Cumhurbaşkanlığı sonrası
Abdullah Gül, on birinci Cumhurbaşkanımız. Vazifesi sona erdiğinde ne yapacağını herkes merâk ediyor. Bana göre, bunun tek cevâbı var.
Önce, diğer cumhurbaşkanlarımızı ve görev süreleri dolunca ne yaptıklarını hatırlayalım.
Ahmet Necdet Sezer, emekli oldu.
Süleyman Demirel, emekli oldu.
Turgut Özal, Cumhurbaşkanı iken öldü.
Fahri Korutürk, süresi dolunca Anayasa gereği Cumhuriyet Senatosu üyesi olarak kaldı. Yani, emekli oldu.
Cevdet Sunay, emekliye ayrıldı ve Anayasa gereği Cumhuriyet Senatosu üyesi olarak kaldı. O da emekli oldu.
Cemal Gürsel, hasta olduğu için görevi devretmek zorunda kaldı. Bilâhare öldü.
Celâl Bayar, 27 Mayıs darbesi ile görevden alındı. Emekliye ayrıldı.
Atatürk, Cumhurbaşkanı iken öldü.
Önceki on cumhurbaşkanının durumu böyle.
Cumhurbaşkanlığından sonra, daha aşağı bir vazife alan yok. Çünkü bu makam , devletin en yüksek makamı. Bu makamdan sonra başka bir makama tenezzül etme ayıbı, sâdece İsmet İnönü'ye âit.
Bırakalım öyle kalsın.
Cumhurbaşkanlığından sonra, Ak Parti'nin başına geçmek ve Başbakan olmak, 2. İnönü vakasından başka bir şey olmaz. Yakışık almaz.
Bundan sonrası, emeklilik.
VİTİLİGO
On yıl önce Ali Babacan'ın eşi Zeynep Babacan , beyaz Türklerin mekânı olan Papermoon'daki başörtü yasağını deldi. Şimdi de Hayrünnisa Gül'ün, Fenix'de görüldüğü haberleri ortada dolaşıyor.
Her iki restoran da içkili ve fiyatlar o biçim.
Bu durum bana neyi hatırlattı biliyor musunuz? Michael Jackson'ın, beyazlara benzemek için ten rengini açtırma gayretini.
Gerçi, Jackson'ın bunun için özel bir şey yapmadığı, vitiligo illetine yakalandığı da söylendi.
Onu bunu bilmem vitiligo illeti, siyah Türkler arasında hızla yayılıyor. Ruhumuza sirâyet etti. İyiye gitmiyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.