CHP Bizans’tır, Fatih Kim Olacak?
Bir ayrıntıyı sanki kaçırıyoruz, CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı kim Mustafa Sarıgül mü?.. Acaba... Daha resmen müracaatını yapmamış olan Sarıgül, sanki cemaatin kendisine vereceği “İstanbul tamam!” işaretini bekliyor. Osmanlı’nın ve İslâm coğrafyasının kalbi olan bu şehirde sokak sokak toplantılar yapılıyor, adam adama markaj yapılmaya çalışılıyor. ABD patentli Sarıgül için cemaatin bu cansiperane çalışmasını görünce insan şaşırmadan edemiyor. Cemaatin öncü gücü başörtülü kadınlarımız, kızlarımız, başörtüsü düşmanlığı ile maruf bir partinin hizmetine girmiş, onun değirmenine su götürüyorlar. Bir gün kendilerine atılacak kurşunları onların siperlerine taşıyorlar. Bir an gözleri dönmüş şekilde Merve Kavakçı’nın üzerine yürüyen Bülent Ecevit hayalimde canlanıyor:
- Burası devlete meydan okuma makamı değildir, bu kadına haddini bildiriniz!
Oradan Ecevit’i çekip alın ve yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nu koyun. Var mı birbirinden farkları. Düne kadar Fethullah Gülen ve hareketini boğmak için meclis dahil bütün platformlarda canını dişine takarak mücadele veren CHP, milletin vermediği iktidarı cemaatten almayı ve İstanbul’u tekrar almayı düşlüyor. Bunun içinde akla hayale gelmedik Bizans oyunları içine giriyor. CHP kan davası güttüğü Gülenciler ile bile ittifak yapmayı göze alıyor. İlkesizliğe ve çaresizliğe bakınız. İstanbul’daki iki adayı terazinin iki kefesine koyun ve tartın, kim ağır basar? Topbaş diyeceksiniz büyük ihtimalle.
Hayııır... Sarıgül ağır basar. Sarıgül’ün servetini o teraziye sığdıramazsınız zaten. Sarıgül, Allah göstermesin İstanbul’a aday olsa ve belediye başkanı olsa Cem Uzan’ı 10’la çarpacak bir zengin adayı olacağından şüphemiz yok. Benim belediye başkanım işini biliyor(!) Şişli’de iki odalı bir evde, bir kapıcı dairesinde fakir, ama helal lokma ile büyüyen bir Sarıgül, oradan nasıl bir milyarder çıkardığını bugün açıklayabilir mi?
Bunu izah ederken “Helâl paradır!” diyebilir mi? Serveti büyük bir holdingin yıllık cirosunu andırıyor. Şişli’den bu kadar bir zenginlik devşiren Sarıgül’ü, İstanbul’da düşünemiyorum. Herhalde 90 yıllık Koç Ailesine rakip bir Sarıgül Holding inşa edebilir.
Holdingin üst düzey yönetimine de Nurettin Sözen ve Ergün Göknel’i getirse nasıl olur?
Olur, oluuurrr, bal gibi olur! Mustafa Sarıgül’le cemaatin ilişkisine gelince, para konusunda paylaşımda kavga çıkmazsa iyi anlaşacaklarını zannediyorum. Çünkü onlar da para toplama konusunda mahirler. Bunu iyi yaptıklarını hepimiz biliyoruz.
Gözlerden kaçan bir başka ayrıntıya da girmeliyim. Sarıgül, sanki CHP’nin İstanbul adayı gibi meydanlarda konuşuyor. Bugüne kadar sadra şifa, İstanbul’la ilgili bir proje açıkladığını duyan var mı? Ben medyayı iyi takib ediyorum, böyle bir projesi olduğunu ne duydum, ne dinledim... Adam havanda su dövüyor, resmen laf salatası. Para toplama konusunda iyi projeleri var da bunları kanunen açıklaması yasak ise onu bilmem. Mesela biz İstanbul’da trafikten şikâyetçiyiz, bir yerden bir yere bizi götürecek bir başkan adayı arıyoruz, yolumuz yok, yolsuzluktan şikayetçiyiz. Şimdi Sarıgül de ortaya çıkıyor ve diyor ki:
- Ben götürme işini iyi bilirim. O bahsettiğiniz yolsuzluktan da şikayetçiyim. Göreceksiniz bir değil, pek çok yolunu bulacağım, yolumu da bulacağım.
Pazılın parçalarını birleştirince “İstanbul’un anahtarlarını Kılıçdaroğlu’na teslim edeceğim” diyen Mustafa Sarıgül’ün karşısında çalışmanın, AK-PARTİ’ye her zamankinden fazla destek olmanın “İstanbul’un fethinde bir yeniçeri olmak” olarak görüyorum. CHP’nin sattığı bir cami hâlâ Beyoğlu’nda İstiklâl meyhanesi olarak çalışmaya devam ediyor. Ocağımızı söndüren, camilerimizi satan depo ve ahır yapar bu parti Bizans'tır, bizim ise Bizans’ı yıkacak Fatihlere ihtiyacımız var!