Hz. Ömer’in fethinden sonra kıyamete kadar “müslümanlar için vakfedilen Filistin”i işgal altında tutan “Siyonist/Yahudi Terör Üssü İsrail”, 51 gün süren “vahşi saldırılar”la İslam diyârı Gazze’yi harabeye çevirdi.

Bu 51 günde 2 bin 145 Filistinli müslüman kardeşimiz hayatını kaybetti, 10 binden fazla müslüman kardeşimiz yaralandı. Şimdi, harabeye dönen Gazze’nin “yeniden imar”ının vakti.“Yaraların sarılması”ının, “kayıpların telafisi”nin, “eksiklerin tamamlanması”nın zamanı.

Ancak takdir edersiniz ki, “can kaybının telafisi yok”, olamaz da. O yüzden, “büyük intikam vakti”ne varıncaya kadar “acıları yüreğimizde diri tutup, devam eden hayatın gereklerini yerine getirmek” için, hiç vakit kaybetmeden yıkılan Gazze’yi yeniden imar etmek, “maddi kayıpları karşılamak” lazım.

Maddi kayıplar çok büyük. Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığı’nın yaptığı araştırmaların ilk sonuçlarına göre, “Yahudi katiller”in saldırıları sonucu Gazze’de tarım arazilerinin yüzde 70’i vurulmuş, ziraat ve inşaat sektörlerindeki maddi kayıp 780 milyon doları bulmuş, 360 sınai tesis yerle bir edilmiş, 16 bin 800 ev ve işyeri tamamen yıkılmış, 35 bin ev kısmi zarara uğramış, tavuk ve küçükbaş hayvan çiftlikleri imha edildiğinden canlı hayvan stokunun yarısına yakını telef olmuş, binlerce kişi işsiz kalmış, saldırı süresince üretim çalışmaları tamamen durmuş. Üstyapı harabeye dönmüşken, altyapı da çökmüş. Toplam maddi kayıp 8 milyar doları bulmuş.

Hepi topu 360 kilometrekare olan küçücük Gazze için (Türkiye’nin en küçük ili Yalova 850 kilometrekaredir) çok büyük olan bu rakamlar, zarar tesbit çalışmaları tamamlandığında muhtemelen daha da yükselecek. Rakamları küçük görmeyin. Bu o kadar büyük bir zarar ki, acilen 8 milyar dolar gerekiyor ve uzmanlara göre “Gazze’nin yeniden imarı 20 yıl sürecek.”

Tabiî, Siyonist/Yahudi Terör Üssü İsrail”in 51 günde yıktığı Gazze’yi 20 yılda imar edebilmek için gerekli 8-10 milyar doları, her zaman olduğu gibi dünya müslümanları karşılayacak. Yardım kampanyaları açılacak, toplanan yardımlar, sıkı bir ambargo altında tutulan Gazze’ye, İsrail’in izin verdiği kadarıyla ulaştırılacak.

Böylece, müslümanların yardımlarıyla Gazze yeniden imar edilecek. Tâ ki “Siyonist katiller sürüsü” yeniden saldırıp, ne var ne yok harabeye çevirene kadar.

Gazze’ye yardım etmeyelim mi? İsrail yıkacak diye onbinlerce Gazze’li kardeşimizin taş devrinde yaşamasına göz mü yumalım? Elbette hayır! Bu konuyu tartışmak bile abesle iştigal olur.

Ancak artık genel olarak “Filistin sevdalısı müslümanlar”ın, özellikle de “Gazze’nin babası”olduğunu iddia edenlerin, bu “dengesiz döngü”ye son vermesinin zamanı gelmiş de geçmiştir. Artık zararı, “yapan”a veya “yapana yardım eden”e ödetme vaktidir. Müslüman imar etsin, yahudi gelip yıksın, yok öyle... Artık zararın tahsilatını yahudiden yapmak lazım gelir. Bu kapsamda teklifim şu:

Gazze’yi imar edecek para yahudi işadamlarından karşılansın.

İsrail’e bir şekilde katkı sağlayıp da ülkemizde iş yapan, ticari-sınai vb. ortaklıklar kuran, ülkemiz üzerinden ticari bağlantılara giren, bir şekilde Türkiye’ye temas eden yerli-yabancı bütün yahudilere ve onların ortaklarına, oluşturulacak “Gazze fonu”na katkı için “özel vergi” ödemeleri zorunlu kılınsın.

Nasıl ki 1999’daki büyük deprem sonrası yeniden imar için özel vergiler konuldu, aynen onun gibi, şimdi Gazze’nin yeniden imarı için, Gazze’yi harabeden “Siyonist/Yahudi Terör Üssü İsrail” ile bir şekilde bağlantısı olan bütün yahudilere ve onlarla iş tutan bütün diğer şirketlere, zorunlu“Gazze Fonuna Katkı Vergisi” konulsun.

Bu vergiyi vermeyen yahudinin ticari bağlantıları iptal edilsin, malları haczedilsin. İsrail’e yardım eden yahudilerle iş tutup da bu vergiyi ödemeyen diğer şirketler için de aynı muamele yapılsın. İsrail ile iş tutan bütün firmalara bu vergi zorunlu kılınsın. Ödemeyenden zorla alınsın, alınamıyorsa ülkemiz üzerinden yaptıkları bağlantıları ve işleri engellensin. Onlarla ortaklık kuranlar da buna dahil edilsin.

Artık, İsrail’in yeniden yıkacağı bir “alt ve üst yapı”nın imar masraflarını müslümanlar karşılamasın.

Madem yıktılar, imar parasını ödesinler. Madem yıkana yardım ettiler, ceremesini çeksinler. Eğer barış istiyorlarsa, savaşın izlerini kapatsınlar.

Faturayı öderlerse belki dururlar. Kesinlikle dururlar.