Siz böylelerine ne dersiniz?
Geçen de sormuştum. O yerinde cevaplarınızı unuttum sanmayın sakın. Ama zaman zaman teyidi, tekrarı gerekiyor.
Çünkü şerefsizlik mütekerrirdir!
Çünkü müptezellik depreşicidir!
Fırsatını bulunca teper! Hortlar! Nükseder!
Bugünlerde sık tepiyor görünüşe göre. Kendine göre sinyaller alınca kalkıyor. (Neresinin kalktığını kullamparalar bilir!)
Son tivit meselesini de Başbakan’a saldırı fırsatı olarak gördü.
Asıl kendini aklamak için bir fırsat! Kalemi kuştan böcekten, bel altı muhabbetten yorgun düşmüştü. Fırsatı kaçırır mı. Birden amiral gemisinin kaptan köprüsünde hissetti kendini. Eski mutlu günlerdeki gibi!
Omuzlarını eliyle silkeledi, kükrercesine sağa sola laf savurtturmaya başladı.
O bir tek manşet atmış: “411 el kaosa kalktı”
Buna karşılık Başbakan onun on katı!
Yattığı yere bak, yarıştığına bak!
Genel yayın yönetmeni, zamanında başbakanların yönetim alanına fütursuzca girerdi. Kim bilir kaç başbakanı, bakanı yerinden hoplattı. En büyük patronun gazetesinin yayın yönetmeni olarak her türlü kirli işe bulaştı.
Eğer mesele “tape” ise, piyasadakiler ona ömrünce yeter de artar bile!
Türkiye’de gerçek 28 Şubat yargılaması yapılacaksa, bu müptezelin en önce mahkeme huzurunda hesap veriyor olması lâzım.
Bakarsınız o gün de gelir. Hiç belli olmaz. Belki de çok yakın zamanda.
Çünkü gecikse de adalet bir gün mutlaka tecelli eder. Müptezelin tek derdi, adaletin tecelli etmemesi. Adaletin tecelli etmesinin önüne geçebileceği bir yönetimin iktidar olması. Hukuka yine katakulli yapacak gücü kazanması. Yine bakanlarla, başbakanlarla enseye tokat günlerin gelmesi.
Eğer bir şekilde adaletin huzuruna çıkarsa, o zaman hangi generalin kıçını neden yaladığını, hangi bakanın ipini nasıl çektiğini, nereden ne gibi menfaatleri patronu ve kendi hesabına temin ettiğini herkes apaçık görecek.
O günlerin uzak olmamasını dileyelim.
Gelelim dünkü avavesine!
Bazıları “çemkirme” diyor. Hadi İngilizcesini yazalım, onu daha iyi bildiğini ima edip duruyor: “Bow wow”una!
Onun bu “bow wow”unu ipleyen olabilir mi?
Cevabını verelim: Sen 28 Şubat’taki meş’um rolünle ilgili olarak aklanmadıktan sonra seni kimse iplemez de tiplemez de! Asla ve kat’a!
Generallere hukuk zaferi kazandıran müptezel sen değil misin?
Hukuk o kararın neresindeydi?
O zamanki “bow wow”cun emniyetsiz Emin’i ortalığa salmıştın. Sonunda onu kovdun. Hukuk onun üniformalı efendileri adına uydurduklarından ibretti.
Tam da zamanı!
Mesele internet meselesi idi. Mecranın güvensiz olduğu o zamandan biliniyordu. Buna rağmen, hukuku yanıltan manşetler attın. Bir celsede karar çıkarttın.
Çıkarttın da ne oldu?
Sana tavsiyemiz: Ne yap yap, o müptezelliklerini unuttur! Çünkü unutturmaktan başka çaren yok! Kırk kocadan arta kalmışlar gibi masumiyet numarasına yatma.
O rezillikleri unutturabilir misin? Onu bilemem. Elbette unutmayanlar olacak. O müptezelliklerini, o şerefsizliklerini.
Yine de dene!
Çünkü başka çaren, umarın, çıkar yolun yok! Yok! Yok! Yok!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.