Serdar Demirel

Serdar Demirel

Ilımlı İslâm projesi

Ilımlı İslâm projesi

Ilımlı İslâm dendiğinde aklınıza “ılımlı” kelimesinin Türkçe’de çağrıştırdığı, “aşırı olmayan, mutedil, itidalli, ölçülü” gibi dinde de yeri olan ve Müslümanların itiraz etmeyecekleri müsbet manalar gelmesin. 

Buradaki “ılımlı” oryantalistlerin teklif ettiği, Batılı think-thank kuruluşlarının kullandığı ve siyasi karar merkezlerinin dillerine pelesenk ettikleri “moderate” kelimesinin Türkçe’ye tercüme edilmiş hâlidir. Oysa bu kavramın o dünyada dini literatürde çok farklı bir karşılığı vardır. Bununla tam neyi kastettiklerini yazmadan önce meselenin arkaplanını çok özetle ele almak faydalı olacaktır.

İslâm son 20 yıldır Batı’da terörle beraber anılmaktadır. 1994 yılında Dünya Ticaret Merkezi’nin bombalanmasıyla başlayan süreçte Batı basını İslâm’ı yavaş yavaş, kötüden daha kötüye evrilen bir uslûpla şeytanlaştırarak gündem maddesi yaptı. 

‘Medeniyetler Çatışması’ teorisi bu zeminde dünyanın gündemine sokuldu. Hollywood film endüstrisi bu algıyı oluşturmak üzere onlarca film, dizi ve belgesel yaptı. Uluslararası haber kanalları en çok bu konuyu yayımlarında işledi, tartıştı.

İslâm sistemli olarak karalanırken iyi polis kötü polis rolüne bürünenler de vardı. Meseleye objektif yaklaşan az sayıdaki kesimi bundan istisna tutarak söylüyorum bunları. 

“Hangi İslâm?” sorusuna kötü polisi oynayan kesimler, İslâm’ın iyisi olmaz, farklı renkleri olsa da tüm renkleri özde aynıdır, kabullenilemez, tehdittir diyordu.

İyi polisi oynayanlar ise, “cihatçı İslâm, radikal İslâm, fundemantalist İslâm, geleneksel İslâm..” diye kategorize ettikleri Müslümanları Batı sistemine tehdit olarak gösteriyor, onlarla uzlaşmanın pek mümkün olmadığını söylüyorlardı. “Ilımlı İslâm, modern İslâm, kalkınmacı İslâm” dediklerini de bunlara bir alternatif olarak sahaya sürüyorlardı. 

Onların zarureten kabullenilebilir dedikleri İslâm, Batı dünya görüşüne, yaşam tarzına ve bahusus sekülerizme itiraz etmeyen genetik yapısı değiştirilmiş, içine ibahiyeci hümanist söylemler enjekte edilmiş İslâm’dır. 

Onlar, İslâm’ın fert, aile, toplum ve devlet hayatını fizik ve metafizik dengesinde kuşatan tasavvurunu benimsemiş tüm Müslümanları tehdit olarak görmektedirler. İslâm’ın varoluşsal anlamı kendi etrafında toplayan konsantre özüne ve bu zeminde oluşmuş Müslüman tasavvuruna itiraz ediyorlar.

Ontolojik ve epistemolojik çerçevesini vahyin çizdiği kendine has bir medeniyet tasavvurunun yeniden bedenlenmesini en büyük tehdit olarak görüyorlar. Müslümanların referans kaynaklarına, bundan beslenen şuurun canlı hayata müdahalesine tahammül edemiyorlar. Tarih tecrübemiz onları korkutuyor. İslâm’ın potansiyel gücünü kontrol altında tutmak istiyorlar. 

Çünkü onlar dünyadaki Müslümanların inkâr edilemez varlığını ve moderniteye teslim olmayan karakterini iyi biliyorlar. Bu hakikatle nasıl bir ilişkiye girecekleri temel meseledir. 

Bunun için ‘İslâm’a evet ama ılımlı olanına’, çözümünü geliştirmişlerdir. Onayladıkları İslâm, anglo-sakson postmodern sekülerliği onaylayan, bağımsız olma iradesi elinden alınmış, bir diğer ifade ile protestanlaştırılmış İslâm’dır. 

Kur’an ve Sünnet dinin aslî iki kaynağı olarak da kalabilir, ancak hermenotik okumalarla bu projeye uygun hâle getirilmeli, bu iki kutsal etrafında oluşturulmuş kadîm din tasavvuru yapıbozuma uğratılmalıdır.

Metafizik âlemle fizikî dünyayı buluşturan, bu zeminde siyasi, ictimaî ve iktisadî hayatı tanzim etmeyi teklif eden her hareket, cemaat potansiyel tehdittir. Küresel sisteme muhalefet eden İslâm’ı ehlileştirmek üzere bir din mühendisliği bağlamında; “Ilımlı İslâm”a davet edilmektedir.  

Hem Batı’dan hem de onların yerli acentaları tarafından pompalanan “Ilımlı İslâm” (Moderate Islam) İslâm’ın genetik yapısını bozmakla alakalı bir projedir.  Bunun bizdeki “vasat İslâm”la uzaktan yakından bir alakası yoktur.

Bangladeş’te, Libya’da, Mısır’da, Suriye’de, Türkiye’de ve diğer Müslüman coğrafyalarda yaşananlar bu projenin hayata geçirilmesiyle birebir ilişkilidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Serdar Demirel Arşivi