Boğaz sıkmaya yarayan yardımlar
Bundan önceki yazımızda, ABD’nin Filistin Özel Koordinatörü olarak tayin ettiği General Keith Dayton’un talimatlarıyla Ramallah’ta kurdurulan Selam Feyyad hükümetinin ve ona sahip çıkan Özerk Yönetim Başkanı Mahmud Abbas’ın Gazze halkını kıskaca almak amacıyla yaptığı boykot ve grev çağrılarında maaş kesme tehdidini kullanmasından söz etmiştik. Peki, görev bırakmaya zorlanan resmî görevlilerin maaşları neden bu hükümet tarafından veriliyor?
Bunda ne yazık ki şimdiye kadar imzalanan sözde barış anlaşmalarının ve dış komploların rolü var. Söz konusu anlaşmalara göre Filistinlilere dışarıdan gelen ticari malların vergilerini Siyonist işgal devleti tahsil ediyor. Ay boyunca hesapta biriktirip ay sonunda Özerk Yönetim’e devretmesi gerekiyor. Ama istediğinde de vermiyor. Nitekim Filistin hükümetini HAMAS’ın oluşturması üzerine bir yıldan fazla süre bu paraları bloke etti. Sonra Abbas ve ekibinin Batı Yaka’ya taşınması üzerine ona devretti.
İkinci olarak da Filistin yönetiminin kendi vergi ve gelirleri giderlerini karşılamıyor. Gerçi Siyonist işgalciler topraklarından ellerini çekse başkalarına da yardım edebilir. Ama işgal devam ettiği için dışarıdan yapılacak yardımlara el açmak zorunda kalıyor. Uluslararası organizasyonların ve başta Arap ülkeleri olmak üzere muhtelif dış devletlerin yardımları da tamamen Abbas yönetiminin hesabına aktarılıyor. Çünkü bu yönetim uluslararası platformda Filistin’in resmî yönetimi kabul ediliyor. Filistin halkının Feyyad hükümetini seçmediği, bu hükümetin ABD Generali Dayton’un talimatıyla kurulduğu, dolayısıyla Filistin halkının nazarında hiçbir meşruiyetinin olmadığı gerçeklerini kimse gündeme getirmiyor.
Abbas ve onun himayesindeki Feyyad hükümeti de kendilerine verilen paraları hukuki çerçevede değil siyasi baskı aracı olarak kullanıyor. Bu paralarla insanların boğazlarını sıkmaya çalışıyorlar. Yerine göre işgalci Siyonist yönetimle işbirliği yaparak Filistin halkının siyasi iradesi üzerinde baskı uygulamak amacıyla bu paralardan yararlanıyorlar. Dolayısıyla Abbas yönetimine teslim edilen paralar bir bakıma onun eline kendi halkına karşı kullanacağı bir silah olarak veriliyor. Zaten çağdaş emperyalizmin, toprakları işgal edilen, özgürlükleri elinden alınan Filistin halkına karşı uygulanmasını istediği politika da budur.
Abbas yönetiminin Ramazan öncesinde Batı Yaka bölgesindeki yardım kuruluşlarının çoğunu kapatmasının amacı da bu halkı her bakımdan kendisine muhtaç hale getirmek, dolayısıyla para yoluyla uygulanacak resmî baskının daha etkili hale gelmesini sağlamaktı. Kapatılan kurumların HAMAS’la irtibatlı oldukları gerekçesi ise sadece bir bahaneden ibaretti. Öyle olsa bile bu gerekçe o kurumların kapatılmasını yasallaştırmaz. Çünkü o kurumların yaptığı, ihtiyaç sahibi insanlara insanî yardımlar ulaştırmaktı. Ama işbirlikçi Ramallah yönetimi Filistin halkına insanî yardım ulaştırılmasını istemiyor, bu halkın gayri insanî planlarda kullanılan paralara mahkûm olmasını istiyordu.
Abbas’ın insanlık dışı Gazze kuşatmasını daha etkili hâle getirmek amacıyla eğitim ve sağlık sektörlerinde çalışanları iş bırakmaya zorlamasının tam da ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın ziyaretinin ardından gerçekleşmesi tesadüf değildir. Bu durum Abbas yönetiminin eline verilen para silahını kendi halkının boğazını sıkmada kullanmasının kimlerin talimatıyla ve hesaplarına göre yapıldığını göstermesi açısından düşündürücüdür.
Bu hadiselerin cereyan ettiği dönemde gündeme gelen önemli bir konu da Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebu’l-Gayt’ın Gazze’ye Arap askerî güç yerleştirilmesi önerisi oldu. Güya bu güç Gazze ahalisini koruyacakmış! Şu işe bakın ki Gazze ahalisini kuşatmaya almak için Rafah sınır kapısı üzerinde İsrail hesabına gardiyanlık yapan Mısır’ın önerisiyle ve öncülüğünde gönderilecek Arap askerî güç, bölgenin ahalisini koruyacakmış! Kimi kime karşı koruyacakmış? Gazze’yi işgalci Siyonistlere teslim eden Mısır değil midir? Bugün Siyonist devletin kuşatmasının etkili olmasının en önemli sebebi Mısır’ın Rafah kapısı üzerindeki gardiyanlığı değil midir?
Gazze’ye gönderilecek Arap askerî güç, yeni bir işgal gücünden başka bir şey olmayacaktır ve Filistin halkı bunu asla kabul etmeyecektir. Arap ülkelerinin yönetimleri kendilerine güveniyorlarsa Siyonist işgalcileri Kudüs’ten ve Batı Yaka’dan çıkaracak askeri güç gönderirler. Böyle bir şeyi rüyalarında bile görmek istemediklerine göre, yerlerinde durmaları kendilerinin de, Filistin halkının da daha hayrına olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.