1 Mayıs yaklaştı, “Taksim fetişizmi” hortladı.. Bir yerlerden yine gerginliği tırmandırma talimatı gelmiş olmalı ki müzakere yoluyla halledilebilecek olan kutlama yeri tartışması kilitlenmeye doğru gidiyor..  Evet müzakere yoluyla halledilebilecek basit bir mesele.. Burada 1 Mayıs kutlamak isteyen sendikalar bastırır, kent idaresi elindeki verilere bakarak “asla” der.. Arkasından 1977’de ölenlerin anılması gibi bir mevcut durum masaya konur. Sendika temsilcilerinden müteşekkil bir heyetin dar bir heyetle anma yapmasına izin verilir. Bunlar görüşülebilecek şeyler. Ama asıl amaç hakikaten kutlama yapmak mı yoksa işin içinde başka bir şey mi var?..

MAYIS EYLEM

PLANI

Taksim’de ısrar edenler neden ısrar ediyor?.. Bunu aranızda net olarak bileniniz var mı?.. Ben bu ısrarcılara sorduğum vakit hep bana 1977’de yaşanan o trajediyi hatırlatıyorlar. O günün anması olarak Taksim’e çıkılması gerektiğini savunuyorlar.. Peki 1977’de ölenler Taksim’e neden çıkmıştı?.. Hangi günün anmasıydı o?. Şimdi bu “Taksim Anma”larına bir yenisi daha eklendi biliyorsunuz.. Faşist Gezi Kalkışması’nın da sene-i devriyesi, Taksim’in, uzayıp giden anma listesine eklenmiş durumda.. O ne vakit? 31 Mayıs mı? Size şaka gibi geliyor olabilir ama, 1 Mayıs’la başlayıp 31 Mayıs’la final yapmaya hazırlanan bir kitle var ortada.. 1 Mayıs’ta malum olay çıkartmayı zaten hedefliyorlar.. 6 Mayıs’ta, yıllardır akıllarına gelmeyen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anma bahanesiyle kaldıracaklar ortalığı ayağa.. 19 Mayıs’ta ulusalcılar eliyle bir kitlesel hareket yapmak isteyecekler.. 27 Mayıs’ta, kimi dar görüşlülerin tabiriyle “idamların halkta coşkuyla karşılandığı (!)” kanlı darbenin sene-i devriyesinde bir program yapmak isteyecekler.. 31 Mayıs’ta ise, Gezi’nin sene-i devriyesini fırsat bilip altın vuruş yapmaya kalkacaklar.. Sendikalar, gerçekten işçinin, çalışanın hakkını savunduğunu iddia eden işçi örgütleri bu tuzağa düşmese keşke.

1 MAYIS KİMİN BAYRAMI?

Bu yabancı gizli servislerin taşeronu hareketler, 1 Mayıs’ı kendi emelleri uğruna yakacaklar.. Bakın buradan uyarıyorum..  Ve samimiyetle; emeklilikte yaşa takılanlar, atanamayan iş ve meslek danışmanları, 4 C’liler, silikozis hastası kot taşlama işçileri, tersane işçileri ve daha pek çok 1 Mayıs’ta sesini duyurmak isteyen çalışma dünyasının adsız neferlerinin seslerini bastıracaklar.. 1 Mayıs, 1 Mayıs olmaktan çıkacak, başka bir şeye dönüşecek.. Başta da anlattım ya, dert bu iş hayatındaki kötü giden şartları haykırmaksa, Dünya Lideri Erdoğan Yenikapı’dan haykırdı, Amerika Birleşik Devletleri’nden pek âlâ duyuldu.. Bu mağdur işçiler de Yenikapı’dan haykırabilir.. Taksim’de ancak itiş-kakış arasında, engellemelere karşı koyarak, gereksiz bir gerginlikle “bayram”larını berhava ederler, taleplerini dile getirebilecekleri platformlarını, yabancı gizli servislerin emrine tahsis ederler.. Başka da bir şey olmaz..  İşçi kardeşlerim, sendika ağaları bu ekiplerle işbirliği yapıyor olabilir.. Şahsen siz düşmeyin bu tuzağa.. Kalın sağlıcakla.