Batının Devrim Taktikleri
Bir Çin atasözü “Mahalledeki tüm köpeklerin aynı anda (ve aynı yöne) havlaması asla tesadüf değildir.” der. Batı medyası da bu atasözünü doğrularcasına son bir yıldır Mısır’a, Ukrayna’ya,Türkiye’ye, hükümetine ve Başbakanına saldırıyor. Hangi gazete, televizyon veya haber portalına bakarsanız bakın hepsinin benzer iddialarla saldırdığını görürsünüz.
En çok kullanılan ortak benzetme diktatörlüktür. Dr. Kevin Barrett’a göre medya birisini “diktatör” olarak itham ediyorsa, herkes bilmelidir ki bu haberlerin ardında Yahudiler vardır. Ayrıca Hitler benzetmesinden de perde arkasındaki Yahudilere ulaşılabileceğini iddia eder.
Başbakan Erdoğan’dan önce Mursi’yi diktatör olmakla ve Hitler’e benzetmekle suçlamışlardı. Mursi, Mısır’da kurulan yeni firavunluğa gönüllü büyücülük yapan Mısır medyasının Yahudilerden aldıkları destekle devrilmişti. Kimseyi öldürmeyen, hapse atmayan, baskı kurmayan Mursi bu ithamlarla alaşağı edilmişti. Aynı medya gerçek bir diktatör olan Sisi’nin seçimle gelen bir Cumhurbaşkanını devirmesine, Müslüman Kardeşleri terör örgütü ilan etmesine ve ölüler dahil yüzlerce sivili idam etmesine alkış tutmuştu.
Mursi’yi yerli medya işbirlikçileriyle deviren Batı medyası sonrasında hedefine Erdoğan’ı koydu. Başbakan’ın diktatör olduğunu iddia edecek kadar ileri gittiler. Ancak Başbakan’ın diktatörlüğün rutin işleri olan katletmek ve hapse atmak gibi fiilleri işlemediklerini görünce onu zorla diktatörleştirecek muhalif kitleleri sokağa döktüler. Gezi olaylarında yapılan buydu; İnsanları sokağa döküp devlet (Başbakan) eliyle öldürtmek. Ölümler olursa Başbakan’a diktatör etiketini yapıştırmak kolay olacaktı. Ölümler sanıldığı kadar çok olmadı ama köpekler aynı yöne diktatör diye havlamaya devam ettiler ve ediyorlar.
Hatırlarsanız Başbakan Batıyı ve medyasını kendisine komplo kurmakla suçlamıştı. Dış mihraklar ve yerli işbirlikçileri ise Başbakanla dalga geçmişti. Yine Dr. Barrett’a göre medya komplo değil diyorsa bilin ki komplodur.
Yapılanlar komplo mu değil mi?
Komplo olup olmadığını anlamak için bir diğer hedef ülke olan Ukrayna’ya bakmak yeter. Orada olup bitenler Türkiye’dekilerle benzerlik teşkil ettiği için Batının bu ülkede yaptıklarını bilmek Türkiye’de olup bitenlerin komplo olduğunu anlamamıza yardımcı olacaktır.
Batılı güçler ve medya devrik lider Yanukoviç için de diktatör ifadelerini kullanmıştı. Ancak niyetlerinin iktidarı devirmek olduğu, sonradan ortaya çıkan telefon ve mail kayıtlarında ortaya çıkmıştı.
Amerikan Dışişleri sözcüsü Victoria Nuland, ABD’nin Ukrayna’daki elçisini arayarak kimin Cumhurbaşkanı ve Başbakan olacağına dair talimatlar veriyordu.
Eski dünya ağır siklet boks şampiyonu Vitali Klitschkoko ise Litvanya Cumhurbaşkanının danışmanı Laurnyas Jonavicius üzerinden Batıdan para desteği alıyordu. İkilinin birbirine gönderdiği maillerden birkaçı deşifre edilmişti. Bunlardan birkaçını yeri gelmişken arz edelim.
İlk mailin çevirisi şöyle;
E-Mail #1
Çarşamba, 27 Kasım 2013
Sayın Jonavicius,
Size, yardımlarınıza teşekkür etmek için yazıyorum. Grauziniene bey(Litvanya elçiliğinden biri) ile görüşme çok verimli geçti. Mevcut olaylar üzerine fikir alışverişinde bulunduk ve geleceğe dair planları konuştuk. Grauziniene bey geleceğim hakkında ilginç önerilerde bulundu. Bazı önerilerim olacak ama genel olarak şartlarınızı kabul etmek istiyorum.
Litvanyalı dostlarımıza maddi yardım için hususi teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bugün asistanım elçiliğinizde konsolosla görüştü. Gelecekteki işbirliği için maddi konuları ve planları tartıştılar. Asistanım, Valentina’ya Almanya’daki banka hesap bilgilerimi de verdi.
Gelecekte başarılı bir işbirliğini dört gözle bekliyorum.
Saygılar
Vitali
7 Aralık tarihli ikinci mailde bazı Amerikalıların Ukrayna’ya kendilerine destek vermek üzere geleceklerinden bahsediyor. Nitekim 3 gün sonra Victoria Nuland ve John McCain Ukrayna’yı ziyaret ediyor. Ayrıca Yanukoviç’le ilgili istihbarat talebinde bulunuyor.
E-Mail #2
Cumartesi 07 Aralık
Laurynas,
Telefon görüşmemizin akabinde üst düzey bazı Avrupalı yöneticilerle bir ziyaret programı ayarlamanın yararlı olacağını düşünüyorum. Meydanların moral desteğine ihtiyacı var. Berlin’den birilerini buraya davet etmek uygun olurdu. Orada üst düzey tanıdıklarım var. Fakat bazı nedenlerden dolayı çekiniyorlar. Amerikalı dostlarımız önümüzdeki günlerde ziyaret edeceklerine dair söz verdiler. Nuland’ı ve kongreden birilerini bile görebiliriz.
Bahsetmek istediğim diğer bir konu da Yanukoviç’in hiçbir şeyi belli etmemesi. Çok şüpheli bir durum. Yanukoviç ne yapacak? Bu konu hakkında biraz daha istihbarat istiyoruz.
Saygılar
Vitali
Üçüncü mailde Klitschko minnetlerini sunuyor ve Batının taleplerini yerine getirmek için elinden geleceğini yapacağını taahhüt ediyor.
E-Mail #3
Kasım 14, 2013
Laurynas,
Cumhurbaşkanınız (Litvanya) ve Litvanya halkına güçlü destekleri için minnet borçluyum. Avrupalı ortaklarımızın beklentilerini karşılamak için elimden geleni yapacağım.
Çalışma arkadaşın buraya geldi ve benim ekibimle çalışmaya başladı. Gerçek bir profesyonel. Onun hizmetlerine ülke istikrarsızlaştırıldıktan sonra da ihtiyacımız olacak.
Elçiliğinizdeki arkadaşlarınızla görüştüm. Yanukoviç’in planları ile ilgili bana verdikleri bilgi amacımız için çok önemli. Bu tür bilgileri daima almak isterim.
Saygılar
Vitali
Son mailde Klitschko ortamı daha da germek için sabırsızlığını belli ediyor
E-Mail #4
Perşembe, 09 Ocak 2014
Laurynas,
Sanırım durumu daha da gerginleştirmenin yolunu açabildik. Artık daha bitirici aksiyonların zamanı gelmedi mi?
Ayrıca destekçilerimizin hizmetleri için yaptığınız finansmanı artırma talebimizi düşünmenizi istiyorum.
Saygılar
Vitali
İspat etmek zor ama tüm kalbimle inanıyorum ki Gezi olayları ve sonrasında Türkiye’den birileri de Batıdan birileriyle bu tür yazışmalar içine girmiştir. Çünkü Mısır, Ukrayna ve Türkiye’de izlenen yollar aynı olduğuna göre Batının müdahale şeklinin de aynı olacağı muhakkaktır.
İnanıyorum ki ileride benzer telefon görüşmeleri ve mail yazışmaları deşifre olacaktır.
Yazımızın başında köpeklerin aynı anda havlamasından bahsetmiştik. Son bir yılda köpekler Mısır’a, Ukrayna’ya ve Türkiye’ye doğru havladılar. Maalesef Mursi ve Yanukoviç’i devirmeyi başardılar. Ama Başbakan Erdoğan bu it saldırısından aslanlar gibi muzaffer olarak çıktı. Mağlup Batının halini şu Türk atasözü güzel ifade etmiyor mu?
“İt ürür, kervan yürür.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.