Atatürk halka mı indi, halk Atatürk’e mi çıktı?
Can Can Radikal “Atatürk devlet katından halka indi” buyurmuş!
Yeni mevzumuz, Anıtkabir’in turnike sayacı! Mezarlığa sayaç koymak kimin aklına gelebilir?
Yahu, metroya mı biniyoruz, stada mı giriyoruz? At yarışı mı takip edeceğiz? Neyin hesabını kitabını tutacağız? (Bir dostum, umumî yerlerin tuvaletlerine de turnike konulduğunu söyledi, haşa huzurdan!)
Hadi bakayım, kaç kişi biletli girdi, kaç kişi beleş!
Anıtkabir ziyareti külliyen beleş! Yani “kim nasıl girdi”nin hesabının tutulması mümkün değil, gereksiz de zaten.
Ticarî olmayan bir yere turnike yerleştirmek... Bunun dünyada başka bir örneği var mı? Anıtkabir’e ilham veren (cebinde dolar olanlar hemen baksın) Corc Vaşington’un kabrine turnike koymayı Amerikalılar neden akıl edemiyor acaba?
Yani gerçek bir atatürkçü şöyle demeli değil mi: “Atatürk’e çabuk erişmemi turnike ile neden engelliyorsun?”
Bir ara, internet sitelerinin reytingini artırmak için sürekli giriş yaptıranlar vardı. “Benim sitemin on bin ziyaretçisi var.” Bu demektir ki 10 bin kere zahmete girip tıklamış!
Gelelim yoruma... Atatürk daha önce Devlet tarafından anıldığı için, halk çok fazla ilgi göstermezmiş. Hükümet Atatürk’ü bıraktığı için, halk sahip çıkmış!
Fasaryadan bir laf! Devletin Tepesi Atatürk Dil, Tarih vs. yüksek kurumunda bir araya gelmedi mi? Yine Atatürk nutukları atılmadı mı? Ekabirin Anıtkabir ziyaretinde bir noksanlaşma var mı?
Hepsi yerli yerinde. Atatürk’e, daha doğrusu Anıtkabir’e sayısal teveccühün başka bir açıklaması olmalı.
Aslında bu açıklama CHP liderinin ABD ziyaretinde gizli. Kemal Kılıçdaroğlu, Anıtkabir ziyaretinin iktidara çıkmasını sağlamayacağını biliyor. O şimdi ABD yatırını ziyaret edecek. Kendini ABD’de okutup üfletecek, belki de kurşun döktürecek.
Peki ondan sonra, CHP’ye iktidar yolu açılır mı? Hiç bir afsun Kemal Efendi’yi başbakan yapamaz. Çare Sarıgül’e ne buyurulur?
Adam düpedüz kel, fakat kendisini merhem sanıyor!
Sarıgül de Kılıçdaroğlu’na merhem olamaz!
Kendisi ne olur? CHP’den İstanbul büyükşehir adayı olursa, olacağı en yüksek mertebe bu olur! “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı!” Kabrine de öyle yazılır artık!
Tosya’ya pirince giderken evdeki bulgurdan olmamak için karısını Şişli başkanı yapmak istiyormuş. Ne de olsa akıllı adam!
Anıtkabir ziyaretçilerinin astronomik sayıya ulaşmasının doğru yorumu şu olabilir: CHP ve yandaşlarının zihniyetini taşıyanlar için yaşayanlardan umut yok. Ne Kılıçdaroğlu’nun ve ne de Sarıgül’ün bir halt etmesi mümkün değil. Böyle zamanlarda halk dirilerden ümit kesince, ölülerden medet umar!
Zirvelerin dağcısı Anıtkabir zirvesinden bir darbeci çıkarabilir mi?
Onu hep zirve tırmanışları vesilesiyle duyduk. Hangi zirvelere tırmanmadı ki? Neydi o sekizbin metreden yüksek Everest’e tırmanışı. Elbette bu dağcılık yaman bir spor. Fakat aynı zamanda tehlikeli. Düşüp kaymaktan, soğuktan donmaktan filan bahsettiğim sanılmasın. Malûm, yükseklere çıktıkça oksijen azalır. Beyin hücreleri yeterince beslenemez...
Saza niye gelmedin, söze niye gelmedin!
Barzani Başbakan’ın daveti üzerine Diyarbakır’a geliyor. Bu bilmem ne kongresi başkanı Ahmet “Türk”ü rahatsız etmiş. Sebebi, en Kürt Ahmet Türk davet ediyor, gelmiyor, Türk Başbakan çağırıyor geliyor!
Bu bizim kürtçüler hâlâ çok romantik takılıyorlar. “Kürd’ün Kürt’ten başka dostu yok!” ayaklarındalar.
Bu etnik efsanelerle bir yere varılamaz! Rajova balonu da yakında gümleyecek.
Ey Ahmet Tü-kürt!
Aklını başına al. Bu mavralarla siyaset yapılmaz. Barzani’nin daha önce senin davetinle değil, Jitem’in daveti ile Diyarbakır’a geldiğini, hemi de Ordu evinde misafir edildiğini biliyor muydun? Hemi de 20 sene önce!
Hadi bakalım meşhur türkünün devamını söyle: Çaldığım saza mı yanam/Ettiğin naza mı yanam?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.