Et ve kemik yığınından yaratılmış olan insanoğlu Allah’ın el-kayyum sıfatıyla ayakta durmaktadır… İnsan vücudunda bütün organları yöneten, ortalama 300 gram gelen bir et parçası vardır ve o et parçası sürekli aktif haldedir.

Maddi özellik bakımından sadece kan pompalayarak hayatın akışına katkıda bulunur, o kadar… Tabi bir de bunun manevi boyutu vardır ki birazdan bahsedeceğimiz hadisimiz meselenin manevi boyutuna dikkat çekmektedir.

İnsan vücudunda niyetin ve ihlâsın kumanda edildiği yer olan kalp, düzgün çalışırsa vücuttaki bütün organlar Allah’ın haram kıldığı hudutlara yaklaşmaz… Çünkü kalp, buna izin vermemektedir…

Ama kalp ihlâsla yönetilmezse kumanda sistemi bozulur ve vücuttaki organları sağlıklı yönetemez… Bu kez beden, Allah’ın hudutlarını çiğnemiş olur… Allah’ın hudutlarının çiğnenmesi demek Allah muhafaza ‘cehennem’ demektir;

"Allah, sözün en güzelini; âyetleri, (güzellikte) birbirine benzeyen ve (hükümleri, öğütleri, kıssaları) tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların derileri (vücutları) ondan dolayı ürperir. Sonra derileri (vücutları) ve kalpleri de Allah'ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Kur'an, Allah'ın hidayet rehberidir. Onunla dilediğini doğru yola iletir. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur."  

Ayetimizde de gördüğümüz gibi kalp ihlâsla tanıştığında manevi bir değişikliğe uğrar ve yumuşar… Kalbin yumuşaması insanın davranışlarını doğrudan etkileyerek çevresine merhamet gülücükleri dağıtmaya başlar… Çünkü o kalp Allah’ı zikretmiştir…

Resulullah aleyhisselam kalp konusunun önemine dikkat çekerek şöyle buyurmuştur;
"Dikkat edin! Bedende bir et parçası vardır. Eğer o et parçası sağlam olursa, bütün vücut sağlam olur. Eğer o et parçası bozuk olursa, bütün vücut bozuk olur. Dikkat edin o et parçası, kalptir."  

"Şüphesiz ki Allah, sizin dış görünüşünüze (sûretinize) ve mallarınıza bakmaz. Fakat O, sizin kalplerinize ve amellerinize bakar."  

Ortada bir amel varsa biz biliriz ki o amele sevk eden şey niyettir… Niyetin yeri de kalp olduğu için Allah’u teala o amelin hangi niyetle yapıldığına bakar.

İki ihtimal vardır; ya o amel Allah için yapılmış, ya da başkası için… Allah dışında her kim için yapılmışsa o amel Allah tarafından kesinlikle kabul görmez… tabiri caizse o amel kişinin başına ahirette bela olur…

Başka bir deyişle o ameli işlememiş olsaydı daha iyi olurdu… Çünkü Allah’u teala sadece ve sadece kendi rızasının kazanılmasını ister.

Okuduğumuz hadis niyetimizin kontrol edilmesi için çok güzel bir uyarı niteliğinde diyebiliriz. Rabbimiz kalbimizdeki ihlası artırsın ve bütün şirk ve bidatlardan korusun. Amin.