Özür halktan dilenecek, Başbakan’a teşekkür edilecek!
Ankara’nın değişmez, değiştirilemez, değişmesi teklif dahi edilemez, ölene dek Belediye Başkanı yine ortaya çıktı.
Diyeceksiniz ki, “o hep ortadaydı zaten”.
O mânada değil.
Seçim Ankara’da çok çekişmeli geçti. Sonuçlar hayli geç alındı. İtirazlar oldu. Zat-ı şerif mazbatasını aldı, bir genel başkan yardımcısının bir belediye başkanına bu kadar yağ çekmesi hayra alamet değil bakışları altında plastik kemerini de kuşandı...
Daha ne konuş hadi! Başbakan’a teşekkür et. Halkdan özür dile. Bir değil bin defa!
Melih Gökçek Ankara halkından kırk gün özür dilemeli. Bunun için yüzlerce sebep var. Biz sembolik olsun diye kırk dedik.
Melih Gökçek iki dönem dışında gerçek manada hizmet üretmedi, tehtid ve şantajla aday olarak Ankara halkına ihanet etti.
Sanmayın ki Ankara’da son seçimi Melih Gökçek kazandı. Hayır, asla!
İki metro hattını bitirse idi, belki kazanırdı. Sincan ve Çay yolu hatlarını yapmaya başladı... Sadece başladı!
O paralar ne oldu?
Bugüne kadar açıklanamadı!
Sonunda hamamın namusunu kurtarmak için merkezi idare metro inşaatlarını devraldı, kısa bir sürede Ulaştırma Bakanlığı işi bitirdi.
Demek ki, bu iş böyle kısa bir sürede bitermiş!
Ankara’nın tarihi çekirdeğini çatlattığı için özür dilemeli.
Ulus-Samanpazarı Ankara’nın geleneksel merkezi ve alışveriş çevresi idi. Melih’in saçma sapan yıkım projeleri esnafta tedirginlik meydana getirdi, bölgede yaşayan halk Melih’in yaşanmaz hale getirdiği Kale ve Hacıbayram civarını terk etti. Hacıbayram’da yeni yeni değişim var. Kale’de ise çökertme hamlesi devam ediyor.
Ankaralılar Bay Gökçek’in futbol merakının şehre maliyetini, kaç kulübün batırıldığını, Berlin’den alınan futbol takımının ne olduğunu merak ediyor...
Melih’in bütün işi insanların ayakları ve midesiyle. Daha yukarı çıkamıyor. Kafalara, zihinlere, kalplere yönelik hiç bir faaliyeti yok.
Yoksullara yiyecek ve yakacak yardımı yapıyor. Karnı doyanlara da sirkler, eğlence yerleri ayarlıyor. Eğer Anka-Park biterse, o zaman göreceksiniz paraların nereye gittiğini.
Düşük estetik seviye, yapılan bütün işlerin düşük düzeyde olmasına yol açıyor. Harikalar parkı yapıyor, bir sürü holivut zırvasının “kahraman”larını oraya dolduruyor. Şimdi Anka-Park’a holivut esintili bir mimari düşünmüş. Mevlâna’nın kabrinin yeşil kubbesi bu mekânı süsleyecek. Herkes ne kadar mutlu olur değil mi?
Konya’da görünce Fatiha oku, Ankara’da görünce ne okunacağını park bitince göreceğiz!
Ankara’da son seçim baştan sona Başbakan Erdoğan’ın seçimi idi. Millet kerhen, söve saya reyini verdi. Başbakanın bu sonuçtan memnun olmadığını tahmin etmek güç değil. O yüzden Melih kaç zamandır başbakanın resimlerine giremiyor. Bana kalırsa şiddetli bir zılgıt yemiş.
Şimdi o zılgıtın unutulması için kıvranıyor.
Melih 17 Aralık'tan sonra neden suskundu?
Ayan beyan ortada! Cemaate, camiaya, paralele en fazla koltuk çıkan peşkeş çeken başkan oydu. İstenenden fazlasını verdi. Fakat, bir sürü yolsuzluk dedikodusu ile sarmalanmış Ankara başkanının cemaatin elinde ses kayıtları, görüntü kayıtları, belgeler olmaması düşünülemez. Melih hem bu sebeple, hem de mücadelenin seyrini tahmin edemediği için ortalıklarda görünmedi, dut yemiş bülbüle döndü.
Baktı Başbakan duruma hakim, yavaş yavaş ininden çıktı. Seçim kampanyasında cemaat Melih’e ters bir iş yapmadı.
Sonuç nasıl olsa alındı. Artık piyasa yapmanın zamanı!
Pişmiş kelle karşınızda!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.