Gazze’nin Yeniden İmarı
Siyonist işgalcinin elli bir gün süren saldırısı sebebiyle büyük bir yıkım ve katliama sahne olan Gazze’nin yeniden imarıyla ilgili olarak geçtiğimiz Pazar günü Mısır’ın başkenti Kahire’de bir uluslararası konferans düzenlendi. Evleri yıkılan ve evsiz, barksız bir şekilde sokaklarda kalan Gazze ahalisinin yeniden bir barınağa kavuşturulmaları önemli bir insanî sorumluluk olmakla birlikte Kahire’deki konferansla ilgili de zihinlerde muhtelif soru işaretleri var. Biz de bu konuyla ilgili farklı hususları dile getirebilmek için bugünkü ve müteakip yazımızda üzerinde duracağız inşallah.
Siyonist işgalcilerin 8 Temmuz’da başlatıp 27 Ağustos 2014’te uzun süreli ateşkesi kabul ederek son verdikleri ve 51 gün süren saldırıları Gazze’de büyük bir katliamın yanı sıra aynı zamanda büyük bir yıkıma neden oldu. Elli bin civarında ailenin evi ya tamamen yıkıldı ya da onarım görmeden kullanılamayacak derecede tahrip oldu. Böylesine bir yıkım adeta bir depremin neden olduğu sarsıntıya benziyordu. Bu derece büyük sarsıntılara ve yıkıma neden olan depremlerin hemen ardından müdahalede bulunulur. İlk etapta insanların evsiz, barksız bir halde kalmamaları için çadır kentler veya prefabrike siteler kurulur.
Gazze’nin yeniden imarıyla ilgili uluslararası toplantı ise 12 Ekim Pazar günü yani ateşkesin üzerinden 46 gün geçtikten sonra başlatıldı. Bu süre içinde, evleri yıkılan insanların geçici bir barınağa kavuşturulmaları için bazı gönüllü kuruluşların dar imkânlarla gerçekleştirdikleri kısıtlı faaliyetler dışında söze gelir bir çalışma yapılmadı. Uluslararası toplantı da yeniden imar planının devreye sokulması aşamasıyla ilgili geçici çözümleri, evsiz kalanların bu süre içinde sağlıklı bir ikamet imkânına kavuşturulması yönünü içermiyor.
O yüzden geçici çözümleri bölge halkı yine kendi üretmek zorunda kalıyor. Buradaki nüfusun üçte ikisinin 1948’de işgal edilmiş bölgelerden gelmiş mültecilerden oluşması sebebiyle zaten doğal kapasitesinin birkaç katı insan barındırıyor. Örneğin Türkiye’de nüfus yoğunluğu km2 başına ortalama 100 civarındayken Gazze’de 4100 civarında olduğu düşünülürse bölgenin taşıdığı yük tahmin edilebilir. Bu insanların en az beşte birinin barınaktan tamamen yoksun kalması durumunda bulunabilen geçici çözüm ise akrabalarının, komşularının, tanıdıklarının evlerine veya sosyal kurumlara yerleştirilmeleri olacaktır. Paylaştıkları evlerin ise zaten asıl sahiplerine bile dar geldiği düşünülürse bu geçici çözümlerin ne kadar zor şartlarda sürdürüldüğü anlaşılır.
Bu itibarla Kahire’de düzenlenen uluslararası konferans aslında çok gecikmiş olmakla birlikte siyonist katillerin sergilediği vahşet karşısında sarsıntıya uğramış halkın hali hazırda yaşadığı problemi de öncelikli konu olarak gündemine almış değildir.
Kahire’deki toplantı öncesinde bazı ülkelerin uluslararası koordinasyona gerek duymadan kendi kararlarıyla yaptığı yardımlar oldu. Ancak resmi kanallardan yapılan tüm işlemlerde Ramallah’taki Mahmud Abbas yönetimi kendini tek yetkili muhatap olarak kabul ettirdiğinden söz konusu yardımları da teslim aldı. O da, bölgenin yeniden imarıyla ilgili bir uluslararası koordinasyon oluşmasını beklediğini iddia ederek ve Hamas’ın uzlaşma hükümetini kabul ettiği halde Gazze’de bir gölge hükümetinin bulunduğu yalanını uydurarak gönderilen yardımları bloke etti, ihtiyaç sahiplerine iletmedi. O yüzden yapılan acil yardımlardan da evleri yıkılan on binlerce aile için geçici çözümler üretilemedi.
Kahire’deki uluslararası toplantı hakkında kafalarda oluşan sorulardan biri şu: Dün Gazze’yi yıkanların tarafında duranların, onlara yıkmaları için askerî teçhizat, bomba ve silah verenlerin, lojistik destekte bulunanların, saldırıya uğrayan yaralıların tedavi için dışarı çıkarılmalarına bile fırsat vermeyenlerin katıldığı hatta ev sahipliği yaptığı bir uluslararası toplantı bölge halkı için ne kadar ümit verici olabilecek?
Toplantıya katılanlar arasında evleri yıkılan on binlerce ailenin yeniden bir barınağa kavuşturulması çabalarına destek konusunda samimi olanlar bulunduğu gibi göstermelik yardım vaatlerini katillere yardım ve destekte iyice arsızlaşan kirli yüzlerini kısmen de olsa örtmek için maske olarak kullanmak isteyenler de var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.