Etliye Sütlüye Karışmayan AK Partililer Meselesi
Gezi hadisesi bir çok konuda turnusol kağıdı oldu. Etliye sütlüye karışmayanlar, memleketini sahiden sevenler, çıkarcılar, çakma Ak Partililer vs vs…
Bugünlerde Başbakan'a hiçbir çıkarı olmadan destek verenler ve çıkar hesapları yapanlarla ilgili yazılar dikkatinizi çekmiş olmalı.
Bu konuda, bende iz bırakan bazı örnekler vermek istiyorum.
Haziran ayına geriye dönelim.
Gezi eyleminin başladığı günlerde, bir üniversitede bir hoca derse giriyor. Ders işlemiyor. Açıyor ağzını, yumuyor gözünü. Bir ders boyunca konuşuyor ve şöyle bağlıyor. "Eğer içinizden kim o eyleme destek verirse hocalık hakkım haram olsun." Öğrenciler şaşkın hocalarına bakıyor. Çünkü, hoca Ak Partili değil. Konuşmasının sonunda ağlamaya başlıyor.
Bir başka örnek. F Hanım hayatında Ak Parti'ye hiç oy vermemiş. Hatta, ciddi ciddi muhalif. Türki cumhuriyetlere gidince uyanmış. Türklük sevdası had safhada. Uçakdan inince hüngür hüngür ağlıyacak derecede. TİKA'nın oralardaki hizmetlerini hayretle takib etmiş. "Bu hükûmet mi Türk düşmanı?" diye gözü açılmış. Gezi olaylarında bir çok arkadaşı ile görüşmeyi kesmiş. Hainliğin bu kadarına sinirleri dayanmamış. Artık vereceği oydan zerre miktar şüphesi yok.
Gelelim aksi örneklere. Başbakanımızın havaalanında karşılanmasını hatırlarsınız. Telefonda bazı dostlarımızla görüşerek "Oturacak vakit değil." diye yola düşdük. Allah biliyor ya 20-30 yıl sonra, eğer yaşarsak çocuklarım "Anne siz o zaman ne yaptınız?" diye sorduğunda "Seyretdim." cevabını vermemek için.
Eve gelince havaalanı yolunda gördüğümü sandığım bir dergi editörünü aradım. Gitmemiş olmasına ihtimal vermiyordum zaten. O kadar hükûmet taraftarı ki bazen ölçüyü kaçırıyor ve yalakalık boyutuna vardırıyor. İzlenimlerini bilmek istedim, aradım. "Ben televizyondan seyretmeyi tercih etdim" dedi. Hem uyanık hem korkak. Ne olur ne olmaz diye ekran karşısında hesaba dalmış. Şimdilerde ise Başbakan'ın gideceği yerlerde bulunmak için azami gayret sarf ediyor. TV'den seyretsene…
Bir vesileyle havaalanına gitdiğimi duyan bir tanıdığım ile karşılaşdık o günlerde. Gazını çıkaramasa Ak Parti binasına koşan birisi. Bana aynen şöyle dedi: "Senin o adamların arasında ne işin var?" Gerçi ben oyunu başka partiye verib Ak Partili göründüğünü anlamayacak kadar aptal değilim ama bu kadarını midem kaldırmadı.
Geçenlerde, Dikmen'de oturan bir hanım, o günlerde polise yemek götüren CHP'lilerden bahsedince gözlerim doldu.
Böyle çok örnek var. İstedikleri kişi aday gösterilmeyince dökülen partililere hiç şaşırmıyorum. Daha neler göreceğiz neler…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.