Kontrol Alanları Daralıyor
Baas’ın Suriye’deki sultası Afganistan’da işgal güçleriyle onların tayin ettiği Karzai’nin sultasına benzedi. Aralarındaki fark Karzai’nin işgalciler tarafından tayin yoluyla iş başına getirilmiş, Esed’in ise askeri darbe yoluyla aldığı ve halk tarafından reddedilen iktidarını korumak için dış güçlerin desteğinden yararlanıyor olmasıdır. En önemli benzer yanları ise ülkenin geniş bir alanında kontrolü kaybetmiş ama başkentler başta olmak üzere bazı önemli idarî merkezleri ellerinde tutmaları ve buraları birer idare merkezinden ziyade askerî merkez yani saldırı merkezi olarak kullanmalarıdır. Fakat kontrol altında tuttukları alanın daralmış olması bir yandan onlara saldırılarında hedef aldıkları alanların daha geniş olmasına imkân sağlıyor.
Bununla birlikte kontrol altında tuttukları alanlar gittikçe daralıyor. Bunun sebebi ise güç dengesinde büyük bir fark olmadığı hallerde göğüs göğüse çatışmalarda pek direnememeleri ve direnişçilerin kararlı davranmaları karşısında çekilme ihtiyacı duymalarıdır.
Bir dönem Esed güçlerinin kontrolünden çıkan bölgelerin geri alınması amacıyla dışarıdan özellikle Hizip tarafından büyük çapta destek güç gönderildi. Bunlar, kurtarma operasyonlarında başarılı olabilmek için özellikle belli noktaları hedefe yerleştirerek oralara yüklendiler. Oralara çok sayıda milis ve teçhizat ile yüklenmeleri karşısında direnişçiler, imkânlarının çok daha kısıtlı olması ve geniş bir alanın kontrolünü elde tutabilmek için milislerini bu alana yaymak zorunda kalmaları sebebiyle nokta operasyonları karşısında bazı yerlerden çekilmişlerdi. Ama şimdi buralarda kontrolü yeniden ele geçirmeye başladıkları bilgileri alınıyor.
Bizim nerelerde ne gibi başarılar elde ettikleri hakkında ayrıntılı bilgi verebilmemiz için sözü uzatmamız gerektiğinden son günlerde gerçekleştirilen bazı başarılardan örnek olarak söz etmekle yetineceğiz.
Esed diktasının toparlanması için gönderilen takviye güçler vasıtasıyla kontrol altına alınan ve başkent Şam yakınlarında bulunan Malula’nın son dönemde üç gün süren çatışmalardan sonra yeniden kurtarıldığı haber verildi. Bu çatışmalarda direnişçilerden birçok kişi şehit oldu veya yaralandı. Buna rağmen kararlı mücadele rejimin adamlarını çekilmeye zorladı. Çatışmalarda rejimin adamlarından ve ona destek amacıyla gönderilen işgalcilerden de birçok kişinin öldürüldüğü, birkaç tanklarının ve askerî araçlarının imha edildiği haber verildi. İşgalcilerin kayıplarının görüntüleri konuyla ilgili haberlerde yayınlandı.
Baas hesabına medya savaşı veren yalancılar cephesi mücahitlerin Malula’daki zaferlerini yıpratmak için buradaki bir kilisede bulunan rahibeleri rehin aldıklarını iddia ettiler. Ancak mücahitler bu iddianın asılsız olduğunu, rahibeleri rehin alma niyetlerinin olmadığını bilakis bulundukları kilisenin güvenli ortamda olmaması sebebiyle onları daha güvenli bir ortama nakletmeyi amaçladıklarını açıkladılar.
Mücahitlerin son günlerde “Bekle bizi ey Humus! Geliyoruz” adını verdikleri bir operasyonla Hama’nın taşrasındaki üç önemli kontrol noktasını ele geçirdikleri bildirildi. Buralardaki çatışmalarda dikta rejiminin ve ona destek veren işgal güçlerinin adamlarından en az elli kişinin öldürüldüğü haber verildi. Hama ve Humus ahalisi, katil Baas rejiminin kuşatmalarından dolayı büyük eziyetler çekiyor ve mücahitler sözünü ettiğimiz operasyonla buralardaki kuşatmalara son verebilmek için yoğun mücadele veriyorlar. Hama şehri Humus’a açılan yolun üzerinde yer alıyor. Bu iki şehir stratejik konumda olduğundan dikta rejimine destek amacıyla gönderilen işgalci güçler sözünü ettiğimiz nokta operasyonlarında buralara aşırı derecede yüklenmişlerdi.
Mücahitlerin 5 Aralık Perşembe günü gerçekleştirdikleri bir operasyonda da Şam’ın taşrasında yer alan Yebrud kasabasında İran Devrim Muhafızları’na mensup oldukları ifade edilen beş kişiyi öldürdükleri haber verildi.
Bütün bu başarılar, tüm takviye işgal güçlerine rağmen Baas’ın kontrol alanının yeniden daraldığını gösteriyor. Fakat bir de zulüm güçlerinin, kontrollerinden çıkan veya kuşatma altında tuttukları bölgelere yönelik çirkin uygulamalar var ki bunlardan da inşallah bir başka yazımızda özet bilgiler vereceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.