Değerli okurlar,

Sosyal medyada birileri yine Habervaktim’i diline dolamış,

“Baykal kasetiyle ilgili haber” üzerinden bir takım ithamlarda bulunuyorlar.

Daha önce de yazdığımız gibi,

Baykal’ın malum kaseti ilk metacafe adlı bir video sitesinde yayınlanmış,

Habervaktim kaseti buradan görmüş ve haber yapmıştır.

Bal gibi haber değeri taşıyan bir olaydı,

Bizim yerimizde kim olursa olsun aynısını yapardı.

Nitekim ülkenin önde gelen yazarları, gazetecileri “dünyanın her yerinde bunun haber değeri taşıdığını” söyleyerek, Habervaktim’in hakkını vermiştir.

Konu uzun süre siyasilerin de gündeminde olmuştur.

Başta, ülkenin Başbakanı, Sayın Erdoğan kaseti dilinden düşürmemiş,

“Özel hayatın ihlali” eleştirilerine “Neresi özel genel genel” diye tepki göstermiştir.

Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalan olayla ilgili yayınlara yönelik “komplo” ithamlarına da en sert tepkiyi yine Erdoğan vermiştir:

"Komplo komplo dedi... Böyle birşey yapmadığını söylemiyor. İsmi geçen diğer kişi de bunu söylemiyor. Fakat benim en çok üzüldüğüm nokta şudur: Türkiye'nin toplumsal ahlak değerleri açısından bir erozyona uğratma gayreti var. Bu milleti ayakta tutan en önemli güç toplumsal ahlakımızdır. Bunun üzerinden bir mağduriyete oynayanlar var. Bunu kabul etmemiz. Eşlerine ihanet edenleri mağdur olarak göremeyiz..."

“Eşini aldatanları mağdur olarak göremeyiz…”

“(Baykal’ı kastederek) Kendisinden önceki beline hakim olamadı. Hala bu medya, bu siyasiler ‘İnsanın özeline karışıyor’ diyorlar. Yahu kendi eşiyle mi bir şey oluyor da özel oluyor. Bu özel değil, bu genel genel. Bu genel bir ahlaksızlıktır…”

VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

(Habervaktim.com yayın çizgisi itibariyle, bu olayda nasıl haber değeri görüp kasetle ilgili haber yayınladı ise, Erdoğan da siyasi duruşu itibariyle asla onaylamadığı bu ilişkiye tepki gösterip, kaseti seçim meydanlarında kullandı. Kaset olayı ve kasetin ifşasıyla ilgili düşünceleri, açıklamaları ortada.)

***

Değerli okurlar,

Durum bu iken,

Bugün çıkmış birileri, bu kaset olayının altında “paralel tezgah” arıyor;

Ve Habervaktim’i  “paralelcilerle iş tutmakla” itham ediyor.

Tezgahtan kasıtlarının ne olduğunu da anlayabilmiş değilim doğrusu.

Baykal’ı o yatağa paralelciler mi sokmuş ne yapmış, inanın anlayamıyorum.

Tezgah ne, Habervaktim bu tezgahın neresinde, ben de çok merak ediyorum.

Dillerindeki tek argüman,

“Baykal’ın o kasetini Habervaktim ifşa etti.”

Evet bu doğru.

Baykal kasetini metacafe’den ilk alıntılayan Habervaktim’dir.

Bizden de tonlarca site alıntılamıştır. İnternette işler zaten böyle yürüyor. Biri bir yerde habere değer bir şey görüyor, alıntılayıp, giriyor. Sonra başka siteler buradan alıntılayıp, yayınlıyor. Kayda değer görülen her ne ise, bu şekilde yayılıp gidiyor.

Baykal olayı da bundan ibarettir.

“Tezgah tezgah”, “komplo komplo” diyenler, bu “tezgah” ve “komplo”nun ne olduğunu açıklayıverse de biz de öğrensek.

***

Değerli okurlar,

Habervaktim ve paralel yapı.

Güler misin ağlar mısın!

Ellerinden gelse bizi bir kaşık suda boğacak olan paralelcilerle, Habervaktim’i yanyana getirme çabası gülünç değil mi gerçekten?

Ve bir o kadar da üzücü.

Üzücü çünkü;

Bu “argümanları” doğru kabul etmemiz halinde ortaya, bugün paralelcilerle en büyük mücadeleyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “paralelcilerle iş tuttuğu” gibi abuk sabuk bir sonuç çıkmaz mı?

Bu aptalların “argümanlarına” göre, baş kripto paralelci Erdoğan o zaman!!!

Öyle ya,

“Paralelciler Baykal’a tezgah kurmuş,

Bu tezgah ürünü olan kaseti Habervaktim ifşa etmiş,

Ülkenin Başbakan’ı da bu ifşaata arka çıkmış.”

O zaman burada, Baykal’a karşı “Paralel-Habervaktim-Erdoğan” işbirliğinde gerçekleşmiş bir “operasyon” var, öyle değil mi?

Be hey aptallar hadi cevap verin, öyle değil mi?

Sizin hastalıklı argümanlarınıza göre, bu yol buraya çıkmaz mı?

Yine, Habervaktim denildi mi ilk akla gelen gazete olan AKİT de “paralelcilerle iş tutan” bir gazete o zaman! (O dönem hem Habervaktim.com Yayın Yönetmenliği hem de AKİT Ankara Haber Müdürlüğü yapan biri olarak soruyorum bunları.)

Öyle değil mi, aptallar, cevap verin?

(Görüyorsunuz değil mi, Çıkış noktası yanlış olunca nasıl yanlış sonuçlara ulaşıyorsunuz.)

***

Bir de şu var,

Madem bu kadar Baykal’ın uçkurunu düşünüyor,

Bu gibi olayların ifşasının önüne geçmek istiyorsunuz,

“Tezgah tezgah”, “komplo komplo” deyip duracağınıza,

Sözünü ettiğiniz “tezgah” ve “komplo” her ne ise, açığa çıkması için gayret edinsenize?

Mesela, gidin Baykal’a çıkın, gidin Nesrin Baytok ve eşine çıkın, gidin CHP’lilere çıkın, gidin Kılıçdaroğlu’na çıkın.

“Nasıl oldu bu iş” diye sorun. İşi en başından itibaren sorgulayın hele bir.

Yine ülkenin istihbarat teşkilatı var, çıkın oraya da.

Ülkenin yargısı, polisi var; çıkın oralara da.

Ülkenin Başbakan’ı, Cumhurbaşkanı var; çıkın oralara da.

“Paralelciler Baykal’a komplo kurdu, tezgah kurdu. Habervaktim’le işbirliği içinde bu kaseti yayınladı. Büyük suç işlediler. Ucu nereye dokunursa dokunsun, Baykal’ın uçkurunun izi sürülerek bu tezgahın, bu komplonun tüm detaylarıyla açığa çıkarılmasını istiyoruz” deyin.

Be hey kendini akıllı zanneden aptallar…

Hodri meydan:

Hadi buyurun, girin Baykal’ın, Baytok'un, CHP’nin, Kılıçdaroğlu’nun, Savcının, Polisin, MİT’in, Başbakanlığın, Köşk’ün önünde kuyruğa.

Haykırın “Hepimiz Baykal’ız” diye.

Haykırın “Baykal’a komplo açığa çıkarılsın” diye.