, hakikaten de Gazi Mustafa Kemal olmasaydı kendisinin de olmayacağına inananlar varsa, buna da saygı duyarım.. Ben ise sadece Peygamber Efendimiz olmasaydı olmayacağıma inanırım.. Çünkü yine benim inancıma göre, “Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım” buyurulmuş Hadis-i Kudsi’de, Efendimiz bize bunu böyle nakletmiş.. Ve ben garip kulunuz da buna inanmışım.. Gayrısı benim için laf-ı güzaf.. Onun dışında her kim ve ne için “olmasaydın olmazdık” denirse benim için yanlış bir söz olur.. Başta düştüğüm şerhi yineleyeyim. 10 Kasım’da verilmesi, bu ilanın gücünü zayıflatmış, tartışmanın taraflarından birinin elini kuvvetlendirmiştir.. Yüzde yüz doğru bile olsa, her sözün bir vakti, her vaktin de bir sözü olduğu gerçeğinden hareketle bunu tartışsaydık, daha somut neticeler alırdık. Kalın sağlıcakla.