Batılı emperyalistler Müslümanların nüfusunu azaltıyorlar
İslâm coğrafyasına karşı Terörist Hıristiyan Batının başlattığı haçlı seferleri kesintiye uğramadan bütün hızıyla devam ediyor. Batı, emperyalisttir; çapulcu ve talancıdır. TeröristHıristiyan Batı, haçlı kinini ve zihniyetini asla değiştirmemiştir. Sadece strateji, taktik, metod ve siyaset değişmiştir. Terörist Hıristiyan Batı’nın iki tane putu vardır; para ve menfaat. Geçmişte Saddam Irak petrollerini millileştirmek yerine ABD şirketlerine vermiş olsaydı; Irak’ın işgali şöyle dursun, Saddam’a “Nobel Ödülü” bile verilirdi. Terörist Hıristiyan Batı çifte standartlıdır. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda münafıktır. Bu değerleri savunur görünür ama menfaat gereği bu değerleri görmezlikten gelir. Batı için Demokrasi, Mekkeli müşriklerin helvadan yaptıkları putlarına benzer. Batı acıktığında Demokrasi putunu afiyetle yer. Bu konuda Suriye ve Mısır’da yaşananlar sadece bir damladır. Geçmişte yani sömürgecilik sisteminde o ülkede işgal orduları bulunurdu. Şu anda küresel sistemde işgal ordusu tepkilere sebep olur. Ayrıca pahalıdır. Şimdi ise çoğu üniversiteli gençler olmak üzere birtakım insanların ceplerine dolar ve Euro konularak ve yağmur gibi kullandıkları havai fişek, molotofkokteylerini vererek o ülkeyi yakıp yıkıyorlar. İslâm coğrafyasında yaşayanların umutlarını yıkmak ve yakmak, şeytan Amerika ve avanelerinin daimi işidir.
İslâm coğrafyasında Amerika ve müttefikleri Müslümanların kanlarını döküyorlar, yer altı ve yerüstü servetlerini talan ediyorlar. Başka bir ifadeyle faizli bankalar vasıtasıyla Müslümanların kanlarını içiyorlar ve etlerini de yiyorlar. Onlar insanlığa savaş ve vahşeti, kan ve gözyaşını, yalanı ve talanı armağan etmişlerdir. Ne kadar Müslüman Arap, Türk, Kürt ölürse Amerika o kadar sevinir. Müslümanın ölümü Amerika’nın bayramıdır. Amerika’nın ve müttefiklerinin sevilecek ve sevdalanacak hiçbir yanları ve yönleri yoktur. Ama ne yazık Müslümanlar bunun farkında değildirler. Asrımızda Hıristiyan dünyayı temsil edenPapa’nın“Müslümanlar, yılbaşını Biz’den daha iyi kutluyor” sözü; Rabbim Allah (cc), Kitabım Kur’ân, Dinim İslâm, Peygamberim Muhammed Rasûlüllah (sav) diyen, böyle inanan tüm Müslümanlar için hem bir ibret ve hem de bir zillet belgesidir.
Batılılaşma, Osmanlı devrinde itikadi çürümenin ve erimenin bir sonucu olarak Müslümanlara sirayet etmiş olan bir hastalıktır. Batılılaşma hastalığı, 16. yüzyılda zirveye vardı. Batılılaşma; İslâm’a ve İslâmî değerlere ve değerlendirmelere rağmen Batı taklitçiliğine ve kitlesel savrulmaya denir. Genelde İslâm coğrafyasında, özelde ise Türkiye’de kitlesel yenilenme ve değişimde; Avrupalı olmak, yaşamda Batılı toplumlara benzemek, Cumhuriyetçi neslin sevdası olmuştur. Batı’dan gelen, Batı’dan getirilen her şeye iyi ve güzel gözüyle bakılmış, Allah’ın indirdiği dinden kaynaklanan değerlere, yapılara ve yapılanmalara da kötü ve çirkin gözüyle bakılmıştır. Artık İslâm coğrafyasında laikliğe iman etmiş demokrat sağcı ve solcu müşrikler için Batılı gibi yaşamak, Batılı’ya benzemek, Batı’dan olmak, Batılıolmak ve Batı’ya sığınmak, âmentü umdelerinden sayılıyor.
Batı denilen küresel Firavun İslâm topraklarında kurmuş olduğu Terörist Yahudi Üssü İsrail’in eliyle ve bahanesiyle Müslümanların nüfusunu azaltmak için gayri insani her yolu kullanıyor. Şunu bilelim ki; İsrail’in Hain Planlarından birisi de Arz-ı Mevud ve Nüfus Azaltma projesidir. Terörist Yahudi Üssü İsrail’in uzun vadeli hedefi; Arz-ı Mevuddur. Arz-ı Mevudun birinci merhalesi Filistin’e yerleşmek, ikinci merhalesi devletleşmek, üçüncü merhalesi ise Nil ile Fırat’ın arasını ele geçirmektir. İslâm coğrafyasında yürütülen nüfus planlanması çalışmalarının arkasında Terörist Yahudi Üssü İsrail vardır.
Dünyada kendisini İsrail’in güvenliğini sağlamaya ve egemenlik alanını genişletmeye adamış şeytan Amerika’nın “Dünya Nüfusunu Azaltma” projesi vardır. Bu projenin ilk safhasını İslâm coğrafyası teşkil etmektedir. Bugün İslâm coğrafyasında sürdürülmekte olan birçok çatışmanın öncelikli amaçlarından birisi de, Müslümanların nüfusunu azaltmaktır. Evrensel çapta yapılan nüfus sayımlarının neticesine bakıldığında görülecektir ki; Batı’nın nüfusu her yıl biraz daha azalıyor. Müslümanların nüfusu ise çoğalıyor. Bu gidişata göre istikbalde yeryüzünün varisleri, idarecileri Müslümanlar olacaklardır. Bu kaçınılmaz bir şeydir. Batı bu durumu gördü, değerlendirdi ve çare olarak Müslüman nüfusun acilen azaltılmasına karar verdi. Bugün İslâm coğrafyasında küresel katil Amerikan destekli işgaller, istilâlar, talanlar, savaşlar, hava destekli bombalı operasyonlar hep bunun içindir. Şeytan Amerika Müslüman Türk’ü de sevmez, Müslüman Kürd’ü de sevmez, Müslüman Arab’ı da sevmez. Şeytan Amerika ve avaneleri bu dünyayı kimseyle paylaşmak istemiyorlar. Bunun için icad ettikleri terör örgütleri vasıtasıyla, öldürücü silahlarla nesli ve ekini helak etmeye çalışıyorlar. Rabbimiz haber veriyor: “Ve insanlardan, dünya hayatında sözü senin hoşuna giden kimseler vardır. Ve kalbinde olana, Allah’ı şahit tutar, (oysa) O, hasımların (düşmanların) en azılısıdır.” (Bakara Sûresi/ 204)
“Ve iş başına geçtiğine (veya sırtını dönüp gittiği) zaman, yeryüzünde fesat çıkarmak, ekini ve nesli helâk etmek (yok etmek) için çalışır. Ve Allah fesadı sevmez.” (Bakara Sûresi/205)
Münkir ve Müşrikler, Yahudi ve Hıristiyanlar, Münafık ve Mürtedler iş başına, iktidara geldikleri, dünya liderliğini ele geçirdiklerinde; dünya halklarını istedikleri gibi yönlendirmek için ülkelerde fesadı yayarlar, terör örgütleri ortaya çıkarırlar, Müslüman halkları terör örgütlerinin kontrolüne mahkûm ederler, insanların kazanç ve gelir düzeylerini bozmak için tabiatı, toprağı tahrip edip ürün veremez hale getirirler, nesillere hayat hakkı tanımamak için tohumları, bitkileri, ürünleri bozma planlarını uygulamaya koyarak küresel müşrik sistemlerini yürürlükte tutarlar. Şunu bilelim ki; “Küresel Müşrik Sistem”in beyni İngilizler, sopası Amerikalılar, karakolu ise İsraillilerdir. Bunların ve müttefiklerinin tek amaçları; İslâm’sız ve Müslümansız bir dünyada yaşamaktır. Bunun için İslâm coğrafyasında savaşları başlatmışlar ve yine bundan dolayı da savaşları sürdürmektedirler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.