İşte Ekmel Bey’in Sorunu Bu
Ankara’da CHP ile MHP’nin ortak Köşk adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun basın toplantısı vardı.
Ekmel Bey, -“Bana kısaca Ekmel” diyebilirsiniz dediği için, ismini bu şekilde yazıyorum- gazetelerin Ankara Temsilcileri ile biraraya geldi.
Toplantının soru cevap bölümünde Akit Ankara Temsilcisi Yener Dönmez bir soru yöneltti, Ekmel Bey’e.
Müthiş bir soru; son derece akıllıca ve çarpıcı bir soruydu bence.
Erdoğan'a olan kinleri nedeniyle İhsanoğlu'nun yanında yer alan marjinallerin rahatsızlık derecesi de bunu gösteriyordu.
Nitekim sosyal medyada, internet sitelerinde hızla yayıldı.
Tebrik ediyorum Yener Bey’i.
Bir test gerçekleştirdi canlı yayında.
Anadolu’da halk arasındaki bir varsayımın ne kadar isabetli olduğunu hep birlikte görmüş olduk böylelikle.
***
Soruya geçmeden önce, belirtmeliyim ki;
Ekmel Bey Köşk’üne aday olduğu Türkiye’de cumhur tarafından çok tanınmıyor; cumhurla çok içiçe olmuş biri değil.
-Nedenlerinden biri Mısır’da büyümüş olması.
-İkinci bir nedeni ise, hep Türkiye dışında görev yapmış olması.
Son görevi de biliyorsunuz, merkezi Suudi Arabistan’da bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın(İİT) Genel Sekreterliğiydi.
Başarılı bulmuyor değilim.
Güzel işler yaptı, ülkemizi layıkıyla temsil etti.
Sakin, hoşgörülü, güler yüzüyle sağlıklı, sonuç alıcı diyaloglar kurdu, hem İslam ülkeleri içinde hem de diğer ülkeler arasında.
Lakin, dıştaki bu çalışmaları Türkiye’den uzak kalmasına neden oldu.
Dolayısıyla bugün Türkiye’de yeterince tanınmıyor.
Hele seçimin kaderini belirleyecek olan alt gelir seviyesindeki vatandaşlarca...
***
İsmi ilk açıklandığında adını tam olarak telaffuz edemeyenler çıktı.
Bunun üzerine “Bana kısaca Ekmel derler” deyip, ismini tam söylemeyenlere “bana böyle de hitap edebilirsiniz” kolaylığını sağladı.
Her ne ise, diyeceğim şu ki; cumhur başına başkan adayı olan Ekmel Bey’i çok tanımıyor.
Bugüne kadar medyada çizilen profiline bakınca da, hakkında “halk tarafından bilinmiyor / gerek medyadan olsun gerekse canlı olsun dinleyenler de dilinden anlamıyor” düşüncesi oluşmuş durumda toplumun önemli bir bölümünde.
Bunu, gittiğimiz her yerde görüyoruz.
Vatandaşlar arasında “Tanımıyor etmiyorum. Bugün yaptığı konuşmalarına bakıyorum, onlar da benim dilim değil, anlamıyorum” diyenler oluyor.
Bu insanlar tespitlerini daha bir ete kemiğe büründürmek için, o meşhur örneği; “ekmeğin fiyatını bile bilmiyordur eminim ki” ifadesini kullanıyor.
İşte Yener Bey, basın toplantısında Ekmel Bey’e bu meseleyi soruyor.
Son derece sakin ve nezaket kuralları çerçevesinde,
Önce toplumun önemli bir bölümünde kendisiyle ilgili “halka mesafeli” düşüncesinin hakim olduğunu,
Anadolu’da kimi insanların “Sloganında kullandığı ekmeğin fiyatını bile bilmiyordur” şeklinde yorumlarda bulunduğunu hatırlatan Dönmez, bu konuda neler söyleyeceğini soruyor.
Gayet sakin, gayet nazik, gayet ılımlı bir duruşla.
Ekmel Bey için de büyük bir fırsat bu aslında.
Canlı yayın, medya organlarının Ankara Temsilcileri karşısında…
Halktaki bu düşünce yanlış ise, bunu ortaya koyabilme fırsatı.
Fakat gel gör ki Ekmel Bey, biranda değişiyor.
Adaylığı açıklandığı günden bu yana kadar ki Ekmel Bey gidiyor, yerine bambaşka biri geliyor.
Belli etmemeye çalışsa da sinirleniyor,
Soruya cevap vermek yerine Akit Ankara Temsilcisi Dönmez ile polemiğe girmeye çalışıyor.
Oysa eminim ki, kendisi de bal gibi biliyor,
Anadolu’da böyle düşünenlerin olduğunu; kendisini kendilerine yabancı gören dolayısıyla hakkında bu ifadeyi kullanan önemli bir kesim bulunduğunu.
Lakin, belki de daha önceki kötü tecrübelerden,
Daha doğrusu; kaptı kaçtı ruhlu kişilerce kuytu köşelerde kendisine soru sorar gibi yapılıp ardından da bunun, hiçbir cevap ver(e)memiş bile olsa, ertesi günkü medyada baştan sona yalan eklemelerle “haber” haline getirilip yayınlanmış olduğunu gördüğü; hakkında açık açık iftira yazan yazarlara şahit olduğu için sinirlendi.
Canlı yayında herkesin içinde Yener Bey’e karşı sorular yönelterek, hem zaman kazanıyor hem de “bana bu soruyu nasıl sorarsınız” der gibi bir yüz ifadesiyle polemik oluşturmak istiyor.
Ama yemezler.
Bu bomba bir sorudur; Yener Bey, bu bomba soruyu, canlı yayında yani milyonların gözü önünde efendice patlatmıştır.
Ekmel Bey cevap vermek durumundadır.
Neticede Ankara’da halk ekmek ve normal ekmek fiyatlarının ne olduğunu bildiğini belirterek, 60 kuruş ve 1 TL rakamlarını telaffuz ediyor Ekmel Bey.
***
İşte tüm mesele burada değerli okurlar.
Ekmel Bey kendisine yöneltilen eleştirileri kabul etmiş olmuyor mu cevabıyla?
Kitaptakini çok iyi bilmek başka,
Gerçektekini bilmek bam başkadır.
Ekmel Bey kitaptaki ekmek fiyatını söyledi, 1 TL diyerek.
Ankara’da ekmek kitaptaki gibi 1 TL değil; 75 kuruş.
Sincan’da, Etimesgut’ta, Keçiören’de, Mamak’ta, Gölbaşı’nda halkın içine karışıp, sorsun o çilekeş ev hanımlarına, ekmeği kaça alıyorlarmış.
Bir teki bile 75 kuruşun dışında bir fiyat söyler mi?
Bir teki bile Fırıncılar Odası’nın kitabındakini bilir mi?
İşte halkla aynı dili konuşamama budur!
***
Değerli okurlar,
Kitaptan ancak bu kadar öğreniliyor.
Öğrenmek de yeterli olmayabiliyor; yaşayıp, tecrübe etmek gerekiyor.
İşte eksiklik burada.
İşte halkla içiçe olup olmamanın göstergesi burada.
İşte Recep Tayyip Erdoğan ile Ekmeleddin İhsanoğlu farkı tam da burada.
Bunun bir kez daha ama çok daha çarpıcı bir şekilde ortaya çıkmış olmasına vesile olan sorunun sahibi Akit Ankara Temsilcisi Yener Dönmez Bey’i, tekrar tebrik ediyorum.
Bu son derece akıllı, etkili ve çarpıcı sorusu için.
Ekmel Bey’e de geçmiş olsun dileklerinde bulunuyorum.
Kaçırdınız büyük fırsatı!