DHKP-C’nin kirli ilişkileri
Dolmabahçe Sarayı’na yapılan el bombalı saldırı girişimi amacına ulaşmış olsaydı bugün Türkiye’nin gündemi bambaşka olacaktı. Belki de kaldırılan şehit cenazelerinde teröre lanet okunacaktı.
Çok şükür ki bunlardan hiçbirisi olmadı. Ancak şükretmekle, “iyi ki patlamadı” demekle sorunu görmezden gelemeyiz.
Eylemi DHKP-C terör örgütü üstlendi.
Örgüt, “dayı” lakaplı kurucuları Dursun Karataş’ın hayatını kaybetmesinden sonra ciddi bir güç kaybı içerisinde.
İstanbul’da etkin oldukları mahallelerde çeşitli mafya gruplarıyla uyuşturucu rantı konusunda çatışmaya girip, kayıplar veriyor. Bu yüzden ses getirecek bir eylemle yeniden kamuoyunun gündemine gelme çabasındalar.
PKK VE DHKP-C
DHKP-C, Dev-Sol’un devamı niteliğindedir.
1994 yılında Dursun Karataş tarafından kurulmuş, Marksist-Leninist ideolojiyi benimsemiştir.
PKK ile yaptıkları anlaşmaları hala devam ediyor.
Bu iki örgüt belirli alanları paylaşmak suretiyle çoğu zaman işbirliği yaparlar.
PKK’nın 1995 sonrası şehir eylemlerinin temelini oluşturan; bombalı saldırı ve üniversite faaliyetlerinin birçoğunda DHKP-C ile ortaklığı resmiyet kazanmıştır.
2000 sonrası dönemde ise çok fazla dile getirilmemiş olsa da bu iki örgütün ittifakı aynen devam etmektedir.
BOMBACI YUNANİSTAN’DA EĞİTİLMİŞ
Dolmabahçe saldırısını bir taraflara çekmek, farklı anlamlar yüklemek isteyenler mutlaka olacaktır, olmalıdır da… Lakin konuyla ilgili eldeki verileri doğru analiz edip, dersler çıkarmak zaruridir.
DHKP-C’yi kimlerin ısıtıp ısıtıp önümüze koyduğunu görmek, çıkarılacak derslerin başında geliyor.
Bombaları atan terörist daha önce DHKP-C terör örgütüne üye olmaktan hükümlü ve bir süre cezaevinde yatmış. Serbest kalır kalmaz tekrardan örgütle bağlantı kurarak faaliyetlerine kaldığı yerden devam edebilmiş, dahası bombalı saldırı için Yunanistan’a gidip eğitim alabilmiş!
YUNANİSTAN VE TERÖR
Yunanistan yıllarca terör örgütü PKK’ya ev sahipliği yaptı. Öcalan’ın yakalanmasından önceki süreçte bizzat Yunan Dışişleri Bakanı bölücübaşını Türkiye’ye iade etmemişti.
DHKP-C ve PKK’nın bombacılarının birçoğu Yunanistan’da eğitildi ve eğitilmeye devam ediyor.
Geçmişte de Yunanistan topraklarında terörist yetiştirilmiş, kurulan kamplarda, onlarca militan eğitilerek Türkiye’ye gönderilmiş, çok sayıda bombalı eylem düzenlenmişti.
Dolmabahçe saldırganının da Yunanistan’daki kamplarda eğitim aldığının açıklanması bu durumun hala devam ettiğini gözler önüne seriyor.
Türkiye terörle ne kadar mücadele ederse etsin;
Almanya PKK’lıları iade etmez, Fransa teröristlere kucak açar, Belçika, Hollanda, İngiltere ve birçok
AB üyesi örgütlere fonlar sağlar, vatandaşlık verirse,
ABD, Irak üzerinden örgütlere kamplar açar, peşmerge PKK için seferberlik ilan ederse,
Türkiye’de terör her zaman hortlamaya hazır olacaktır.
Değişen sadece örgütlerin adıdır. Bugün DHKP-C, yarın PKK olur…
Bir hatırlatma
Eylem başarısız olmasına başarısızdı. Fakat buradaki en büyük başarısızlık emniyetteki istihbarat zafiyetidir.
Vahdet Gazetesi günler öncesinden “DHKP-C sansasyonel bir eyleme hazırlanıyor” şeklinde haberini yapmış, DHKP-C’nin bombalı saldırı yapabileceğini dile getirmişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.