İşadamı Ahmet Aydın ile uzun zaman sonra üç ay önce tesadüfen karşılaştık.        ÖRSA'nın kurucusu ve tekstilde Türkiye'nin öncülerinden olan Ahmet Aydın, artık kendini emekliye ayırmış. Almanya'da yaşıyor ve iki üç haftada bir Türkiye'ye uğruyor.

Fırsat buldukça da görüşüyoruz.

Ahmet Aydın, Şahinler Holding'in kurucusu Kemal Şahin, Akkanat Holding'in kurucusu Ali Akkanat üçlüsü Almanya'da başladıkları tekstil işleriyle Türkiye'de pek çok girişimciye Avrupa'da iş yapma yollarında öncü oldular. 

Şimdi kamuoyu önünde olmasalar da 20 yıl önce onların attıkları her adım, söyledikleri her söz tekstilciler için yol haritası değerindeydi.

Ahmet Aydın'ın eskilere dayanan bir dost grubu var. "Entellektüel Şamata Grubu" adıyla arada toplanıp fasıl ve sohbet yapıyorlar. Beni de ilk defa davet ettiler. 

Ağırlıklı olarak işadamı olan grupta mutlaka sanatçı da davet ediliyor. İzin almadığım ve off the record bir buluşma olduğu için isimleri saklı tutmak istiyorum. Son toplantıda eski bir bakanımız da vardı. 

Dostluk ve sohbet gecesi olduğu için liste esnek olabiliyor. Müzik faslı başlamadan önce de dünya ve Türkiye gündemine dair sohbette görüş alışverişi oluyor. 

Muhabbeti bol, katılımı yüksek müzik faslı ile unutulmaz bir gece yaşanıyor.

Gecenin okuyucuya bakan yönünü paylaşmak istiyorum. 

Katılımcıların herbiri saygın, kendi alanında otorite ve dünyayı yakından takip edenler olunca; söylenen her sözün kıymeti de artıyor.

Birinci gündem maddesi Fransa'daki Charlie Hebdo baskını ve tepki yürüyüşünün yansımaları oldu. 

Avrupa'da ırkçı gelişmeler ve yeni siyasi oluşumlar hız kazandı. Euro bölgesinin ekonomik sorunlarının yanı sıra Rusya ile ilişkilerde yeni sürece girildi.

Charlie Hebdo'nun Avrupa'daki siyasi trendlerin ve yeniden konumlanmanın bir miladı gibi görülmesi gerektiği hatırlatıldı. 

Türkiye ve İslam aleminin yeni süreci iyi okuyamazsa, geleceği yönetebilmede geri kalabileceği ihtimali üzerinde duruldu.

İkincisi önemli gündem petrol fiyatlarıyla kim oynuyor ve fiyatlar nereye gidebilir?

Çok kısa ama kapsamlı yorumlar yapıldı. Yorumlardan çıkardığım sonuç şu oldu: Fiyatlar en az bir yıl daha belirsizliğini koruyacak.

Altın, döviz için de aynı şeyi söyleyebiliriz. 

Deneyimli bir profesyonel yöneticimiz de; Türkiye'ye büyük iştiyakla gelen ve şimdi çıkan 1,5 milyar dolarlık fonun hikayesini anlattı. 

Bu tür örneklerden ders çıkarmamız gerekiyor.

Üçüncü gündem Suriyeli 2 milyon mültecinin etkileri üzerine oldu. 

Birkaç konuğumuz Suriyeliler ile yaşadıkları gözlemleri anlattı. Paylaşılabilecek şeyler değil maalesef. 

Türkiye'deki seçim süreci bazı sıkıntılarımızı perdeleyebilir. Ancak sonrasına dikkat etmemiz gerekiyor.

Halk müziğinin eski seslerinden Recep Kaymak gecenin konukları arasındaydı. Sesi rahatsız olmasına rağmen, söyledikçe hepimize coşku kattı. 

Beni asıl etkileyen ise; duayen kalp ve damar cerrahlarımızdan İsmail Yükseltan'ın keman faslıydı. Dr. İsmail Bey, çocukluğundan beri keman hobisi olmuş ve kemanı kendine dost edinmiş. 

İlk defa duyduğum Türk Sanat Müziği eserleriyle kalbimi sızlattı, diyebilirim. 

Geceden duyduğum bir diğer kulis ise, benzeri sohbet programlarının İstanbul'da tahminlerden çok fazla oluşu. 

Bu iyi bir şey... Kriz süreçlerinde herkes daha fazla dayanışma içine girmeli. 

Gecenin şamata kısmı yoktu ama entellektüel tarafı yoğundu. Sağolasın Ahmet Aydın...