Turkcell Süper Lig 103 günlük bir aradan sonra yarın oynanacak müsabakalarla başlıyor..
Heyecan, 31 Mayıs 2009’a kadar sürecek..
Umarım bu uzun maratonda başlıkta da belirttiğim gibi kavga gürültü olmasın!.. Sporun özündeki tarife herkes uysun.. Gerek taraftarlar gerekse de sporcular futbol oyununun lezzetine keyfine varsınlar.. Takımların kimi zirveyi zorlayacak, kimileri ortalarda idare etmenin yollarını arayacak, kimileri ise düşmemenin mücadelesini yapacaklar.. Elbette ki stres olacak, elbette heyecan olacak ama bunların hiçbirisi küfürü kavgayı ön plana çıkartmamalı..
Dileriz futbol adına herşey mükemmel olur.. Tüm müsabakalarda centilmenlik, barış ve kardeşlik ön plana çıkar.. Tabii buna sahadaki futbolcu, kadar, tribündeki taraftar, kulüp yöneticileri, hakemler ve özellikle de spor medyası yardımcı olmalıdır.. Kısacası gönlünde spor sevgisi olan herkes elini taşın altına koymalıdır..
Değerli dostlarım; her lig öncesi sizlerle paylaştığım bazı tespitlerim var.. Centilmenlik adına, sevgi, kardeşlik ve spor barışı adına, bunları bir kere daha dillendirelim..
öNCE HAKEMLERDEN BAŞLAYALIM..
Hakemlere büyük iş düşüyor.. Futbol kurallarına kesinlikle uymaları gerekir.. Kafalarına göre düdük çalmamalılar..Topa yakın olmalılar..Ve de tek kelimeyle futbol oynatmaya yardımcı olmalılar, oynatmamaya değil!..
Hata olabilir.. Kabul edilemez olan, peşin hükümdür, ön yargıdır..
YöNETİCİLER..
Yöneticilere baktığımızda onlara da büyük görevin düştüğünü görüyoruz..Tansiyonu artıran demeçlerden kaçınmalılar..Son zamanlarda sadece kendi ikbalini düşünen, ancak futboldan anlamayan, kulüpçülüğü, tanınma, meşhur olma basamağı olarak gören, pekçok yöneticiye şahit oldum.. Bu fotoğraf oldukça çirkin. ..
Futboldan ve diğer spor dallarından da anlayan, rakiplerini dost gören, sevgi eksenli yöneticilerin çoğalması en büyük dileğimizdir..
FUTBOLCULAR..
Tribünleri tahrik edici hareketlerden kesinlikle kaçınmaları ve tribünlere oynamamaları gerekir.. Başarının rakiplerinin de hakkı olduğunu ve ayni meslekten ekmek yediklerini sureti katiyede unutmamalılar..
Centilmenlikten kesinlikle ayrılmamalılar..
TARAFTARLAR..
Taraftalara şunları söyleyebiliriz.. Tribünlerdeki sayıları az ama tesir sahaları geniş “fanatik ayrık otlarını” ayıklamalısınız!..
Takımlarınızı teşci edin, destekleyin, ama ölçüyü kaçırmadan yapın bunları.. Futbolculara söylediklerimi sizlere de söyleyeyim..
Takımınız kadar rakip takımın da sahadan başarılı çıkmaya hakkı var!.. 0la ki takımınız kaybetti!..
Bu dünyanın sonu değil ki.. Sporun kardeşlik ve dostluk olduğunu asla aklınızdan çıkartmayın!..
SON OLARAK SPOR MEDYASI..
Değerli okuyucularım.. İşte herkes den fazla kendisini yenilemesi ve frezeden geçirmesi gereken grup!..
Bazı tecrübeli ve itidalli kalemleri ayırıyorum, ama önemli bir kısmının tribünlerdeki taşkınlıklarda payı var!.. Adam nasılsa bir köşe sahibi olmuş, elindeki kalemi satır gibi sallıyor.. Yazdığı yazının tribünlerde patlayacak bir bomba olabileceğini hiç düşünmüyor.. Atıyor, sallıyor, esiyor, kükrüyor..
Sporseverlere sesleniyorum..
Spor yazarı geçinen bu alengirli tiplerin zırvalarına alet olmayın!.. Yorumcuysa şayet, olaylara ciddi yaklaşmayanların, insanın sinirini bozacak biçimde saçmalayanların yorumlarını dinlemeyin, ya da seyretmeyin!.. Eğer köşe yazarıysa, baktınız ki kitleleri kavgaya gürültüye teşvik ediyor, okumayın!..
Sizler okumazsanız, sizler seyretmezseniz, bunlar mecburen hizaya girerler!.. Girmezlerse de kendiliğinden kaybolup giderler..
Evet, bu duygularla 2008-2009 sezonunun hayırlı olmasını, sevgi ve kardeşlik duyguları içinde geçmesini diliyorum..