Saçı başı ağaran bir adam…

Kemikleri zayıflamış, bedeni güç ve takatten düşmüş ama ruhu dimdik ayakta…

Evlendiği günden o yaşına kadar çocuğu olmayan bir yaşlı adam…

Kendisinde çocuk için sorun yok…

Çocuğu olmuyor diye eşini boşamayan bir adam…

Ve kısır bir eş…

Eşi kısır ve kendisi yaşlı…

Çocuğun olma ihtimali tıbben mümkün değil…

Tıp mıp dinlemeyen ve hiçbir kural tanımayan, daha doğrusu yeryüzündeki bütün kurallara meydan okuyan, imkansızı imkanlı kılan bir formül var…!

Bu yaşlı adam! Sebeplerin tükendiği bir anda imkânsızmış gibi gözüken her ne varsa onu imkânlı kılan bu harika formülü bizlere öğretiyor;

“Ben yaşlıyım.! Eşim de kısır…! Ama “inanarak” Allah’a yapılacak bir dua, kısır olan eşimin doğumuna katkıda bulunabilir…

Ben Allah’tan çocuk isteyeceğim…!

Ve isterken de hangi şartlar altında isteyeceğimi de deklare edeceğim…!

Tüm bunlara rağmen isteyeceğim…!"

Ve saçı başı ağarmış o yaşlı adam Allah’a dua ediyor…

Ve kendisine şu ses geliyor;

“Dediğin gibi…!(Yani kısırsa bir kişi onun çocuğu olmaz.) Ama bu bana kolaydır…!”

Dua kabul görüyor ve eşi hamile kalıyor…!

Bu da yetmiyor, daha çocuk dünyaya gelmeden ismi Allah tarafından koyuluyor…!

Subhanallah…!

Ey saçı başı ağarmış davetçi…!

Sen bize ne güzel bir dua öğrettin…!

Sen bize ne güzel moral verdin…!

Sen bize ne güzel umut verdin…!

Rabbim seni seçti ve bizlere örnek gösterdi…

Ey Rabbim…!

Sen imkansızı imkanlı kılarsın…!

Kanunları sen kor, istediğin kanunu istediğin an bozarsın…!

Biz sana ve hükmüne teslim olduk…

***

Bu adam kim mi?

Adı Kur’anda geçen adam…;

 “Zekeriyya aleyhisselam”