Aklı fikri futboldaydı Balık İhsan'ın. Hangi oyuncu hangi takıma ne zaman gelmiş, nereden gelmiş... Transferde ne ödenmiş, yıllara göre kaç gol atmış...

Tuttuğu takımın geçmiş maçlarındaki galibiyetler, mağlubiyetler ve beraberlikler...

Hepsini aklında tutardı.

Ulan derdik, kafanı bu işe vereceğine derslerine versen, profesör olursun be!

* * *

İlk defa ondan duymuştum bir "spor gazetesi" çıkarma fikrini.

Bir gazete çıkaracaksın arkadaş demişti, sadece spor olacak, baştan sona!

Doğrusu o zamanlar pek kafama yatmamıştı.

Herkes bizim Balık İhsan kadar spor tutkunu değil ki.

Ama o çok kesin konuşuyordu.

"Hem de öyle bir tutar ki..."

* * *

Otuz küsur yıl öncesinden bahsediyorum.

Bizde ilk spor gazetesi yayınlanmaya başladığında, Balık İhsan'ın sözlerini hatırladım ve aradan geçen yıllar boyunca kimsenin aklına gelmemesine şaşmıştım.

çünkü bizim Balık onu söylediğinde, orta sondaydı.

Biz de ondan iki sınıf gerideydik ama sokak maçlarında aynı takımda yer alırdık.

O ders kitaplarını İlksen'e verir, bir yıl sonra da İlksen aynı kitapları bana devrederdi.

Bakardım, kitapların kenar boşluklarına karaladığı futbolla ilgili resim ve yazıların bir kısmı duruyor.

* * *

özel televizyonlar birer ikişer kurulmaya başladığı dönem...

90'ların başı.

Bir arkadaş, şimdi asıl yapılması gereken zımba gibi bir haber kanalı kurmaktır dediğinde, aklıma ilk olarak Balık İhsan'ın spor gazetesi yayınlama fikri gelmişti.

Hemen aynı tepkiyi göstermenin doğru olmayabileceğini düşünmüştüm.

Fakat tereddütlüydüm de...

* * *

İnsanlar durmadan haber yayınlayan bir kanalı seyretmek isterler miydi?

Bunun şarkısı türküsü var, dizisi, filmi, yarışma programları...

Batı ülkelerinde sadece haber yayınlayan kanallardan bahsediyordu arkadaş.

Tamam ama...

Biz tek kanaldan yeni kurtulmuştuk.

Devamlı haber yayınlayan bir kanal sıkıcı gelebilirdi.

çok geçmedi, kısa süre sonra ülkemizde haber kanalları da birer ikişer yayına geçti.

Ve şimdi hepsi gerçekten de zımba gibi yayın yapıyor.

Bir kısmı telli zımba, bir kısmı delikli zımba.

* * *

Yaşadığım tecrübelere dayanarak iddia ediyorum ki...

Şimdi bir Ergenekon kanalı kurulsa...

Hiç fena olmaz.

Bu hatıralardan boşuna bahsetmedim.

Sözüme güvenin.

Ve emin olun, en çok seyredilen kanallardan biri olur.

24 saat Ergenekon haberleri yayınlayan bir kanala ihtiyacımız var mıymış, yok muymuş o zaman görürsünüz.

Bu çetenin marifetleri öyle kolaylıkla bitecek gibi değil.

Zaten günün birinde son bulacak olursa, mahkeme de sonuçlanırsa, hemen ardından yeni bir örgüt çıkma ihtimali de yüksek...

Merak buyurmayın.