Ahmet Varol

Ahmet Varol

Yemen’deki Baltacı Fitnesi

Yemen’deki Baltacı Fitnesi

Arap dünyasındaki dikta rejimlerine karşı başlatılan halk hareketlerinin Suriye’de tıkanması, uçurumun kenarına yaklaşan hâkim sistemlerin kaybedilen saltanatları geri getirmek için oyunlar çevirme konusunda cesaretlenmelerini sağladı. Mısır’da bu amaçla Baltacı fitnesi başlatıldı. Normalde bu ülkede Baltacı hareketi başarılı olamadı. Ama askerî cuntanın ve darbenin önünü açtı. Dikta rejimi de darbeyle geri getirildi. Baltacı fitnesini ve cuntayı finanse eden ve yönlendiren dikta rejimleri ise bunu kendi açılarından başarı addettikleri için aynı oyun ve taktiği zulüm rejimlerinin devrilmiş olduğu diğer Arap ülkelerine de taşımak için faaliyetlerini hızlandırdılar. 

Libya ve Tunus’ta eski rejim kalıntılarını veya normalde eski rejimle ilgileri olmasa da değişim sürecinde halkın İslâmi eğiliminden rahatsız olan siyasi oluşumları koordine etmek amacıyla faaliyet başlattılar. Yemen’de ise bu taktiği uygulamak için mevcut olan bir fitne hareketine gaz verme uygulamasını tercih ettiler. 

Husi fitnesi normalde Ali Abdullah Salih döneminde ortaya çıkmıştı. Ama o zaman sadece Güney Yemen’in Suudi Arabistan sınırı yakınında yer alan ve Husi kabilesinin yaygın olduğu Sa’de (Sa’dah) bölgesinde etkiliydi. O zaman Suud yönetimi bu harekete karşı Yemen yönetiminin yanında duruyor ve zaman zaman Husi gerillalarına karşı düzenlenen askerî operasyonlara destek veriyordu. Dışarıdan sağlanan desteklerde Suudi Arabistan kapılarının kullanılmasını engellemek için de söz konusu hareketin etkili olduğu bölgeyi çeviren sınırları sıkı gözetliyordu. 

Ama Ali Abdullah Salih sultasının son bulmasından sonra Suud yönetimi, BAE’deki fitne koordinasyon merkezinin çalışmalarından da istifade ederek Husi fitnesine karşı tavrını değiştirdi. Yeni yönetimin oturmasını ve istikrar kazanmasını engellemede aynen Baltacı fitnesi rolü oynaması için onu destekleme, gaz verme ve ülkedeki diğer muhalif güçleri de devreye sokarak bileğini güçlendirme yoluna gitti. Bu, doğal olarak Husi hareketinin işine geldiği gibi eski rejim kalıntılarının değişim sürecinin önünü tıkama amaçlı politikalarına da yaradı. Husi hareketi bu sayede hedefi büyütmüş oldu. Artık sadece belli bir bölgede bağımsız ya da özerk yönetim kurmak için değil tüm ülke yönetiminde aktif olarak yer almak için mücadele etmeye başladı. Eski rejim kalıntıları da en azından yalnız başlarına başaramadıkları yeni değişimi ve yeni yapının oturmasını engelleme oyununu böyle bir işbirliği sayesinde başarabileceklerine inanıyorlardı. 

Dün sadece Güney Yemen’in dar bir bölgesinde etkili olan Husi hareketinin bugün başkent Sana’nın boğazını sıkacak kadar ileri gidebilmiş olmasının sebebi işte bu işbirliği ve dışarıdan sağlanan destektir. Normalde birbirlerine muhalif konumlarda görünen, yerine göre birbirlerine ağır eleştiriler yönelten İran ve Suudi Arabistan gibi bölgesel güçlerin çıkar hesaplarının ve oyunlarının Yemen’de Husi fitnesi kavşağında buluşması da bu hareketin etki alanını hızla genişletmesini böylece yeni yapılanmayı zorlamak için tehditlerini artırmasını sağladı. O yüzden mevcut siyasi hükümetin uzlaşma önerilerini kabul etmiyor. Çünkü mevcut yapılanma ile uzlaşmaya giderse mevcut yönetimin baş kendisinin kuyruk ama arka planda işbirliği yaptığı fitneci unsurlarla birlikte iktidarı ele geçirmesi durumunda kendisinin baş diğerlerinin kuyruk olacağını düşünüyor. Çünkü kendisinin şu an gerilla gücüne sahip olmasının aktif rol alacağı bir siyasi yapılanmada belirleyici etken olacağına inanıyor. 

Aslında Yemen halkı Husi fitnesinden ciddi şekilde rahatsız olduğunu geçtiğimiz Cuma günü büyük kalabalıklarla meydanlara çıkarak gösterdiği tepkiyle ortaya koydu. Ama maalesef Mısır’daki Baltacı fitnesinde kullanılan yöntemlere aynen Yemen’de de başvurulması, istikrarın önlenmesi için şiddet ve fitnenin bir araç olarak kullanılması geçici yönetimin ciddi şekilde zorlanmasına neden oluyor. Normalde Mısır halkı da Baltacı fitnesinden ve onun arkasında duran güçlerin oyunlarından rahatsızdı. Ama bu fitneden siyasi istikrarın önlenmesi amacıyla yararlanılması halkın özgür iradesi üzerinde yeniden silahların bir baskı aracı olarak kullanılması politikasının önünü açtı. Yemen’de de yapılmak istenen odur. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ahmet Varol Arşivi