Söyle bana genel başkanını, sana kim olduğunu söyleyeyim!
Geçenlerde Halk TV’de Uğur Dündar’ın programında CHP Genel Başkanı’nı görünce biraz seyretmek geldi içimden. O biraz bana tam 3 saate maloldu. Bırakmak ne mümkün, Kemal Kılıçdaroğlu her dakika yeni bir cevher yumurtluyor. Uğur Dündar da her ne kadar fincancı katırlarını ürkütmek istemese de “Sayın Kılıçdaroğlu programın danışıklı dövüş şeklinde geçmemesi için bu soruları sormak zorundayım” diyerek konuğunu da incitmeyecek tonda sorularını soruyor. Allah için, Halk TV’de de ancak bu kadar sorulabilirdi. Daha fazlasına cüret, zor-kötek bulduğu bu kanalın da kaybedebilmesi anlamına gelebilirdi Dündar için.
Efendim CHP liderinin en güldürücü cevabı “İktidara geldiklerinde ilk icraatlarının ne olacağı” sorusuna verdiği cevaptı:
- İktidara geldiğimizde ilk yapacağımız iş, siyasi ahlak yasası çıkarmak olacak. Çünkü halk bize güvenmiyor, yani siyasetçilere.
Gülüyorum, hem de katıla katıla. Sayın Kılıçdaroğlu kendi adına konuş lütfen, ve de partin adına. Neden tüm siyasetçilere güvenilmediğini söylüyorsun?
Sayın Kılıçdaroğlu, şöyle kendine, partine, üst kademe yöneticilerine ve milletvekillerine bir bak, acaba bir siyasi ahlak yasasına neden ihtiyacınız var?
Hani, “Balık baştan kokar” derler ya... Sizden başlayalım:
• 85 milyonun Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın annesine küfretmeyi düşünecek ve yapacak kadar alçalabiliyorsunuz.
Zonguldak’ta yaptığınız bir mitingde cüret ettiğiniz bu terbiyesizlik ve edepsizlik üzerine özür dilemek bir yana, “Daha ağırını bile söylemek istedim” diyerek şecaat arzettiniz. Kılıçdaroğlu’nun bu çirkin üslubuna Başbakan Erdoğan her zaman tokat gibi cevaplar vermiş, ama bu adam anlama özürlü olduğu için bir türlü hizaya gelmemiştir. Onun bu tavırları karşısında Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutğlu da “İlla edep, illa edep” demekten kendisini alamamıştır.
• Küfürbazlık konusunda sicili hayli kabarık olan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç de yine bir gün Meclis’te o biçim kafa ile kürsüye gelerek Başbakan Erdoğan’ın “Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık” sözlerine cevap verecek ve yine pislik deryasına dalacaktır:
- Her piç olmayan insanın mutlaka bir milliyeti vardır. Benim milliyetimi ezmeye çalışan ayakları sahibinin bir yerine sokarım.
Bu kadar mı? Aslaa... Kamer Genç’in vukuatlarını anlatmaya bu sütunlar kafi gelmez. Küfürlerini, edepsizliklerini ve patavatsızlıklarını yazmak için kitap yazmak lazımdır.
• CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de Ankara’da Gezi olayları sırasında polise “Sizin ananızı...” diye başlayan küfürler etmişti.
• CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın da gazeteci Yusuf Durak’a ağır bir küfür edecek ve bir yolsuzluk olayını araştıran Durak’tan “Bu adam yerel yönetimlerden değil, küfürden sorumlu başkan yardımcısı olmalıydı” cevabını alacaktır.
• CHP’li Akif Hamzaçebi de AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın annesine küfredecek ve o da iyi bir CHP’li olduğunu gösterecektir.
Bu arada, “Kılavuzu karga olanın” atasözünü doğrulamak isteyen CHP’li Kuşadası Belediye Başkanı Esat Altungün de “Yolsuzlukların iyi araştırılmasını” isteyen bir meclis üyesine “CHP’li meclis üyeleri dürüst değildir diyenlerin anasını...” diyerek küfrü basmıştır.
Yukarıda sadece birkaç kötü örnek sunduk sizlere. Aslında hepsini yazacak olsak gözyaşlarımızı tutamayız, ama onlar yağmur yağıyor zannederler. Düşünsenize, dertleri hep bu milletin anaları ile. Nesebimizi annelerimiz belirlediğine göre acaba neden bunlar analarla böylesine uğraşırlar? Bu küfürleri ettikten sonra nasıl kendi analarına gidip sarılırlar ve saygı duyarlar?
Sayın Kılıçdaroğlu ve onunla küfür yarışındaki bazı milletvekilleri:
- Ben bizi doğuran helâl süt emziren, besleyip büyüten, iyi günde kötü günde bize kucak açan tüm analarımızın, -sizinkiler de dahil- ellerinden öpüyorum.
Allah sizi ıslah etsin!