Dünyanın Siyonizm Sorunu
Vasat bir dindar Hıristiyanın zihin dünyasında Yahudi silüeti “God Killer / Deicide” yani Tanrı Katili olarak belirir. Bunun sebebi Hz. İsa’nın (as) Hıristiyanlıkta tanrının oğlu olarak görülmesi ve çarmıha gerilmesinde Yahudilerin oynamış olduğu roldür. Hıristiyanlık içi son derece modern bir yorum olan neoconların Yahudilerle yaptığı işbirliği bu gerçeği değiştirmez.
Mell Gibson’ın yönetmenliğini üstlendiği “The Passion of The Christ / Tutku - İsa Mesih’in Çilesi” filmini hatırlayın. “Çile” olarak da bilinen Hz. İsa’nın son 12 saatini anlatan bu film onun çarmıha gerilmesi için Yahudilerin Romalıları nasıl buna mecbur bıraktığı sahnelerle dolu. Bu filmin anlattıkları aslında Hıristiyanlığın kutsal kitaplarından alınmıştır.
Hıristiyanlığın anlattığını ve Hıristiyan algıda olanı filme aktaran Mell Gibson antisemitizm’le suçlanarak çarmıha gerildi. Adamın bu filmden sonra hayatını zehir ettiler.
Müslüman algısında ise Yahudiler “Peygamber Katilleri” olarak yer almıştır. Kur’an’ın anlattığı bu durum Allah’ın (c.c) kendi içlerinden seçip gönderdiği peygamberleri yalanlamaları, her türlü zulmü reva görmeleri ve bazen de öldürmeleri sebebiyledir.
Ama Müslümanlar mutlak bir genelleme yapmaz, Yakup Peygamber’in soyundan gelen Yahudilerle zulme maruz kalan Yahudi peygamberleri ve onların takipçilerini aynı kategoriye koymazlar. Dün de böyleydi bugün de böyledir. Müslümanlar, İsrail zulmüne karşı çıkan siyonizm karşıtı ister dindar ister laik farketmez Yahudilerle bir sorun da yaşamazlar.
Genel manada Yahudiler, tarihte; tefecilik, bozgunculuk ve diğer kötü amellerinden dolayı hiç sevilmediler. En zor dönemlerini de Hıristiyan egemenliği altındaki topraklarda yaşadılar. Bu nefretin bir sonucu olarak da pogromlar, getto uygulamaları, tehcir ve zirvesine ulaşan Nazi kamplarında katliamlara maruz kaldılar..
Şu âşikârdır; dünyanın bir “siyonizm sorunu” vardır. Yahudilerin mübtelası oldukları “üstün ırk” algıları bu sorunu beslemektedir. Tarih tecrübelerinin onlarda varettiği “azınlık psikolojisi” de diğer ırk ve dinden insanlarla ilişkilerinin normalleşmesini engellemektedir. Yahudiler arasından bu gerçeğe parmak basan kişiler de “kendisinden nefret eden Yahudi” suçlamasına maruz kalmaktadır.
Yahudiler, Hıristiyan tarih tecrübesinde aşağılanıp her türlü zulme maruz kalırken Müslüman tarih tecrübesinde ise son derece rahat yaşadılar. Bu meyanda Amerikalı medeniyet tarihçisi Will Durant’ın yaptığı durum tesbiti önemlidir:
“Orta Doğu’lu Yahudiler, Müslümanları kurtarıcı gibi karşılamıştı. Her şeyden önce hürriyetleri daha fazlaydı; Kudüs’te istedikleri şekilde ibadet edebiliyor, İslâm idaresi altında, Asya’da, Mısır’da ve İspanya’da büyük bir refaha kavuşabiliyorlardı. Halbuki Hıristiyan idaresi altındayken bu refahı akıllarından dahi geçiremezlerdi.” (İslâm Medeniyeti: s.39)
Endülüs’ten sürülmeleri ve Osmanlının onlara kucak açması, tarihte en huzurlu yıllarını Osmanlının egemenliği altında geçirmeleri Yahudilerin de kabul ettiği bir hakikattir. Mukayeseli bir tarih okuması yaparsak Avrupa’da Yahudi katliamları yapılırken Müslüman topraklarda onlar en huzurlu ve müreffeh günlerini yaşıyorlardı. Ama gel gör ki, siyonist Yahudiler biriktirdikleri tarihî nefreti bugün teşekkür etmeleri gereken Müslümanlara kusmaktalar. Hem de dünkü cellatlarının işbirliğiyle...
Bir defasında CNN International’da yine bir Yahudi olan meşhur gazeteci Thomas Loren Friedman’ın Filistin’deki Yahudi yerleşimcileri konu alan bir belgeselini seyretmiştim. İşgal topraklarının cephe mevkisi olan bu yerlerde dünyanın dört bir tarafından gelerek konuşlanmış Yahudilere buraya niye geldiniz sorusunu yöneltiyordu.
Amerikalı, mühendis ve orada gayet iyi bir geliri varken her şeyi bırakıp Filistin’e gelip başkasının arazisine zorla yerleşen Yahudi genç şu cevabı veriyordu: Ben buraya bir misyon için geldim. 2 bin yıl önce sürüldüğümüz Tanrı’nın bize vadettiği bu topraklara sahip çıkmak için. Yerleşimcilerin hangisine bu soruyu sorsanız verecekleri cevap aynı olacaktır.
Hastalıklı bir psikoloji bu. Seçilmiş ırk algısı ve azınlık psikolojisinin ürettiği marazi durum dünyanın önüne koca bir “siyonizm sorunu” koymaktadır. Bu psikoloji geniş Yahudi kitlelerine sirayet ettiğinden dünya barışını da tehdit etmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.