Ne hafta ama...
Futbolda milli maçları maalesef derin bir üzüntü içinde geride bıraktık. Ne mutlu ki derbi kavgasız, gürültüsüz bitti. Şimdi geldik Avrupa Kupası oyunlarına... Sadece futbolda mi? Hayır. Bildiğiniz gibi basketbolda da başladı aynı kapışmalar. Burada da ikinci haftayı idrak edeceğiz.
Futbolda Galatasaray, Almanya’nın Bayern’den sonra gelen ama şimdilerde ciddi eksiklikleri yüzünden kriz yaşayan Dortmund ile oynayacak. Maç Arena’da... Prandelli’nin nasıl bir takım çıkaracağı belli değilmiş. Ona tek tavsiyem sakın ola ki, Fenerbahçe maçında kurduğu sola dönük orta sahayı sahaya çıkartmasın. Yani, Melo ve Selçuk’un solunda Dzemali ve Sneijder. İki oyuncu da bu işe uymazlar. Zaten Fenerbahçe maçında da Gökhan ile Kuyt o bölgeyi felç etmişlerdi. İsmail Kartal, Webo’suz kalınca da gol gelmemişti. Ama Almanlar böyle arızaları hemen cezalandırırlar. O zaman en azından sağda Hamit solda Emre, bilemediniz Olcan... Gerisi zaten değişmez sanırım. Ama tribünde kalan Telles ve Bruma takıma girer mi? Ben almam... Ama yedeğe soyundururum tabii ki... Bence bu maç Galatasaray’ın gruptaki kaderini belirleyecek maçtır. Kaybı halinde Galatasaray’ın işi biter.
Bir gün sonra Beşiktaş ve Trabzonspor sahaya çıkacaklar. Beşiktaş’ı, Belgrad’da saha dışı daha önemli bir oyun bekliyor. Arnavutluk milli maçında meydana gelen olaylar var. Sanırım Beşiktaşlı futbolculara ve hatta maça gidecek taraftarlara sakin olmaları yolunda ciddi uyarılar yapılır. Bence bu maçın, iyi ve kaliteli futbolundan emin olduğum için, en önemli yanı budur. Bu maçtan alınacak bir galibiyet gruptan çıkmayı garantiler derim.
Trabzonspor deplasmana gidiyor. Gitsin. Ne de olsa yabancıların hepsi oynayabilecek. Constant, Papadapulos, Yatabare... Hepsi oynarsa, lig maçındaki moral aşılayan galibiyeti bir de Avrupa maçı üç puanı eklenebilir.
Basketbolda Efes, Fenerbahçe ve Galatasaray sahne alacak. Ben bunlardan Galatasaray’ın bir an önce ilk maçtaki yenilgiyi telafi etmesini bekliyorum. Efes’in de bir yeni isim daha aldığını öğrendim. Bu yeni isim şayet oyun kurucu sınıfından değilse, para boşa harcanmıştır. Şampiyonaya galibiyetle başlamak güzeldi de, devamı şarttır. Fenerbahçe ise bana göre rahattır. Bu takım bu maçı deplasmanda da olsa kazanır derim.
Evet, bizim içerideki havaya ara veriyoruz. Dışarısı daha önemli tabii ki... Çünkü itibar söz konusu... Ve de tabii ki oralarda alınacak iyi sonuçlarla gelecek sene de garanti altına girebiliyor.
O zaman haydi diyelim... Önce Galatasaray’ın futbolu ile olsun...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.