Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

Çırağan Baskını ve 25 Aralık Gecesi

Çırağan Baskını ve 25 Aralık Gecesi

Stefan Zweig'ın, "İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar" diye bir kitabı var. Eğer okumadıysanız hemen okuma listenize alın derim.

Yazar, kitabı hakkında şöyle diyor: "Çağları aşan bir kararın bir tek takvime, bir tek saate, çoğu kez de yalnızca bir tek dakikaya sıkıştırıldığı trajik ve yazgıyı belirleyici anlara, bireylerin yaşamında ve tarihin akışı içinde çok ender rastlanır. Ben böyle anları İnsanlık Tarihinde Yıldızın Parladığı Anlar diye adlandırdım; çünkü onlar, tıpkı yıldızlar gibi hiç değişmeden, geçmişin karanlığına ışık tutmaktadırlar."

Şimdi sizi 130 yıl kadar geriye götürmek istiyorum. Çırağan Baskını'na.

Arkasına İngilizleri alan Ali Suavi ve  beraberindekiler, 2. Abdülhamid Han'ın yerine 5. Murad'ı tahta geçirmek için Çırağan Sarayı'nı basarlar. Hadiseyi haber alan Beşiktaş Karakolu Muhafızı Hasan Paşa emrindeki askerlerle yetişerek bu isyanı bastırır ve elindeki sopa ile Ali Suavi'nin başına vurarak öldürür.

Alın size Zweig'ın bahsetdiği çağları aşan bir karar anı. Ali Suavi'nin yıldızının söndüğü; Hasan Paşa'nın yıldızının parladığı an. Bakmayın siz, Sultan'ın muhaliflerinin bu hadiseyi sulandırmak için "Okuması yazması olmadığı için yedi ve sekiz rakamlarını yan yana getirerek imzasını atardı."   palavrası ile Yedi Sekiz Hasan Paşa diye hafife almalarına. Okumuş dokumuş tertemiz bir Anadolu insanıydı Hasan Paşa. Eğer o gece yetişmese, tereddüt etse ya da hainlerden yana olsa kim bilir  neler olurdu?

Şimdi günümüze, 25 Aralık gecesine gelelim.

Birileri,  aynı Ali Suavi çetesi gibi memleketi mahvedecek bir hadiseyi gerçekleştirmek için harekete geçiyor. Görünüşde hukuk adına ama, aynı amaç aslında. Ucu, Başbakan'ı indirecek, hatta içeri alamaya kadar uzanacak bir ihanet hareketi. Anadolu sermayesine öldürücü darbe vuracak baskınlar…. Eh bunu tek başlarına yapamazlar. Emniyet güçlerine ihtiyaçları var.

İnternethaber'de Süleyman Özışık'ın yazdığına göre İstanbul Emniyeti'nde  bir toplantı oluyor. Amaç bu operasyona emniyeti ikna etmek. O gece silahlar çekiliyor. Devlete ihaneti gören milliyetçi memleket evladı bazı emniyetçiler "Biz bu oyunda yokuz." diyorlar ve oyun böyle bozuluyor.

İşte, yıldızın parladığı bir an daha.

Adları nedir, sayıları ne kadardır bilmediğimiz bu vatan evladından Allah razı olsun.  Ellerini değil ayaklarını öperim. Yiğit, zor zamanda belli olur.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Kerime Yıldız Arşivi