Korumasak olmaz, çünkü Mossad tarafından hedef seçilmiş! Mossad ki, dünyanın en sabotajcı istiharat teşkilatı! 

Bizim çeyrek asırlık başkanımızı öldürür mü? 

Onun için peynir ekmek yemek gibi bir şey. Hiç gözünün yaşına bakmaz. 

Eğer böyle bir eylem yaparsa, şanına şan katar! Dünya şöhreti olmaktan öteye geçer, gezegenler arası şöhret olur. 

Ne demek yani? Dünyaya nam salmış, şöhreti kâinata tutmuş, Ankara’da Nevzat Tandoğan’dan bile daha fazla urbaylık (belediye başkanlığı) yapmış bir başkanı kim öldürse tarihe geçer.

“Başkanın öldürülme muhabbeti de nereden çıktı?” demeyin. Ankara’nın başkanı belediye başkanından daha fazlasıdır. Mesela müthiş bir istihbaratçıdır. Ne yaptı Paris katliamından sonra? Asıl faili kimse bilmezken ve açıklayamazken o şak diye açıkladı: Kaatil Mossad’dır. 

Mossad’ın üst yönetimi bu haberi aldıktan sonra üç günlük kahkaha seansını bir çırpıda tamamlamış olmalı. 

Yahu efendi, sen ne adına açıklama yapıyorsun? Türkiye’nin merkezi yönetiminde bir mevkiin mi var? Bakan mısın, istihbari alanlarla ilgili bir yetkili misin? 

Yoksa gizli MİT Başkanı mısın? 

Bir ülkede yönetici olanlar böyle hususlarla ilgili açıklama yapmazlar, yapamazlar. Yaparlarsa birileri der ki, “sen işine bak! Ankara’nın yollarını temiz tut, kaldırımları düzgün yap, trafik sorununu hallet, kanalizasyonlarını ihmal etme.” 

Mesela “yeni metro hatları yap” demezler muhtemelen, çünkü başkanın bu taraklarda bezi yoktur. Ama “bir kaç futbol klübü daha al” diyebilirler. 

Başkan bu gereksiz ötesi açıklamayı yaptı ya, Mossad yememiş içmemiş ona tehdit mesajları göndermiş. 

Gerçek bir istihbarat teşkilatı yapar mı böyle bir şey? Hele ki Mossad gibi namlı bir teşkilat? Bir şey yapacaksa, yapar. İz bırakmaz. 

Gelelim işin esasına... Son açıklamalar dışında Mossad’ın başkanla bir problemi olabilir mi?

Mümkün değil elbette. Zaten onu memnun edecek işleri yapıp duruyor başkan. Ne yapıyor mesela? Dünyanın en büyük tema parkını yapıyor, yani büyük cesamette bir eğlence merkezi. Peki girişi nasıl bu eğlence merkezinin? 

Konya’ya gidenler bilirler, Mevlana’nın kabrinin üzeri “kubbe-i hadra” denilen yeşil bir kubbe ile örtülüdür. İşte eğlence merkezine o kubbenin benzerinin altından geçerek gireceksiniz. 

Ben derim ki, bu düzenlemeyi Mossad planlamıştır. Neden? Halkın kutsal tanıdığı bir değeri sıfırlatmak onların işine gelir. Aslında, böyle bir eğlence merkezine Mescid-i Aksa kapılarının benzerinden girmek daha fazla işlerine gelirdi, ama neyse bu ilk merhale!

Ankara halkını, bilhassa gençlerini ilimden, kültürden uzaklaştırmak, oyunla oynaşla meşgul etmek Mossad’ın işine gelmez mi? 

Koca şehirde belediyenin ilaç için kütüphanesi yoktur. Belediyenin işe yarar kültürel faaliyeti yoktur. Ama dünyanın en büyük eğlence merkezi yapılır. Mossad’a deselerdi ki, “Ankara’ya kişiliksizleştirecek bir proje yap” işte bu Ankapark’ı yapardı. 

Gelelim işin esasına. Başkan belediyecilikte iflas etti. Kişilik hasarları artık dayanılmaz hale geldi. Devletin üst kademelerinde itibarı kalmadı. Halk da ciddiye almıyor. 

Ne yapıyor başkan, haber olmak için. “Efendim, refüjlerdeki muslukları açmışlar, sular yollara yayılmış, onlar da buz tutmuş, Ankara’da karışıklık çıkarmak istiyorlar.”

Ciddiyete kitakse!

Şu sıralar partinin başındakiler ve devletin tepesindekiler başkana “sus, ciddi ol!” demeliler. 

Ankara’nın ciddiyet ilânına şiddetle ihtiyacı var.